Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Haberlere bakar mısınız?

Haberlere bakar mısınız?

EMASYA kaldırıldı, Kırmızı Kitabı tartışıyoruz. Protokol krizi yüzünden Başbuğ NATO toplantısına katı(la)mıyor..
Başbuğ’la ilgili bir diğer haber de, Bayan Erdoğan ile ilgili GATA’da yaşananlarla ilgili Başbuğ’un üzüntüsünü ifade etmesi..
Bu olaydan sonra birileri Başbuğ’a çok kızacak.. Zaten sivil bir tepki olarak bir grub başörtülü hanım GATA’nın önünde basın açıklaması yaparak olayı protesto ettiler.. Bu vesile ile daha önce bu konuda yaşanan olumsuz örnekler geldi akla..
Piyasalar yeni bir şokta. Dünyanın en önemli rezerv paralarından Euro çökecek mi endişesi kafalardaki yeni soru işareti. Yunanistan'ın ardından Portekiz ve İspanya'nın da ekonomik çöküş yaşayabileceği şüphesi Euro’nun hızla değer kaybetmesine neden oluyor. Euro satan yatırımcılar dolara hücum edince dolar hızla değer kazandı.
Yeni sendika krizi yaşanırken, bir de ekonomik kriz. Meclis’te yaşanan gerginliğin ardından sinirler gerilmişken, bir grub derin adam sanki düğmeye basmaya hazırlanıyormuş gibi bir hava var.. Bu adamların sermayedeki uzantıları, silkelemeye devam ederlerse AK Parti’nin döküleceğini düşünüyorlar. Çözülme yaşanırsa, aceba AK Parti’nin oyu %25’lere geriler mi?
Büyük patron kesenin ağzını açmış gibi.
Neyse ki dağda eğitim alıp büyük şehirlere gönderilen bir düzineden fazla tetikçi teknik takibde, yoksa ellerinden gelse başka yollar deneyecekler.. Ama korkuları şu; başarısız bir darbe girişimi bu işin sonu olur mu? Ya da bu iş kontrolden çıkarsa ne olur?
Tetikçiler de merkeze çok fazla güvenmiyorlar artık. Bu kez, patronlar tetikçileri korumak şöyle dursun, Kenedi olayında olduğu gibi arkadan gönderdikleri 2. Ekibe infaz ettirebilirler.. Çünki bu işleri şansa bırakmamaları gerekiyor. İtalya’da yaşananlar herkes için ders oldu..
Piyasa son derece hareketli. Hafta içinde “Amirallere suikast girişimi'' iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 9'u tutuklu 19 kişi hakkında düzenlenen iddianame, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
TBMM’nin üzerinde askeri helikopterle taciz uçuşu yapıldığı iddia edildi bu arada..
Eskişehir Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu cezaevine konuldu..
Bir başka haber de, Ankara Zir Vadisi'nde bulunan mühimmatla ilgili olarak yargılanan Yarbay Mustafa Dönmez, ''Bir kısmı cephane niteliğinde olan askeri eşyayı gizlemek'' suçundan dört yıl hapis cezasına çarptırıldığı ile ilgili.
Bu arada Güneydoğuda “ölüm tarlaları” iddiası ile ilgili kazı devam ediyor.. Yani, Şark cephesinde yeni bir durum yok..
Bu arada Tekel işçilerinin eylemleri devam ediyor. Ergenekoncu çevrelerin umudu haline gelen direniş üzerinden AK Parti’yi yıpratmak için birileri elinden geleni ardına koymuyor.. Olay çoktan işçi, sendika hakkı, ekmek davası olmaktan çıktı..
Şu haber Baykal’la ilgili...
Baykal, EMASYA Protokolünün kaldırılmasına ilişkin olarak da protokolün sivil otoritenin üstünlüğünü tehdit eden bir tehlike gibi sunulmak istendiğini, ancak böyle bir niteliğinin bulunmadığını söyledi. Uygulamasında da böyle bir durumun ortaya çıkmadığını kaydeden Baykal, protokol hakkında bilgi verdi. Baykal, 'Bu bir yönetim takdiri. İnşallah Türkiye'nin önüne içerde büyük toplumsal sorunlar, sıkıntılar çıkmaz da bir boşluk tablosu kendisini göstermez. Yani Sivas'ta (Madımak Oteli olayı) olduğu gibi bir tablo olmaz. Olmazsa hiç mesele yok, bu iş bitmiştir' diye konuştu. Baykal, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi etrafında da bir ajitasyon yaratılmaya çalışıldığını ifade ederek, bunun da zaten sürekli değişen, hükümetin yönlendirdiği bir olay olduğunu savundu.
Şu haber de Pamukoğlu ile ilgili: Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'EMASYA Protokolünü kaldıracağız' açıklamasına sert tepki gösterdi. Pamukoğlu, “EMASYA protokolü hep vardı. EMASYA şart. Aksi halde toplumsal olayların bastırılması ancak belli ölçülerde polis ve jandarma tarafından yerine getirilecektir. Toplumsal hareket zıvanadan çıkar. İşte Madımak faciasının nedeni de EMASYA’yı doğru bir şekilde kullanamamaktır. Protokol kaldırılırsa, çok Madımaklar yaşanır” dedi.
Haberdeki “dil birliği” ve tehlike algısı canımı sıktı..
Öyle anlaşılıyor ki, Baykal’a göre hiçbir sorun yok.. Tek sorun AK Parti ve Erdoğan.. MHP ile CHP arasındaki dil ve siyaset birliği de bu arada dikkat çekici..
Şu listeye bakar mısınız? Bizim Abdurrahim Karakoç’un yazısından alıntıladım, o da bir kitaptan almış.. Mümtaz Soysal, Bağımsız Türkiye Partisi G.Başkanı. Mustafa Balbay, Cumhuriyet gazetesi yazarı, ETÖ’cü. Yaşar Okuyan, eski bakan ve parti başkanı, eski MHP’li... Doğu Perinçek, İşçi Partisi G. Başkanı, ETÖ tutuklusu, Mao’cu... Sadi Somuncuoğlu, eski Devlet Bakanı... Servet Bora, dönemin MHP senatörü, şimdinin İP avukatı... Hurşit Tolon, emekli Orgeneral... Tuncer Kılınç, emekli Orgeneral... Hulki Cevizoğlu, Rahşan Ecevit partisinin müstafi genel başkanı ve Yeniçağ gazetesi yazarı... Olmayan kim var?. Kimin eli kimin cebinde.. Aslında daha liste uzayıp gidiyor..
Ergenekon olayı ve onu takip eden gelişmelerden sonra, aslında geri dönülmez nokta çoktan aşıldı.. Birileri hâlâ “bir şey yok” dese de, derin gerçek ortaya döküldü ve arkası arkasına gelen yargı kararları ile durum netlik kazandı.. Şimdi yeni bir kritik eşik daha aşılmak üzere.. Soruşturmalar sonunda, Kozmik odaya da girildikten sonra, çekirdek kadroya ulaşıldı.. Bir adım daha gidilirse, merkez komiteye ulaşılacak. Orada birçok işadamı, politikacı, askeri şahsiyetle burun buruna gelinecek..
Şimdi yaşanan asıl sorun bu.. Cevabı aranan soru ise, bundan sonra ne olacak?
Sadece bu örgütsel yapının çökertilmesi, kadroların tasfiye edilmesi değil. Bu yapı çözüldükten sonra nasıl yeni bir düzen oluşturulacağı ve bu değişimin nereye kadar varacağı. Kemalist CHP zihniyetinin devlet içindeki uzantılarının ne olacağı, Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, STK ve Bürokrasideki derin unsurların tasfiye edilmesinden sonra ortaya çıkacak durumun nasıl dengeleneceği..
Onun için şimdi birileri yeni bir milliyetçi çatı, yeni bir sol hareketin örgütlenmesi gerektiğinin hesabını yapıyorlar.. Kimine göre AK Parti’nin de yedeklenmesi gerek!
Tekel işçilerinin fabrikaları yıkılınca bunlar oluyor. Gecekondu yıkımında yaşananları biliyorsunuz. Partileri, örgütleri yıkılırsa bu insanlar ne yapacak, nereye gidecekler, birilerinin bunları toparlaması gerek..
Sanırım bu konuda bir boşluk yaşanıyor..
Ergenekoncular, en çok da şu bir hafta içindeki gelişmeler sebebi ile umutlandılar..
Bana kalırsa bundan da zararlı çıkacaklar.. CHP ve MHP içindeki ya da iktidar çevresindeki derin ilişki içindeki isimler tek tek deşifre oluyorlar.. Giderek köşeye sıkışmaktan ve yalnızlaşmaktan, dışlanmaktan kaynaklanan derin korku ve öfke hali, akıllı düşünme imkanlarını ellerinden alıyor..
Tarihin akış yönü değişmeyecek, ama sanırım sular biraz ısınacak..
Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi