Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Bize ne yapacaksınız?

Bize ne yapacaksınız?

Deliğe mi tıkanacaksınız? İşkenceye mi yatıracaksınız? Tetikçilerinize mi vurduracaksınız? Yoksa, CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce’nin dediği gibi, Auschwitz benzeri kamplara mı yollayacaksınız?

Ne olacak sizin iktidarınızda?

Neden aklınıza “yok etmek, susturmak, rızkını kesmek, külliyen ortadan kaldırmak” dışında bir mücadele yöntemi gelmiyor?

Dün, “Gandi Kemal cepheye gidip ayakta resim çektirecek” diye yazdım... Böyle yazdım diye, kendisini “taraftarlıkla” taltif eden Gandi Kemal hayranlarından işitmediğim küfür kalmadı.

Küfürlerle birlikte, “Geleceğiz, keseceğiz, süreceğiz, öldüreceğiz, ekmeğinizi elinizden alacağız” tehditleri.

Ne yani, gitmeyecek mi?

Genelkurmay Başkanı’ndan izin alabilirse, Şemdinli’ye gidecek, Gediktepe cephesini ziyaret edecek, “İşte korkusuz lider” dedirtmek için, ayakta resim çektirip gelecek.

Bunu kendisi söylüyor: “Gediktepe’ye gidersem, Başbakan gibi çömelmem” diyor... Şimdiden, nasıl bir mizansen hazırlayacağını duyuruyor.

İyi de, çömelik olan sadece Başbakan değildi ki!

Başbuğ da çömelikti...

Büyük haberci Enis Berberoğlu da çömelikti...

Erdoğan ve Başbuğ’un riyasetindeki heyet de çömelikti.

Etro Kemal gidecek, hazır görüntü üzerine “kahraman lider mizanseni” oluşturup gelecek, biz de bunu yiyeceğiz... Öyle mi?

Fukara babası olduğunu kanıtlamak için İstanbul’da yırtık ayakkabıyla dolaşmış, çamur üzerinde poz vermiş, “Kağıttepe’de ev tuttuğunu” söylemişti.

Belediye başkanı olmaya çabaladığın İstanbul’u bilemeyebilirsin, Kağıttepe’yle Kağıthane’yi karıştırabilirsin... Bari ev tutacak kadar iç

selleşytiğin Kağıttepe’yi gerçekten mesken edin de, “Hakikaten de fukara babasıymış, halktan biriymiş” diyebilelim.
Hayatında bir kez gördüğü Kağıttepe sayesinde “fukara babası”, gitmek için Genelkurmay Başkanlığı’ndan icazet ve brifing beklediği Gediktepe sayesinde “kahraman lider” olacak.

Bu kadar ucuz mu?

Kahraman olmak istiyorsan, “Kürt meselesi”yle ilgili bir cümle söyle... Merdiven altını reva gördüğün genç kızların öğrenim hakkını savun... Başörtülü öğrencileri indirimli otobüs hakkından mahrum eden İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu dizginle... CHP belediyelerindeki “taşeron” uygulamasına son ver...

Kahraman olmak istiyorsan Silivri’ye, şuraya buraya selam göndermekten vazgeç; darbelerle, cuntalarla, bu ülkenin kirli ve karanlık geçmişiyle yüzleş.

Kahraman olmak istiyorsan “Recep Bey” diye aşağıladığın adam kadar hiç değilse, bu halkın değer tercihleriyle imtizaç et.

Diyor ki taraftarları, “Yediğiniz her lokmanın hesabını soracağız, fitil fitil burnunuzdan getireceğiz...”

Eskiler “devri sabık yaratmak” derlerdi.

Devri sabık yaratacak Gandi Kemal’iniz, bence işe CHP belediyelerinden başlasın.

Son sekiz yılda, hangi belediyede ne tür “yolsuzluklar” yaşanmış? Kaç belediye başkanı ve belediye personeli tutuklanmış? Kaçı hakkında yasal takibat başlatılmış? Kaçi belediye başkanı mahkûm olmuş? Kaçı görevinden uzaklaştırılmış?

Elimde uzun bir liste var...

Muharrem İnce isterse, kendisine yollayabilirim.

Maksat, Auschwitz sakinleri arasında bazı CHP’liler de bulunsun...

Hem “çeşitlilik” sağlanır, hem de “karıştır barıştır” politikasına uygun davranılmış olur.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi