Rahim Er

Rahim Er

Yargıda kuşatılma vehmi

Yargıda kuşatılma vehmi

Anayasa, sivilleşme sürecinde. 13’ünün özünü teşkil ettiği 26 Madde ile 1982 Anayasası köklü şekilde değişiyor. Bir darbe anayasasından daha sivil, daha demokrat ve daha çağdaş bir anayasaya geçiş herkesi kahir ekseriyeti memnun ederken bazıları farklı yerde.
Gayrı memnun belli başlı iki zümre var.
İki muhalefet partisi.
Yüksek yargı.
Partileri anlamak mümkün. Bizde partilerin yek diğerine muhalefeti topyekûn red üslubuyla yapılması bir siyasi maluliyettir. Yüksek mahkeme temsilcilerini anlamaksa mümkün değil. Yargıtay başkanı, değişikliğin anayasaya aykırılığını iddia etmekle kalmıyor, yargının kuşatıldığından söz ediyor. Hakimler savcılar kurulu başkanı ise önce direnmekten bahis açmıştı. Bu o kadar sakil bir sözdü ki Yargıtay başkanı bile öyle şey olur mu neye direneceğiz? Meclis kanun çıkarttıktan sonra uyacağız demişti ki doğrusu bu sözlerdi. Fakat bu defa daha aradan bir hafta geçmeden aynı Yargıtay başkanı az evvelki tuhaf çıkışla gündemde. HSYK başkanı ise bu defa direnme haberi vermese de yargıyla alay edildiği gibi ciddiye alınması zor sözler sarf etmekte.
Yargı sert, çok sert.
Bu keskinlik neden? Bu insanlarla görüşme yapılmadı mı?
Konuşulmadı mı?
Böyle bir çalışmaya en fazla yüksek yargının destek vermesi gerekmez miydi? Anayasa bir kanun metnidir. Onu hukuk olarak doğrudan veya dolaylı uygulayanlar, toplumun bir darbe anayasası ile yaşama ayıbından kurtulması için önderlik yapmalıydılar.
Tam tersine.
Değişiklik anayasaya aykırı gibi, yargı kuşatıldı gibi insanın kulaklarına inanamadığı çıkışlara şahit olunmakta. Yürürlükten kaldırılmakta olan bir anayasaya aykırılık nasıl olur? TBMM’nin kabul ettiği teklif, Cumhurbaşkanı tarafından imzalandığında eski maddeler kalacak mı ki aykırılık olsun? Dalga geçme ibaresi ise zaten üzerinde durulmaya değmez. Fakat yargı kuşatıldı ne demek? Hangi düşman kuvvetleri gelip mahkemelerimizi kuşatmış? Değişiklikleri yapanlar, destek olanlar düşman mı?
Biz hukukçularımızdan yorum beklerdik.
Hukukçuya yakışan içtihattır.
Yol açmaktır.
Fikir üretmektir.
Yakışık almayan bu iddialar yerine mukabil teklifleriniz neler onları söylemelisiniz.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kanun, 367’nin üstünde veya altında hangi oyla kabul edilirse edilsin imzaladığı an hemen referanduma sevk etmelidir. Millet iradesini ortaya koysun. İstemezse millet istemesin. Buna değişiklik isteyenler bir şey diyemez. Millet kabul ederse de herkes sussun. Milletin aynen kabul edeceğini bile bile bu evham neden?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi