Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Nedir Erzincan’ın sırrı?

Nedir Erzincan’ın sırrı?

Kendisini “solcu” ve “demokrat” olarak yutturan CHP, Ergenekon soruşturmasının neresinde?

Bilmek istiyorum.

Bu soruşturmanın gizli tanıklarıyla CHP’nin nasıl bir alışverişi olabilir? Kim adına müdahildir bu davaya? Kimi kurtarmaya çalışmaktadır? “Gizli tanık Munzur”la kim ve hangi odaklar adına görüşmektedir?

Bilmek istiyorum

CHP Erzincan milletvekili Ahmet Ersin, gizli tanıkla görüşmeyi önce inkar etti. Sonra kabul etti. Derken, bu görüşmenin görüntüleri yayımlandı. Görüşmeye gittiği gün Ahmet Bey’in elinde siyah bir çanta vardı. Bir “çantalar takazası” oldu. Ne vardı çantalarda?

Bilmek istiyorum.

Erzincan Ergenekon soruşturması, aynı zamanda, müdahili bol bir soruşturma.

Bu müdahillerin ortak özelliği, hukuken, “müdahil” sıfatı taşımamaları...

Ne oluyor Erzincan’da?

Bilmek istiyorum.

HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in gözaltına alındığı gün, telefonla şüpheliyi yönlendirdi.

Şüphelinin “direneceğim” beyanı üzerine itidal tavsiye etti.

İtidal tavsiyesinin ertesinde, HSYK olağanüstü toplanarak, “özel yetkili savcıların” yetkilerini ellerinden aldı.

Neden?

Kadir Bey niçin Cihaner’i aradı?

Bilmek istiyorum.

Kadir Özbek, tıpkı Ahmet Ersin gibi, önce bu görüşmeyi inkâr etti. Daha doğrusu, Cihaner tarafından arandığını söyledi. Sonra kendisinin Cihaner’i aradığı ortaya çıktı. Derken, telefon görüşmesinin olay günüyle sınırlı olmadığı, değerli Özbek ve değerli Cihaner arasındaki görüşmelerin olay öncesine de dayandığı belgelendi.

Kadir Bey’in bu ilgisi nerden kaynaklanıyor?

Bilmek istiyorum.

Daha da önemli soru şu:

Kısaca HSYK adı verilen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu niçin Ergenekon davasından şekvacıdır?

Bilmek istiyorum.

Bu kurulun bazı üyeleri, bir zamanlar başkanlığını Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun yaptığı ideolojik YARSAV kurumunun üyesi... YARSAV’ın faaliyet kalemleri ve eski başkan Eminağaoğlu’nun yaptığı siyasi açıklamalar kurul üyelerini rahatsız etmiyor mu?

Bilmek istiyorum...

HSYK’nın taslak hazırlama yetkisi olmadığı halde, tıpkı “yaz kararnamesi” olayında olduğu gibi, niçin bazı üyeler bunu birincil iş sayıyor?

Bilmek istiyorum.

Kurulun faal ve cevval üyelerinden olduğu anlaşılan değerli Ali Suat Ertosun, neden özellikle Ergenekon savcılarının, mahkeme heyetinden iki ismin, Diyarbakır’daki faili meçhul soruşturmaları ve PKK’nın şehir yapılanması KCK operasyonunu yürüten savcıların görev yerlerinin değiştirilmesini istedi?

Bilmek istiyorum...

Uluslararası hukuk kuralları, yargı görevi yürüten kişilerin baskı altında tutulmamaları gerektiğini söylüyor. HSYK patentli bazı atamalar, kafalarda soru işareti bırakan görevlendirmeler, ortaya çıkan ilginç rastlantılar ve yer değiştirmeler, özel yetkili savcıların “yetki ketmiyle” baş başa bırakılmaları bizatihi “baskı” ve “yargıya müdahale” değil midir?

Bunun cevabını istiyorum.

Baykal’dan da, CHP’nin “Munzur” adlı gizli tanıkla niçin irtibata geçtiğini açıklamasını rica ediyorum?

Çok şey mi istiyorum?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi