Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Sisler dağılırken

Sisler dağılırken

Hani ne oldu, her kış buzlar çözülmeden Rus ayısı Kafkaslardan gelip Anadolu’yu işgal edecek diye tir tir titrerdik.. Her hac mevsiminde Suriye’de da kolera çıkardı.. Yunanların Megalo İdea’sı vardı ve her an Anadolu’yu işgal edebilirlerdi. Rumlar desen Anadolu’da bir Rum devleti kurmak için hazır bekliyorlardı. Yahudilere ise güç yetirilemezdi. Masonlar da öyle..
Sondan başlayalım, Masonlar birbirine düştüler. Locanın parasını kim iç etti onu tartışıyorlar.. Şimdilik kimseyle uğraşacak halleri yok. Ergenekonun ucu kendilerine dokunmasın diye susup köşelerine çekildiler.. İsrail “One minut”ten sonra bir türlü belini doğrultamadı.. Ruslarla vizeyi kaldırdık. Yunanistan ile 22 başlık altında işbirliği anlaşması imzalandı.. Yunanistan krizi aşmak için Türkiye’nin desteğine muhtaç.
Bizim Rumlardan korkumuz, filin fındık faresinden korkusu gibi bir şey. Kaldı ki burası neresi ya hu! Arzı Rum, diyarı Rum, Rum eli değil mi? Ve Rumlar, dörtte üçü Müslüman olmuş bir halk değil mi?
Mevlana Celaleddini RUMİ kimdir?. RUMİ takvim ne oluyor?. “Esferi Rum” kimdir? Baciyan-ı RUM ya da Ahiyan-i RUM kimlerdir?
Rumların Greklerle ne ilgisi var! Mekandonlar Yunan mı, Helenler Yunan mı, Trekler Yunan mı, Rumlar Yunan mı? Ne alakası var? Helen Hz. Zekeriya’nın eşinin adı. Çirkin, kötü bir ad olsa annemiz kullanır mı idi? Yunan, daha doğrusu Grek dedikleriniz, Mora ve Rodos havalisinde yaşayan küçük bir halk..
Olimpiyatlar Atina’da değil ilk kez bizim Hatay/Antakya’da yapıldı.. Sokrat’ın Felsefe okulu da Antalya Serik taraflarındaydı. Eflatun da Çanakkale dolaylarında yaşıyordu.. Eflatun’un Devlet kitabı Haran Medresesinde kayıtlı idi, Yunanca’ya Arapça’dan çevrildi ya hu!
Yunan halkı diye anlatılan halklardan Rumların yaşadığı coğrafya, Hazar’ın arkasına kadar uzanan Anadolu coğrafyasıdır ve Doğu Roma halkına verilen bir addır. Yoksa etnik bir kimlik ifade etmez.. Osmanlı sultanlarının Doğu Roma Bizans’ın imparatoru ve Ortodoksların hamisi olduğunu da belirtelim bu arada.
Trekler deseniz, Batı Trakya ve Bulgaristan’ın güneyini de içine alan Edirne merkezli bir halkı ifade eder.. Helen’e gelince, Türkler ne kadar Eti, Sümer ise Yunanlar o kadar Helen. Helenistik dönem Akdeniz ve Ege havzasındaki bir Anadolu uygarlığı..
Yunanistan değiniz topraklar asırlarca Osmanlı yönetiminde kaldı..
Aslında AB engel olmasa, Yunanistan’la vizeyi kaldırmak değil, iki ülke arasında serbest dolaşıma geçmek gerek.. Rus korkusundan Kırım’ı, Azerbaycan’ı unuttuk biz ya hu! Hâlâ Nahcivan’la aramızda aşılması güç sınırlar var.. Nahcivan’la neden Kanton anlaşması yapmıyoruz ki? Bu ulus devlet cenderesi Türkiye’yi boğuyor.. Eskiden bu korku idi. Savunma refleksi ile kalın duvarlar oluşturuldu. Şimdi dışa açılma, büyüme çabaları var, ama hâlâ o ulus devlet mantığı hakim. Hani öğrenilmiş çaresizlik dedikleri şey. Kurbağa ya da pire üstüne örtülen kapaktan daha yükseğe sıçrayamıyor.. Hayır kardeşim, Yunan sınırlarında kalan, daha sonra kendini feshetmiş olan bir Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nin bakiyesi var orada. Kırım’da kardeşlerimiz var, Gürcistan’da da öyle.. Bu tabuları yıkmamız gerekiyor.
Heybeliada’yı niye açmıyorlar biliyor musunuz? Ortodokslara verilen hakkı Müslümanlar da ister diye! Peki bu insanlar kendi teolojik eğitimlerini yapacak eğitim kurumlarını kuramayacaklarsa, ruhanilerini nerede yetiştirecekler?. Amerika’dan, Yunanistan’dan, Kudüs’ten, Rusya’dan gelecek.. Siz kendi vatandaşınızı, kendi topraklarınızdaki kadim bir uygarlığın mirasçılarını, diasporalarına mecbur ve muhtaç bırakacaksınız! Bu halk size saygı duyabilir mi?
Rusya’dan sonra Yunanistan’la varılan bu anlaşmayı önemsiyorum.. Daha ileri adımlara ihtiyaç var..
Geçen gün Rodos’tan gelen bir arkadaş, Rodos’lu otel işletmecilerinin, özellikle de Adalar konusunda Türkiye ile özel bir anlaşma çerçevesinde ticari, turistik ve kültürel işbirliklerinin geliştirilmesini istiyorlar. Müslümanların, Türklerin gönlü zaten Türkiye’den yana, ötekiler de hem Anadolu’ya kültürel hayranlıkları, hem turistik, hem de ticari bakımdan kendilerini Yunanistan’dan daha yakın hissediyorlar..
Korkularla uygarlık kurulmaz ve barış korunamaz. Uygarlıklar umudla, adaletle, barışla kurulur..
Bana göre, Başbakan, doğru yönde, ileri doğru bir adım attı. Son günlerin en anlamlı girişimlerinden biri de buydu..
Bakın, ilk kurşun İzmir’de sıkılmadı. İlk kurşunu sıkan da Osman Nevres değil (Namı diğer Hasan Tahsin). İlk kurşun Yunan’a sıkılmadı, Hatay’da Fransızlara karşı sıkıldı. Türk askeri Kore’ye kim tarafından niçin gönderildi ise Yunan’ı Anadolu’ya çıkaranlar da onlardı (Daha doğrusu İngiltere). Fransızlar Senegalli Müslümanları, İngilizler Hindistanlı Müslümanları Çanakkale’de cepheye sürüp bizi bize kırdırmadı mı?
Hemen hatırlatalım. Gazze kampanyası için 9 gemiden oluşan filoya Türkiye 3 gemi ile katılıyor. Yunanistan ise 1 gemi.. Nüfus, ekonomik zenginlik açısından bakarsanız, oransal olarak Yunanistan’ın bu konvoya katkısı Türkiye’den daha az değil.. Ortodoks dünyası, İsrail’in Siyonist yayılmacı politikaları karşısında biz Müslüman Türkleri, Arapları kendilerine daha yakın hissediyor..
“Rakıyı içince Yunan’ı kardeş gören anlayış!” yerine bugün, Adalet, Barış, Özgürlük temelinde, insani bir yardımlaşma ve işbirliğinin kapıları aralanıyor.. Bundan Adalet, Barış, Özgürlük kazanacak.. Bizim kanlarımız ve gözyaşlarımız üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmek isteyenlerin çabaları boşa çıkacak.
Hem doğduğumuz ana babayı biz mi seçtik. Ya da doğduğumuz zamanı, doğduğumuz toprağı, derimizin rengini, cinsiyetimizi biz mi seçtik.. Türk’ü, Kürd’ü, kim olursa olsun, şu faşizmden / ırkçılıktan vazgeçelim. O, ilk laneti hak eden şeytani bir anlayıştır.. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun mazlumdan yana, zalimlere karşı gelelim, zalim babamız, mazlum düşmanımız da olsa.. Allah’ın buyurduğu gibi, ‘Bir kavme olan düşmanlığımız bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin..’
Diyarbakır’dan kardeşlere selâm olsun. Dua ile..
KÜÇÜK BİR NOT: Türk derin devleti gibi bir de Yunan derin devleti var. Bu işbirliği Yunan derin devletine karşı kazanılmış bir zaferdir.. Bu anlaşma ile bir siyasi tabu daha yıkılmıştır..
Yok, bu iş bitmeyecek, yarın da devam edelim bu konuya.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi