Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Heyecanların iğdiş edilmesi

Heyecanların iğdiş edilmesi

İsrail askerleri, Mavi Marmara gemisindeki sivil halkı vurdu... Amma ukalalığı sanat addeden, büyük siyasetçi bildiklerimiz kadınlı/erkekli fırtına estiriyor tv ekranlarında...
Aman ha sert tavır göstermeyelim...
Haklı durumdan haksız duruma düşersek fena olur...
Peki daha neler?
Demokrasi çizgisinden çıkmayalım... Çıkma ihtimali olanları derhal etkisiz hale getirelim...
İyi-güzeldir, fakat, sizin iğdiş etmeye çalıştığınız Türk insanıdır... Ne İsrail topraklarına girebilirler, ne de tahtadan yapılmış sopalarla İsrail askerlerini dize getirirler...
Ne diyorsunuz, açık söylesenize...
İsrail’li katillerin Amerikalı, Avrupalı dayıları mı gücenir?
Eğer siz hissetmiyorsanız ben izaha çalışayım:
İsrail Türkiye’yi korkutup safdışı bırakmaya niyetli...
İçimizde kan bağıyla, menfaat bağıyla, dolaylı-dolaysız İsrail muhipleri yok mudur?
Sessizce seyircilik mi yapıyorlar sanırsınız?
Kuyumuzu kazıyorlar gece/gündüz...
Devletlerarası hukuk dediğiniz aptal leblebisine ancak ve ancak ahmaklar inanırlar...
İsrail bugüne kadar demokrasiyi, insan haklarını, devletler hukukunu ipledi mi?
Kafası kızdı saldırdı...
Din adına, ırk adına bigünah insanları öldürdü...
Yani bu gibi menhiyatına devam etmesini mi istiyorsunuz?
“KINAMA” diye bir kavram geliştirdik, neye yarar söyler misiniz?
Ve ötekilerden bir enayi yemi uzatılır:
“Üzüldük”!..
Devamına bakar mısınız?
“Yanlış oldu, özür dileriz...”
Ahmakların bu sözlerden sonra donları topuklarına iner...
Katile methiyeler,
Maktule itidal tavsiyeleri...
Deli olmayanın aklına şaşarım...
Filistin dayanışması için yola çıkanları ya burada durdurun, ya da gittiğinde bir korsan devletin, haydut devletin ziyanına uğrarsa hem sahip çıkın, hem de iğdiş olmamışların tavrını sergileyin...
Bize Hz. İsa felsefesi öğretilmedi...
“Sağ yanağına vurulunca sol yanağını da çevir” erdemsizliği.
Sağ yanağımıza vuranı yerin dibine geçirmezsek adamlar ne yanak bırakır, ne de çanak...
Hepsini kırarlar...
Onun içindir ki bir avuç saldırgan İsrail bütün dünyaya meydan okumayı adet haline getirdi...
Silahları da var:
“Anti semitist” ilan etmek...
Peki onlar “anti İslamist” değiller mi?
İçimizden çıkan, çoğu yakın komşumuz olan anti İslamist kefereyi hiç hatırlamayacak mıyız?
Kitabımıza dil uzatan yerli zındıkları...
Peygamberimize hakarete yeltenen “aydın” etiketli zındığı...
Müstemleke valisi dalkavuklarını...
Yani, diyeceğim o ki, evet yok yere şuursuzca kimselere saldırmayalım...
Sebepsiz yere bize, bizim gibi düşünenlere saldıran olursa, hemen cevabını verelim...
Televizyon gevezeleri, yani, ekran ekran gezen, söylediklerinde hikmet bulunduğunu zanneden ukalalar bize yol güzergâhı çizmesin...
Biz, hiçbir dine-dindara muhalefet etmeyelim... Fakat bizim dinimiz ve diğer mukaddeslerimize saldıran itleri de anında benzetelim...
Sözüm, önceden iğdiş edilmişlere veya kutsal ineklere değil, som ve katkısız insan ve de Müslüman olanlaradır...
“Mert dayanır, namert kaçar...”
======================
Faşizmin kapısını aralarsak görürüz
İsrail büyükleri Hitler’in takipçisi.
Yalan/dolan zikzaklı, ama hakikat dümdüz
En çok İsrail’dedir itlerin takipçisi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi