Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Bir de heykelini dikseydiniz!

Bir de heykelini dikseydiniz!

Gölgelerin uzamaya başladığı sıcak bir mayıs ikindisinde, Nasrettin Hoca'nın yanına gelen bir geveze, gördüğü manzarayı Hoca'ya nakletmek istemiş.

"Hocam" demiş, "adamın biri, elinde bir tepsi dolusu kaset götürüyor."

Hoca umursamamış.

"Bana ne" demiş.

Az sonra, tarihin meşhur gevezesi, boşboğazlığa 'level' atlatmış.

"Fakat Hocam" demiş heyecanla, "bir tepsi kaset, sizin eve gidiyor."

Hoca kaşlarını çatmış ve şöyle cevaplamış:

"Sana ne?"


* * *
Batılı bir antropolog, atlar ve insanlarla ilgili çalışmasının bir yerinde şöyle söyler:

"Bir adamı büyük göstermek istiyorsanız, onun at üstünde heykelini dikmelisiniz."

Öyledir gerçekten...

Dünyanın her yerinde, büyük adam olarak bilinenlerin, at sırtında heykeleri vardır.

Doğu ülkelerinden Batı ülkelerine, şehir meydanlarını süsleyen atlı heykellerin çoğu, gerçek hayatta büyük ve önemli kişilerdir.

Tarihe yön vermiş şahsiyetlerdir onlar.


* * *
Altta tunç veya mermerden yapılan at heykeli, o şahsiyetlerin büyüklüğünü, daha net olarak ortaya çıkarır.

İstediğimiz kadar atın geçmiş yüzyıllarda kaldığını iddia edelim.

Hiç kimsenin limuzinli bir heykeli yoktur.


* * *
Ankara Ulus'ta bulunan Atatürk heykeliyle ilgili meşhur soruyu duymayanlar vardır.

Şöyle sorardık yıllardır Ankara'da yaşayan ya da yaşadığını sananlara:

"Ulus Meydanındaki Atatürk heykelini biliyorsun?"

"Biliyorum."

"O heykeldeki atın hangi ayağı havada?"

Farklı cevaplar gelirdi.

"Sol ön ayağı..."

"Sağ ayağı..."

"İki ayağı birden..."

Hâlbuki doğru cevap, hiçbir ayağının havada olmadığı şeklinde...

Soru yönlendirmeli olunca, emin olmayanların verdiği cevaplar da o temel üzerine kuruluyor.


* * *
Nasrettin Hoca'nın resimlerinde ve heykellerinde hatta biblolarında, asla at üstünde yapılmış bir figüre rastlayamazsınız.

Hocamız her zaman karakaçan üzerindedir.

Hayatında ata binmişliği vardır muhtemelen fakat o daima karakaçanla dolaşır.

Çarşıya pazara, kasabaya, ormana odun kesmeye hep onunla gider.

Ve büyüklüğü zedelenmez.

Gelin görün ki tarihe yön veren meşhur şahsiyetleri at yerine eşek üstünde çizmek, bugün hakaret sayılabilir.

Cengiz Han, Sultan Alpaslan, Atatürk, Fatih Sultan veya Napolyon veya Şarl bilmem kim...

Heykeli yapılacaksa, kesinlikle atlı olması gerekir, karakaçanlı değil.


* * *
Modern zamanların daha etkin küçük düşürme yöntemi ise ne at üstünde, ne eşek üstünde.

Onların yerine, karşı cinsten biri oldu mu, genel kabule göre, iş bitmiştir.

Ne kadar çirkin!

Neyse ki iş, heykelini dikme aşamasına vardırılmıyor; kaset görüntüsüyle yetiniliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi