Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Ağlatan Kürek Sesi

Ağlatan Kürek Sesi

Sevgili anneciğim…

Allah için akıttığın gözyaşlarının gereksiz yere akması için bu mektubu kaleme almadım… Gözyaşlarının her bir tanesinin önemini ve cenneti kazanmak için birer birer Allah için akıtılması gerektiğini bildiğini çok iyi biliyorum anne…

Aldığımız nefeslerin sayısı belli olduğu gibi dökeceğimiz gözyaşlarının taneleri de sayılı… Allah’ın rızasını kazanmak için dökülen gözyaşları sağ deftere sevap olarak damlıyor anne…

Allah için akıttığın gözyaşlarına şahidim anne… Sevgili peygamberimizin adı her anılışında gözlerin adeta su içinde yüzer gibi oluyor…

Geçenlerde bir ayet okudum anne… Sulu gözlülerden bahsediyor… Utanarak yazıyorum anne: ‘… Onlara Rahman’ın ayetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı.’ Meryem-58… Ayeti kendime okudum anne… Meğersem İbn-i Kayyım’ın dediği gibi ‘günahlar kalbin Allah’a olan yürüyüşünü yavaşlatır ve durdururmuş…’

Ağlayamadım anne:(

Sana bir şeyler anlatayım… Yeni Müslüman olmuş bir Hollanda’lının hidayet sürecini Hollanda’nın genç davetçilerinden Ebu Erva’dan işittim… Dondum kaldım anne… Adam’ın bir elinde İncil diğer elinde Kur’an-ı Kerim… İki ayrı masaya bırakıp ellerini açarak Allah-u Tealaya şöyle yalvarmış:

Allah’ım sen bana doğru yolu göster. Ben bilmiyorum.’ Bu duadan sonra incilin önünde bir süre beklemiş… Kalbinde en ufak bir his yok… Bu kez Kur’anın önüne geçmiş ve aniden bir titreme ve kasılma olmuş ve dizleri üstü çökmüş… Arkasından kelime-i şehadet yankılanmış odasında…

Aynı Kur’an elimde anne… Fakat gel gör ki…:(

Görüyor musun anne, Allah samimi olan kullarının göğsünü hidayete nasıl da açıyor! Senin gözyaşların ve Hollanda’lının hidayeti… Allah-u Teâlâ ile aramdaki engelleri düşünüyorum anne… Şimdilik tek tesellim henüz ölmemiş olmam… Neye ne şekilde iman ettiğimi tekrardan gözden geçiriyorum anne…

,,,

Gözyaşlarını yuvasından çıkartacak bir yazı okudum anne… Sevgili annemiz Aişe radıyallahu anh’ın dilinden… Sana nasıl anlatsam, onu düşünüyorum anne… Ağlamayacağına dair bana söz ver demiyorum… Sözünde duramayacağını çok iyi biliyorum anne…

Her nefis ölümü tadıcıdır… Ölüm meleği soluğu, vakti dolanların yanında alır anne… Okuduğum kitabın adı ‘Peygamberimizin son günleri ve vefatı’ Öyle bir sayfaya geldim ki anne… Yürek yakan bir sahne…

Düşünsene anne… Aişe anamız, odasının dışında… Peygamber efendimiz, vefat etmiş yatağında ve yanı başında da Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer (r.anhuma) ve birkaç Sahabe… Ve Aişe annemizin ağzından şu cümleler çıkıyor:

‘’ Resulullah aleyhisselamın defnedildiğini ancak çarşamba gecesi kürek seslerini işitince anladık…’

Ne hüzün dolu bir sahne! Değil mi anne?

Aynı kürek sesi senin anne ve babanın kabrinde de işitilmişti anne… Biliyorum her bir insanın yeri ayrı, ama Aişe anamızın kulaklarına gelen kürek sesi seslerin en hüzünlüsü… O ses hala ümmetin kulaklarında… Canları pahasına korumaya çalıştıkları ve adım adım izledikleri peygamberimizi defnederken elleri titremiştir anne…

Sen olsaydın elin küreğe varamazdı anne… Dayanamazdın… Kimse dayanamazdı… Hatta Peygamberimizin kızı Fatıma (r.anha) Enes (r.a)’a bak ne diyor:

‘Ey Enes! Hz.Resulullah’ın (a.s) üzerine toprak atmaya gönlünüz razı oldu mu? (Buhari. 4462 nolu hadis.)

Tamam, anne devam etmiyorum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Feyzullah Birışık Arşivi