Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Sen önce bu sözleri hazmet!

Sen önce bu sözleri hazmet!

Sayın Baykal... Değerli başkan... Kıymetli insan... İddia ettiğiniz gibi iyi niyetli bir parti olsaydınız, dünyada anayasaların nasıl yapıldığına, Türkiye’de nasıl yapılmış olduğuna bakardınız.

Evet, oldubittiyle bu iş olmaz.

Evet, “Ben yaptım oldu” mantığıyla anayasa yapılmaz.

Evet, mutabakat aranır.

İtirazınızda haklı olabilmeniz için, öncelikle Türkiye’deki anayasaların hangi mutabakatla, hangi konsensüsle yapılmış olduğunu problem etmeniz gerekirdi... Ki, Türkiye’yi yeni anayasalara icbar eden, daha doğrusu yeni anayasalar dayatan militer süreçle tam bir “uyum” içinde oldunuz. Mutabakat restinizi, cari ve vaki anayasalardan esirgerdiniz.

Hep, darbelerden ve sonuçlarından memnun bir görüntü verdiniz...

En çok şekvacı göründüğünüz 12 Eylül’e karşı tutumunuzda bile, “bizim yaramaz çocukların yaramazca işleri işte” gibilerden bir “bağışlayıcılık” vardı.

Biliyorsunuz, bizde anayasayı asker yapar.

Beğenmez, bozar, yenisini yapar.

İlk kez bu ülkede, defalarca bozulmuş ve yapılmış anayasayı değiştirme, daha sivilini yapma konusunda bir fırsat doğdu. Üstelik, “sivil anayasa” konusunda sözünüz vardı. Parti programına koymuştunuz bunu.

Bu fırsatı hatırlatanlara, “Bu anayasa değişikliği de nerden çıktı?” cevabını verdiniz.

Bununla da kalmadınız, özgürlük alanını genişleten kısmi anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi’ne götürüp bozdurdunuz.

Bununla da kalmadınız, ilk kez bir anayasa değişikliğini “esastan” bozan mahkemeyi, istikbaldeki değişiklikler konusunda “yüreklendiren” açıklamalar yaptınız.

Bununla da kalkmadınız, daha sivil bir ana
yasa ihtimaline karşı olabilecek kötü şeyleri hatırlatarak, aba altından asker sopası gösterme cihetine gittiniz.

Bununla da kalmayacaktınız...

Bu kez, “Ancak çay içmeye gelirler” sözüyle bütün mutabakat kapılarını kapattığınız anayasa değişikliği paketine şartlı destek vereceğinizi açıkladınız. Şartınız ve restiniz görülünce, “Üç maddeyi ayıralım” dediniz. Üç maddenin ayrılması kabul görünce, bu kez de madde sayısını on bire çıkarıp seçim sonrasını işaret ettiniz.

Demek ki sizin oynamaya niyetiniz yok.

Bunu sadece biz söylemiyoruz.

Refikleriniz de aynı görüşte maalesef.

Bakın, Avrupa Parlamentosu’nun sosyalist üyesi refikiniz Stavros Lambrinidis ne diyor:

Sayın Baykal, demokrasiyi savunma, insan hak ve özgürlüklerini genişletme noktasında ilginç bir konuşma yaptınız ancak sizin de bildiğiniz gibi geçen son birkaç yılda partinizin bu konulara yaptığı katkılara ilişkin ciddi endişelerimiz oluştu.

Siz Erdoğan’ın meclise girebilmesi için önce gerekli düzenlemelerin önünü açtınız ancak daha sonra Erdoğan’a ve partisine “siyasi yasak” getirilmesi için çalışan grubun ön saflarındaydınız ve bu tip antidemokratik uygulamaları eleştiren Avrupa Parlamentosu’nu hedef aldınız, suçladınız.

301’in değişmesi için gerekli yasa tasarısını reddettiniz. Bizim demokrasi ve çoğulculuk adına önem verdiğimiz ve başarı saydığımız TRT Şeş’in kurulmasına muhalefet ettiniz.

Buraya gelip bir şeyler söylüyorsunuz ama Türkiye’deki hareketleriniz ve söylemleriniz oldukça farklı.

Sosyalist refikiniz Lambrinidis böyle diyor...

Ben de diyorum ki, önce bu sözleri hazmedin, sonra “mutabakat arıyormuş” numaralarına yatın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi