Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Çok zor durumdayım

Çok zor durumdayım

Zor durumdayım. Kısaca hayat hikâyemi anlatmak istiyorum ama nereden başlayacağımı bilemiyorum. Kendimden çok utanıyorum. Aslında her şey İngiltere'ye gelmemle başladı. Türkiye'de daha huzurlu bir hayatım vardı. Ama şu an ailemin emeklerine ihanet ettiğimi düşünüyorum. Geri dönsem ve yaptığım hataları anlatsam, ne ben onların yüzlerine bakabilirim ne de onlar bana haklarını helal ederler. Bunun da ötesinde Rabbimin huzuruna nasıl çıkacağım bilmiyorum. İngiltere'ye gelinceye kadar temiz bir hayatım vardı. Ama burada her şey değişti. Ben özüme sadık kalamadım. Hatta kendi geleceğimi tehlikeye attım iyi bir yuva kurma hayallerimi çöpe attım. Karşımdaki insanı çok sevdim, ona inandım ama ona yeterince direnemedim. Ama bir zaman sonra ilişkimiz bitti. Bu dönem bazı hatalarım oldu. Tövbe ettim ama şu an kendimden çok utanıyorum ve hayata karşı hiç isteğim yok. Zaten buna hakkımın olduğunu da düşünmüyorum. İntihar etmeyi çok düşündüm ama inancım gereği bunu yapamam. Şu an çok acı çekiyorum, bundan sonra kimseyle evlenemeyeceğim ve yuvam olamayacak. Çünkü ailemi hayal kırıklığına uğrattım. Hatalarımı onların anlamasını hiç istemem. İşlediğim günahın bedeli ağır sizce ne yapmalıyım? E. E.
Hatadan dönmek mümkün

İfadenizden anladığıma göre, yaşadığınız olaydan sonra ağır bir sarsıntı geçirmişsiniz. Bu duruma bağlı olarak bir depresyon gelişmiş olabilir diye düşünüyorum. Bu nedenle bir psikiyatra giderek yardım almanızı tavsiye ederim. Kendinizi cezalandırma duygusu içinde olabilir; vicdanınızla, aile ve çevrenizin yüklediği ağır sorumluluk duygusu altında yanlış ve telafi edilemeyecek kararlar alabilirsiniz.

Allah c.c. bizlere gönderdiği Hz. Muhammed (a.s.) ve mübarek Kur'an aracılığıyla istikamet üzere yaşamanın kurallarını öğretiyor. Ama unutmayın ki bizler insanız, hata yapabiliriz hatalarımıza ağlayabiliriz, tövbe ederek geri dönebiliriz. Bütün bunlar bizim insan olduğumuzu gösterir. Elbette asıl olan haramdan kaçınmaktır özellikle de büyük günahlara yaklaşmamaya gayret göstermektir. Ama eğer böyle bir hataya düşmüşseniz, tövbe edip hatadan döndüğünüz sürece Rabbimizin rahmeti sonsuzdur.

Bu konunun dini boyutunu ilahiyatçı bir hocamızla görüşebilirsiniz. Ama bir Müslüman olarak ben Rabbimin rahmet kapılarının sonsuza kadar açık olduğunu ve kendisine tövbe ederek gelen kullarına rahmet ettiğine inanıyorum. Bu nedenle tedavinize devam edin ve kendinizi hiçbir şekilde arınmaz bir varlık gibi görmemeye gayret edin. Fakat bundan sonraki hayatınızda harama yaklaşmamaya ve istikamet üzere hareket etmeye gayret gösterin. Yaşadığınız olayı hayatınızın sonucu olarak görmeyin, evlenebilir ve yeni bir yuva kurabilirsiniz. Bu noktada kendinizi cezalandırmayın.

Unutmayın ki hayatta telafisi olmayan hiçbir günah ve kabahat yoktur. Yeter ki ömür kifayet etsin. Bizler melek olmadığımız gibi, bigünah da değiliz. Sahabe efendilerimizi düşünün cahiliye devrinde işledikleri türlü cürümler akıllarına geldiğinde hep hüzünlenir, ağlarlarmış ama bu durum onların İslamiyet'e teslim olmalarından sonra büyük bir ahlaki ve karakteristik bir güzelliğe dönüşüvermiştir. Sizin tövbe ve istiğfarınız, içinizde yaşadığınız şu duygu dünyanızı bir itici güç olarak kullanıp, bundan sonraki hayatınızı yeni bir bağışmış gibi telakki ederek inkılâba çevirmeniz, geri dönülmez bir kutlu bir yola girmeniz yegâne kazanımınız olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi