Engin Ardıç

Engin Ardıç

Tarzan zor durumda

Tarzan zor durumda

Oiğrenç kaset aslında Deniz Baykal'ı yemedi, Mustafa Sarıgül'ü yedi. Böylece "derin CHP'nin melanet ve habaset erbabı" yalnız işe yaramaz bir genel başkandan değil, önemli bir rakipten de kurtulmuş, bir kasetle iki kuş vurmuş oldu.
Çünkü Sarıgül, bütün varlık nedenini, bütün politikasını "Baykal'a karşı çıkmak" temeline oturtmuştu. Baykal gidince Sarıgül de bitti.
Ama bunu itiraf edemiyor. Nasıl etsin, kolay mıdır?
Partisini kurmaktan bir ara vazgeçecek gibi oldu. Fakat madara olacaktı. Daha da kötüsü, topladığı paraları geri vermek zorunda kalacaktı.
Ama, elindeki "müstahkem mevkiyi" bırakacak kadar da akılsız değil.
Belediye başkanlığı koltuğunu asla terketmiyor, buna gerekçe olarak adamları aradılar taradılar, herkesi eşek yerine koyan bir formül buldular: Buna benzer durumlar "Almanlar'da falan" da varmış!
"Özal'ın bilmemnesiyle İnönü'nün bilmemnesini birleştirdim" falan filan gibi laflar da yalnızca "mugalatadan" ibarettir. Kavga koltuk kavgasıdır, o kadar.
İlgisiz bir adam çıkarıp genel başkan yapacak, kendisi "perde arkasında" kaldığını sanacak, perde delik olduğu için her bir yeri görünecek.
Halk da koşa koşa oy verecek...
Yüzde üç falan.
Bir başka "desperado" olan Cem Uzan'ın oy oranına yaklaşırsa, çok büyük başarı sayılmalıdır. (Uzan'ın lumpenlere yönelik "pilav üstü döner dağıtıp karı oynatmak" taktiğinin daha üst düzeyde bir benzerini denediler ama basın amigoları hemen set çektiler bu tür girişimlere...)
Sarıgül'ün bundan sonra asıl hedefi, kimsenin yutmayacağı "iktidara geliyorum haa" tehdidini sürdürerek CHP'ye geri dönmektir.
Ama bu tek başına mı olur, yoksa partisi olağanüstü bir kurultay düzenleyerek (bunlar kongre yapmazlar, kurultay yaparlar) CHP'ye katılma kararı mı alır, şimdiden bilemeyiz.
Yani adamlarını yüzüstü bırakır mı, yoksa onlara da uygun birer mevki sağlar mı eski partisinde?
Bunun için CHP ile sıkı bir pazarlığa oturması gerekecektir.
Bir de, Önder Sav onu alırsa tabii! (Kılıçdaroğlu demedim, önemli konularda Kılıçdaroğlu'nun fikrini soran yok, Kılıçdaroğlu yalnızca bir vitrin süsü.)
Önder Sav, başına dert açacağı muhakkak olan böyle bir rakibi partiye niçin geri alsın?
Çünkü partiye geri dönmüş bir Sarıgül'ün ilk fırsatta, ilk kurultayda, hele 2011 seçim yenilgisinden sonra yeniden genel başkanlığa oynayacağını görmemek için gerçekten eşek olmak lazım.
Baykal da yeniden piyasaya çıkacak böyle bir durumda... Niçin durduk yerde bir üçüncü aday üretsinler?
Görüldüğü gibi, Sarıgül'ün umarı da yok, uçarı da yok, kaçarı da.
"Hükümet yandaşlığı" etmeyelim de tersini düşünelim, diyelim ki CHP 2011 seçimlerini kazandı...
O zaman Sarıgül'e CHP'de hepten yer yok! Çünkü hiçbir gerek yok.
Yapacağı, yapabileceği tek şey, iki yıl daha belediye ipine sarılmak, bu arada mümkün olduğu kadar da "icraat"...
Sonra da belki bağımsız aday olarak, belki adı tabelada kalacak partisinin adayı sıfatıyla yeniden belediyeye oynamak... Ya gene Şişli'de, ya da gözüne kestireceği yeni bir ilçede...
Bu kadar. "Efsane olmayan çakma efsanenin" sonu. Eski ortaoyunu ağzıyla söylememe izin verirseniz, "temmet-ül lubut taklid"... Oyunun sonu. İşin matrağı, oyun daha başlayamadan bitti.
Ama, gene "yanlış ata oynamış" olan basın amigoları büyük bir yüzsüzlükle "hiçbir şey olmamış" gibi yapacaklardır.
Günü geldiğinde Kılıçdaroğlu konusunda da öyle yapacaklarından en ufak bir şüpheniz olmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi