Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Deniz Feneri Uşak yollarında

Deniz Feneri Uşak yollarında

Bir minibüs adam, sabahın seherinde düştük Uşak ili Banaz ilçesi Ulupınar köyünün yollarına. Bağ, bahçe, dağ, tarla, ova, dere, tepe, bütün canlılığıyla adeta selamlaşıyor, kaynaşıyor, kucaklaşıyordu. Köylüsü, kasabalısı, kentlisi işine gücüne çoktan dalmıştı.
Köyündeki yoksulluktan kurtulup kente göçen, kentte de karnını doyuramayınca çaresizlikten ortada kalan onlarca canın yeniden hayata dönmesine sebep olan Deniz Feneri, başka canların imdadına yetişmek için yine yollardaydı.
İnsani duygularını yitiren şer güçlere inat, hayır ve hasenatın cüzdanı ile vicdanı arasında köprü kurmakla mümkün olabileceğine inananlar, Deniz Feneri aracılığıyla çaresizlere çare, dertlilere deva, yolda kalanlara vasıta, ekmek diyenlere ekmek, su diyenlere su vermek üzere kervanını sürüyordu.
Biz de bu kervanın içerisinde yeniden hayata dönenleri görmeye gidiyorduk. Deniz Feneri Genel Başkanı Av. Mehmet Cengiz, başkan yardımcısı Recep Koçak, genel sekreter İbrahim Altan ve basın mensuplarıyla Ulupınar köyüne vardığımızda; yüzler gülüyor, yedisinden yetmişine kadınıyla, erkeğiyle onlarca insan bayram ediyordu.
Gönüllerinin cananı gelmişti. Deniz Feneri aracılığıyla hiç tanımadıkları, bilmedikleri, belki de asla yüz yüze, göz göze gelemeyecekleri hayırseverlerin bağışları onlara; yurt, yuva olmuş, ekmek, aş ve iş sahibi etmişti. Karınları tok, üstleri pekti.
Az iş değildi; tanıdıkları, akrabaları, komşuları birkaç gün yardım etmişlerdi, onların da imkânları kısıtlıydı, insan yükü ağırdı, kolay değildi insan emeğinin yükünü çekmek. Belki ellerinde avuçlarında olsa vereceklerdi ya yoktu. Ama varlığının sebebini kendisine değil de Rabbine bağlayanlar, rızkın Allah’tan olduğuna inananlar da az değildi.
Onlar da zaten inançlarının gereği, bir elin verdiğini ötekinin görmemesi felsefesine inanıyorlardı. Bu yüzden Deniz Feneri’ne bağışta bulunuyor; “Bizim gidemediğimiz yerlere gidin, göremediklerimizi görün, ulaşamadığımız beldelere varıp yardım edin” diyorlardı.
Mana da madde de insanoğluna Allah’ın bir nasibiydi. Ancak böyle olduğuna inanan ve ikisiyle birden nasiplenenler Allah yolunda harcama yaparlardı. İşte Deniz Feneri de böyle inananların çağrısına uyarak, sosyal dönüşüm projeleri başlatmıştı.
Eğer şerde ittifak edenler ve bu şer ittifakçılarına inanan bir kısım hayırseverler, yüzyılın iyilik hareketinin önüne takoz olmasalardı, daha çok yoksulun, çaresizin, kimsesizin yardımına koşacak, umutsuzluktan, işsizlikten, yalnızlıktan kurtulacaklardı. Fakat cüzdan ile vicdan arasındaki terazinin kefesi, cüzdana doğru eğilmeye başlayınca, hayır yokuşuna çıkmak zorlaşmıştı. Bu yokuştan kurtulmanın yolu da şer güçlerin haberine inanmaktı.
Oysa fakirler zenginlere Allah’ın bir emanetiydi. İşte bu emanetin farkında olanlar, Deniz Feneri’nin iyilik hareketine destek olmayı sürdürdüler. Onların sayesinde bakın Uşak ili Banaz ilçesi Ulupınar köyünde neler yapılmış.
50 dönüm arazi satın alınmış, etrafı çevrilmiş. 10 aileye aile başına 25 keçi olmak üzere toplamda 250 keçi verilmiş. 3 ağıl yapılmış (Proje bitiminde ağıl sayısı da 10 adet olacak). 10 bakıcı evi yapılmış. Bir idari bina inşa edilmiş. İçinde veteriner odası, kütüphane ve misafirhane bulunmakta. Bir süt sağım merkezi yapılmış. 20 keçi aynı anda sağılmakta. Sondaj vurularak su çıkarılmış. Altyapı ve trafo yenilenmiş. Çevre düzenlenmesi yapılmış.
Aileler yem, ilaç, nakit ve ayni yardımlarla desteklenmiş. Devam eden ve % 90’ı tamamlanmış olan bu proje bittiğinde maliyeti yaklaşık 1.200.000 TL (bir milyon iki yüz bin TL) olacakmış. Aileler kademeli olarak aldıkları keçileri Deniz Feneri aracılığı ile başka ailelere vererek projenin dönüşümünü sağlamakta ve kervan yoluna devam etmekte.
Deniz Feneri’nin sosyal dönüşüm projesi bu kadar değil elbet. Daha nice projeleri var. Vicdanlardaki ışıkların sönmemesi için fenerin ışığı yanmalı ve hayra yürüyüş sürmeli.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi