Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Neymiş Atatürk’ün çiğnenen vasiyeti?

Neymiş Atatürk’ün çiğnenen vasiyeti?

İktidar olurlarsa (ki, hiçbir zaman olamayacaklar), öncelikle “Atatürk’ün çiğnenen vasiyetini” yerine getireceklermiş...

Pardon, iktidar olabilirler...

Bazı “koalisyon varyasyonları” içinde hükümette yer alıp “yönetme heva ve heveslerini” tatmin edebilirler...

Fakat “bu şekilde” gelmenin cennet vatana maliyeti ne olur, bunun hesaplamasını da geçmiş koalisyon hükümetlerine bakarak Prof. Hurşit Güneş yapsın...

İktidara gelirlerse kuş mu konduracaklar? Doğrusu çok merak ediyorum.

Eski dostum Cüneyt Ülsever, dünkü yazısında, Kılıçdaroğlu için bazı uyarılar yapmış ve bu hükümetin yapıp ettiklerini sıralamış.

Kendisine kızarım, aşırı “Doğan görünümlü” olduğu için eleştiririm (o da bana “beyinsiz” demişti, ödeştik), bazen “çakma liberal” diye dalgamı geçerim ama “eski toprak”tır, namusu mücessem bir aydındır, her daim gerçeğin yanındadır...

Diyor ki Ülsever:

BİR- AKP Hükümeti sağlık hizmetini üniversal seviyeye çıkarma ve dolayısı ile toplumun hemen tüm katmanlarının sağlık hizmeti almasını sağlama konularında Avrupa’daki en başarılı hükümetlerden birisidir. (....) Öte yanda, ilaç fiyatları muazzam oranda düşmüştür. Avrupa’nın en ucuz ilaçları galiba Türkiye’dedir.

İKİ- Yurdun dört bir yanına dağılan TOKİ evleri gecekonduları hızla eritmekte, Anadolu’da hemen her ilde 5-6 bin TL peşin ve 300-350 TL aylık ödemlerle yoksul kesim merkezi ısıtmalı, sıcak sulu, betonarme binalarda oturma şansı yakalamaktadır.

ÜÇ- Duble yollar ülkeyi 8 yılda örmüştür. Ulaşım ve ulaşıma bağlı tüm hizmetlerden faydalanmak çok kolaylaşmıştır. Şehirlerarası otobüs taşımacılığı ve uçakla seyahat rekabet eder duruma gelmiştir.

DÖRT- Eğitimin kalitesinin arttığı söylenemez ama bütçesi bu dönemde

Savunma’nın bütçesini geçen Milli Eğitim çok sayıda okul yaptırmakta, bedava ders kitabı temin etmekte, öğretmen istihdamını büyütmekte ve dolayısı ile üniversal eğitimin tabanını her geçen gün yoksullar lehine genişletmektedir.
Bunları ben söylesem “yalaka”, “satılmış”, “iktidar bilmem nesi” diyecekler...

Ülsever söylüyor...

Peki, kuş kondurmayacaksa, Kılıçdaroğlu bu “iyileştirme paketine” ekstradan ne ilave edecek?

İş ve istihdam sorunlarını halledecek de... Nasıl halledecek?

Kürt meselesi konusunda “Gediktepe’ye gidersem çömelmeyeceğim” dışında tek laf etmeyen, “özgürlükler” bahsine hiç girmeyen, kendi taşeroncu belediyeleri kabak gibi ortadayken “taşeron uygulamasına son vereceğim” diyen, ikide birde Silivri’ye selam yollayan, muhayyel “yapılacaklar listesi” dışında somut bir çözüm önerisi sunamayan Kılıçdaroğlu devri iktidarında ne yapacak?

Türk Dil Kurumu’na el atarak, “Atatürk’ün çiğnenen vasiyetini” yerine getirecekmiş.

Kendisi söylüyor...

Herhalde Köy Enstitüsü kafalı emekli öğretmenleri Türk Dil Kurumu’na yığıp, “Hadi dilimizi geliştirin” diyecek... Dilimize “dirimsel bir müdahalede” bulunacak...

Böylece, “uzgörür, belgegeçer, tekerçalar, ses çevirgeci, uzamsal yerlemler, yerlemsel uzamlar” türünden “arı Türkçe” saçmalığı yeniden dirilmiş olacak.

İyi, yapsın da, ben Atatürk’ün “dilinizi rezil edin, kendiniz de rezil olun” diye bir vasiyetini hatırlamıyorum.

Maksat, esamisi bile okunmayan “esdüdü” artıklarına iş temin etmekse, partisinin kültür kollarında değerlendirebilir onları...

Hem, dilimizi kurtardığı için sevaba da girmiş olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi