Rahim Er

Rahim Er

Fulya Hanım kantarın topuzunu kaçırmasın

Fulya Hanım kantarın topuzunu kaçırmasın

Biz, 4 Temmuz gecesi bu makaleyi kaleme alırken Kongre binası Capitol ile başkanlık ikametgâhı Beyaz Saray arasında, Mall denen devasa resmi binaların da bulunduğu alanda Monument/ Dikilitaş etrafında Amerika’nın 1776’da bugün İngilizlerden kurtuluşu şerefine havai fişekler rengârenk patlıyor. Halk, hınca hınç orada. Alaimisema bize gösterildiğinde gayri ihtiyari Haliç’te her gün var dedik...
1776-2010... ABD, çeyrek milenyuma merdiven dayamış vaziyette. Osmanlı’nın üçte bir ömrünü yakalamış. Bize Amerika’yı bir cümle ile nasıl izah edersin diye sorulsa hukuk devleti deriz. Ticareti hayatın bel kemiği çek’ler. Hemen itiraz yükselebilir, Irak, Afganistan vs. Bu itirazlar haklıdır.
Fakat onlar, Amerikan hükümetlerinin dünyaya dönük icraatlarıdır.
Bizim burada kastettiğimiz iç barıştır, vatandaşla devlet arasındaki saygılı ahenk.
Seçildikten sonra Başkan herkesin başkanıdır. Seçimde herkes tercihini yapar ve sonra işine bakar. Bizde ise ana muhalefet partisinin başına oturtulan adam, devleti temsil eden başbakana hiç çekinmeden ‘kalpazan’ diye hitap ediyor.
Bu niye böyle? Neden Amerika’da halk devletiyle barışık da bizde aksi? Ne alakası var diyeceklere AİHM’de devlet aleyhine açılan binlerce davayı hatırlatırız. Burada böyle bir şey herhalde hatıra gelmez. Bunun hikmeti, hakimlerin, hukukun üstünlüğünü hakim kılmalarıdır.
Devleti devlet yapan hukuktur.
Hukuku hukuk yapan da hakim.
Bu insanlar bizdeki mecburi askerliği bile bir türlü anlayamıyorlar. Onu anlamazken bir Anayasa Mahkemesi mensubunun, bir eski Adalet Bakanıyla tarafsızlığını şaibe altına sokacak şekilde cereyan eden konuşması ortalığa döküldüğü halde bırakın istifayı, artık hasım olduğu o konuşmayla sabit olan bir iktidar aleyhine açılan davaya bakmakta hiçbir mahzur görmediğini nasıl izah edebiliriz?
STK’lar gösteri yaparak Fulya Kantarcıoğlu, Anayasa Değişiklik Paketine bakacak davadan çekilsin diyorlar. Yüzde bin kere haklılar. Vatandaş sokağa çıkmadan bu irade beyanı olmalı, hukukun hatırına yargıç Kantarcıoğlu, bu tarafsızlığı göstermeliydi.
İşin esasına bakarsanız AYM bu davaya bakamaz. Dava edilen anayasa değişikliğinde bizatihi Anayasa Mahkemesi hakkında düzenlemeler var. Dolayısıyla mahkeme kendi hakkında karar verecek. Onun için zaten bu davaya bakmaması gerekir. Haydi diyelim ki bu istek çok ileridir. Onun için bunu ummak zor. Ama lütfen ihsası reyde bulunmuş bir üye artık çekilsin ve yerine gelecek yedek üye açıklansın.
Türkiye’nin meselesi kahvehanelerde dumanaltı olmanın yargı yoluyla teminat altına alınması değildir.
Hukuk dumanaltı oluyor.
Hukuk karartılmamalı.
Devletin bekası, hukukun üstünlüğüne bağlıdır. Kanatarcıoğlu, re’sen çekilmiyor kantarın topuzu mu kaçıyor? O zaman Haşim Kılıç, toplasın mahkemeyi, bu üye hakkında hüküm versinler.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi