H.Celal Güzel

H.Celal Güzel

Terör çözümsüz değildir

Terör çözümsüz değildir

Evvelâ 11 şehidimiz için Allah’tan rahmet diliyoruz. Gözümüz yaşlı, bağrımız yanık, onlar için duâ ediyoruz...
Son haftadaki olaylar içerisinde bizi en çok, Uludere’de şehit düşen Yozgatlı Uzman Çavuş Mehmet Tez’in babası Rasim Tez’in şu sözleri etkiledi. Rasim Tez şöyle haykırıyor: “Hükûmet dört çapulcuyla baş edemiyorsa ben başka ne diyeyim? Koca bir devletin var, koca bir milletin var. Dört tane çapulcu, devleti yok, milleti yok. Dört tane çapulcu ile baş edemiyorlarsa yazıklar olsun!...”
Hamlet’in dediği gibi işte bütün mesele bu... Yıllar sonra ‘Büyük Devlet’ olduğumuzun farkına vardık ve dış politikamıza bunu yansıttık. Lâkin ne yazık ki, terörle mücadele konusunda bir türlü ‘Büyük Devlet’ gibi hareket etmeyi öğrenemedik. Bunun sıkıntısını da milletçe çekiyoruz.
***
Terörle mücadelenin ne kadar hassas bir konu olduğunu; teröristle sokaktaki vatandaşımızı ayırt etmek gerektiğini; terörün arkasında kimlerin bulunduğunu; gerilla saldırılarına karşı koymanın kolay olmadığını elbette biz de biliyoruz. Ancak, büyük bir devletin terörle mücadelesinin çok daha etkin şekilde yürütülmesi gerektiğini kabul etmek zorundayız.
Bu yazımızda terörle mücadelede yapılan hatâları uzun uzun sıralayacak değiliz. Terör saldırılarının devam ettiği son çeyrek asırda birçok hatâlar ve noksanlıklar görülmüştür. Son olayda da güvenlik güçlerinin bazı yanlışları ve ihmalkârlıkları olabilir. Fakat gün, bunları sayıp dökme günü değildir. Şehadeti göze alarak vatanımızı savunan ordumuzun ve güvenlik güçlerimizin moralini yüksek tutmak zorundayız. Bu bakımdan medyanın haber servislerinin görevlerini yaptıklarını görüyoruz.
Terörün tırmanışa geçtiği bu dönemde, Türkiye’nin dosta düşmana karşı millî birlik ve beraberlik içinde bulunduğunu göstermesi çok önemlidir. Bu itibarla, başta TBMM olmak üzere bütün millî müesseselerin, -terörün sözcüsü olan BDP haricindeki- siyasî partilerin, medyanın ve sivil toplum kuruluşlarının birbirlerine kenetlenmiş olması şarttır.
Burada, ana muhalefet partisi CHP’nin ve MHP’nin tavrı özellikle önemlidir. Son terör olayına karşı ilk tepkilerinde CHP ve MHP, hükûmeti suçlamış ve terör olaylarının siyasî iktidar yüzünden arttığını ileri sürmüşlerdir. Sonraki beyanlarında ise daha yapıcı teklifler getirdikleri görülmüştür.
Çeyrek asırdır devam eden terör olaylarından mevcut siyasî iktidarı sorumlu tutmak mantıklı değildir. Şurasını vurgulayarak tekrarlayalım ki, terörle mücadele Türkiye’nin en önemli millî güvenlik meselesidir ve bu mücadelenin topyekûn verilmesi de şarttır.
***
Terörün tırmanmasının ‘Demokratik Açılım Projesi’ne bağlanması kesinlikle yanlıştır.
‘Demokratik Açılım’ ve buna paralel olan ‘Millî Birlik ve Kardeşlik Projesi’ bir devlet projesidir ve muhatabı da millettir. Bu projede devletin muhatabı PKK, BDP ve Apo değil halkımızdır. Türkiye’deki Kürt vatandaşlarımızın çok büyük çoğunluğunu teşkil eden ana kitlenin terörle hiç ilgisi yoktur. Bunların, millî birlik ve bütünlüğe zarar vermeyecek taleplerinin gerçekleştirilmesi de boynumuzun borcudur.
Lâkin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hiçbir zaman teröristi ve uzantılarını muhatap kabul etmemiş ve teröristle pazarlığa oturmamıştır. Habur dönüşünde PKK/DTP’nin açılımı istismar ettiği ve milletin tepkisini çeken gösteriler yaptığı doğrudur. Fakat bu yüzden ana kitleyi cezalandırmak düşünülmemelidir.
Diğer taraftan, ABD’nin Irak’tan çekilme planıyla ortaya çıkan yeni şartlar ve Irak’ın kuzeyindeki değişen ortam, terör örgütünün tasfiyesini gerekli kılmış; ancak ABD’nin isteksizliği ve terörle mücadeledeki çekingenliğimiz, teröristi dağdan indirme planını geciktirmiştir.
Bu durumda, terörle mücadelede güvenlik güçlerinin hareketliliğini ve müessiriyetini arttırırken, ‘Demokratik Açılım’ ı durdurmak bir yana, bilâkis ana kitleye yönelik uygulamaları yoğunlaştırmalıyız.
Gelecek yazımızda bu konuya devam edeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
H.Celal Güzel Arşivi