Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Küvetten havuz

Küvetten havuz

Üniversiteye başlayıncaya kadar köyde yaşadım. Oradaki doğal hayatı hiçbir şeye tercih etmem. O yüzden eşime, ne kadar zengin bir ortamda büyüdüğümü sık sık söyler dururum. O zamanlar bizler, çamurdan bebekler, taştan evler yapardık, ağaç dallarından mobilyalar, bitkilerden yiyecek devşirir hatta eski kumaşlardan bebeklerimize elbiseler dikerdik.

Şu an evliyim, aynı zamanda bir kurumda memur olarak çalışıyorum. İki tane evladım var. Biri yedi diğeri on yaşında. İnanın çocuklarımın ne kadar zor bir ortamda büyüdüklerini düşünüyor ve onlara acıyorum. Oyuncaklar onları ikna etmiyor, yeşili özlüyoruz sırf o yüzden akşamları geç vakte kadar onları parka götürüyor ve buradaki ağaçları tanıtıyorum. Ama inanın parklardaki ortam da çok kirli. İnsanın içi sıkılıyor, her yerde plastik kutular, yemek artıkları ve çekirdek kabukları var. Hafta sonları çocukları hayvanat bahçesine götürüyorum, hayvanlar bile aslını kaybetmiş gibi duruyor.

Çocuklarımı temiz bir ortamda büyütemediğim için üzgünüm. Ama imkanlarım doğrultusunda onlara bir şeyler sunmaya çalışıyorum. Mesela hafta sonları evde küvetten havuz yapıyorum ve ikisi birden yüzüyorlar. Küvetten havuz bizim evde çok bilinen bir şey oldu. Apartmandaki çocuklar her cumartesi sabah geliyor ve Gülten teyze hadi bize yine küvetten havuz yap" diyorlar. Zahmetli bir iş ama çocukların mutluğu için değer... Bir de tabaklardan yapılmış müzik aletlerimiz var. Hepsi çok orijinal ve farklı sesler çıkarıyor. Çocuklar bu kadarıyla da yetinmiyorlar, ben de onlara küçük işler yaptırıyorum. Mesela birlikte tornavidayla dolapların düğmelerini çıkarıp takıyoruz. Mısır patlağından yaptığımız kolyeler görmeye değer... Ben sadece onlarla ilgileniyorum. Çocuklar ise evdeki eşyalardan kendilerine bir şeyler yaparak yeteneklerini geliştirmeye çalışıyorlar. Bu doğal oyuncaklara o kadar alıştılar ki, satın aldığım oyuncaklarla oynamayı pek sevmiyorlar, yeni şeyler üretmekten hoşlanıyorlar.

Biz anneler sanki doğuştan öğretmeniz. Çocuklarımızın bütün ihtiyaçlarını karşılamaya ve buna uygun çalışmalar yapmaya gayret ediyoruz. Mesela onlara ninniler uyduruyoruz, masallar üretiyoruz. Fatma hanım bütün bunları sizinle paylaşmamın nedeni, günümüz annelerinin yaşadığı sorunları görmeleri içindir. Onlar yeteneklerini geliştirmek yerine her şeyin hazırını istiyorlar. Çocuk tırnağını mı yiyor hemen psikoloğa götürüyorlar, çocuk oyuncak mı istedi hemen oyuncakcıya koşuyorlar, çocuk yalnızlıktan sıkıldı mı hemen çizgi film açıyorlar. Bütün bunlar bir boşluğu dolduruyor ama anneler eğer yeteneklerini kullanabilseler bu sorunlarına da binlerce çözüm bulabilirler. Ben çocuklarıma bu düşenceyle yaklaştım ve onların sorunlarını çözmeye, ihtiyaçlarını gidermeye gayret ettim, faydasını da gördüm. Annelere tavsiyem de bu yöndedir. Ben bir şey bilmiyorum demeyin eğer üzerine yoğunlaşırsanız içinizde binlerce ansiklopedik bilginin olduğunu göreceksiniz. Y.C


Annelerimizden öğrendiklerimiz
Yaşadığınız imkanlar doğrultusunda, çocuklarınızla ilgilenmeye ve onların ihtiyaçlarına uygun materyaller üretmeye çalışıyorsunuz. Sizi ve sizin gibi çocuklarını ilgi ve sevgiyle büyüten anneleri tebrik ederiz. Başımızı geriye çevirip de baktığımızda annelerimizden öğrendiklerimizin hayat boyu bize rehberlik ettiğini görürüz.

Sizin de ifade ettiğiniz gibi günümüz dünyasında çocuklar birçok şeye sahip olurken, birçok önemli yan unsurlardan da mahrum kalıyorlar. Bu da onları, doyumsuzluğa, açgözlülüğe, dayanıksızlığa ve hazırcılığa sürüklüyor. Ancak sizin gibi anneler, çocuğun ihtiyacı olan şeylere ulaşarak bu açığı kapatmaya çalışıyorlar.

Çağımızın getirdiği sorunlardan çocuklar da büyük ölçüde etkileniyorlar. Buna bağlı olarak çocuklarda gelişen ciddi sorunları uzman yardımıyla çözmek ve destek almak mümkündür... Ancak günümüz anneleri bazen bu işi abartarak, küçük sorunlarını dahi uzmana taşımaya çalışıyorlar. Sizin de ifade ettiğiniz gibi, anneler bazı durumlarda yeteneklerini kullanabilirler, çocuklarıyla ilgili sorunlarını çözebilirler. Bunun için anne, çocuğunu çok iyi tanımalı ve ona nasıl yardımcı olabileceği konusunda çözüm önerileri geliştirmelidir. Bu noktada size katılıyorum ve deneyimlerinizin annelere de örnek olmasını diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi