Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Günü yaşamak

Günü yaşamak

Olayları değerlendirirken ya da yaşamımıza yön verirken içinde bulunduğumuz ortama göre karar veririz. Geçmişte Rusya ve Yunanistan en önde gelen düşmanlarımızken şimdi en yakın dostlarımız oldular. Ne Rus ne de Yunan halkında bir değişiklik olmadı ama biz o insanlara nefretle bakarken şimdi yakın ilişkiler içinde olmaktan rahatsız değiliz. Rusya’ya doğalgaz nedeniyle bağlı oluşumuzu siyasi bir hata olarak değerlendirdik ve bunu yapanları yargıladık. Şimdi bu bağımlılık en yüksek düzeye çıkıyor ama rahatsız değiliz. Bir eylemin hata olup olmamasını belirleyen şartlarla uyumlu olup olmamasıdır. Geçmişte Rusya’ya yakın olmayı savunmak bile hain olmaya yeterken şimdi isabetli bir politika sayılıyor.
Deniz Baykal’ın siyaset dışına itilmesi yaşam şartlarında bir değişiklik olmasından kaynaklanmıyor. İnsanların davranışlarına doğasından kaynaklanan yapısı önemli ölçüde yön verir. Herhangi bir davranışınız yıllarca bir soruna yol açmazken bir gün hayatınızı değiştirir.

Ülkeleri yönetenlerin uyguladıkları politikaların kendi tercihleri olduğu düşüncesi yanlıştır. Onlar başarılı olmak istiyorsa şartların gereğini yerine getirirler. Yaptıkları çoğu zaman geçmişte hiç düşünmedikleri hatta karşı oldukları politikalardır. Ya da bu şartlara göre hareket edecek insanlar yönetime getirilir. Mesela Obama ABD’ye yön veren politikaları kendisi mi düşündü ve hayata geçiriyor yoksa yapılması gerekenleri mi yapıyor? Bunu değerlendirmenin yolu yöneticilerin siyaset dışında olduğu dönemlerde söyledikleriyle yaptıklarını karşılaştırmaktır. Topluma yön veren düşünürler de ikiye ayrılır. Bir bölümü zamana bağlı olmayan soyut düşünceler geliştirirler ve bunlar her zaman kullanılabilen araçlardır. Diğerleri günün gereklerine göre davranır ve kolayca değişebilirler.

Bir değerlendirme yaparken iki türlü davranırız: Ya kim ne demiş, nasıl bir politika izliyor diyerek veri toplar ve ona göre değerlendirme yaparız. Ya da yaşanan dönemde neler olabilir sorusuna cevap ararız ve vardığımız sonuç çoğunlukla gözlemlediklerimizden farklıdır. Mesela herkes AB üyeliğimizi bir başarı sayıp her adımı sevinçle karşılarken ben “olmayacak yere girilmez” diyordum. Vardığım sonuç yanlış olabilir ama önce geleceğin kestirilmesi ve hesabın buna göre yapılması gerekir. Yıllar önce dünyadaki yeni dengenin ABD-Rusya ekseninde şekilleneceğini söyledim ama bu iki gücü yan yana getirmekte zorlananlar saçma buldular. Bu modele göre Türkiye bu eksende yer alacak ve tahterevallinin istinat noktası olacaktı.

Bir ülkede etnik bir sorun varsa bu siyasi tercihlerin ideolojik temelde değil etnik temelde yapıldığını gösterir. Çare insanları soyları ile değil düşünceleriyle farklılaştırmaktır. Türkiye’de Kürtlerin yarısı AKP’ye oy verirken diğer yarısı etnik bir partiye yöneliyor. Oysa bunların sol partiye gitmesi gerekirdi. Bunu yapamayan sol olduğu iddiasındaki parti önemli bir misyonunu yapamamış sayılır ve liderinden başlayarak değişir. Bundan sonraki aşamada etnik çatışmada karşı tarafı temsil eden hareketin tasfiyesi ya da doğal şartlar içinde erimesi beklenir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi