Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Paşa’yı cezaevinden Etro Kemal kurtaracak

Paşa’yı cezaevinden Etro Kemal kurtaracak

Ne yani, CHP’nin Şahin Mengü’sü sert tepki koyuyor diye, yapılan işin doğru olduğunu mu savunacağız?

Anayasa Mahkemesi, “azıcık ucundan” da olsa, esasa girerek anayasa ihlali yapmış, suç işlemiştir.

Bunun tartışması olmaz.

Hüküm açık... Yasa belli... Teamüller ortada...

Dileriz bu son olur, her kurum “kendi görev ve yetki sınırları içinde” kalır... Bitti.

Fakat, şu “hayır koalisyonu”nu da anlamak mümkün değil.

Öyle geniş bir koalisyon ki, ne versen alıyor, hiçbir şeye “yok” demiyor...

İçinde “Hayırda hayır vardır” diyen Kemal Kılıçdaroğlu var...

Hangi anayasa değişikliğine niçin karşı çıktığını bilemediğimiz Devlet Bahçeli var...

Milano milletvekili Sırrı Sakık var...

İkide birde rejim lehine “eylemsizlik” kararını gözden geçiren Abdullah Öcalan var... YARSAV var... Seyfi Oktay var... Süheyl Batum var... Ruhat Mengi var... Erzincan üzerinden Ergenekon davasına müdahale eden Kadir Özbek var... Erzurum özel yetkili savcılarını el çabukluğuyla görevden aldıran HSYK var... Danıştay var... Yargıtay var... Ergenekon soruşturmasına müdahale eden yüksek mahkeme üyeleri var... Fotokopi üzerinden tahliye kararı veren yüksek yargıçlar var...

Livaneli bile var...

Livaneli’nin aklı başına yeni gelmiş, Anayasa Mahkemesi’nin siyasi bir karar organı olduğunu söylüyor... Üyelerinin bilmem kaçı “hukukçu kökenli” değilmiş... Mesela başkan, hâkimlik mesleğinden gelmiyormuş. Kurum ikide birde siyasi kararlar alıyormuş.

E, günaydın...

Beş yaşındaki çocuk da bilir ki, anayasa yargısı organları siyasi (politik) kurumlardır... Aldıkları kararlar siyasidir... Bu kararlar, siyaseti şu ya da bu şekilde etkilemektedir. Dünyanın her yerinde böyledir bu...

Politik kurumlar oldukları için, demokrasi ilkesiyle çelişmektedirler ama böyle olmak zorundadır...

Bir “siyasi karar organı” olarak Anayasa Mahkemesi, aynı zamanda devlet iktidarını sınırlamanın aracıdır. Temel hakları ve “hukuk devleti güvencelerini”, devletin, özel olarak da çoğunluk iktidarının muhtemel tecavüzlerinden korurlar. Yani, devlet yetkisinin keyfi ve kötüye kullanımının önüne geçerler.

Budur...

Bizde ise Anayasa Mahkemesi, temel haklara ve hukuk devleti güvencelerine karşı devleti korur; devlet alanını tahkim eder... Böyle bir fark var... “Tedbirler Yasası”na karşı takındığı tavırdan başlayarak, bütün Anayasa Mahkemesi kararlarını gözden geçirebilirsiniz. Bu farkı göreceksiniz.

İyi de, patır patır parti kapatılırken Livaneli’nin aklı neredeydi?

Ruhat Mengi neredeydi?

Başörtüsünü üniversitelerde serbest bırakan anayasa değişikliği “esas denetimine” tabi tutulurken Şahin Mengü neredeydi ve niçin “Anayasa Mahkemesi gerekçesini bildirmeden kararını açıklayamaz” demedi?

Kılıçdaroğlu neredeydi?

Her şey bir yana, Kenan Evren’in yargılanmasına imkân tanıyan anayasa değişikliğine de karşı çıkıyor bunlar.

Kılıçdaroğlu’nun “Hayırda hayır vardır” kampanyası başarılı olursa, Kenan Evren cezaevine girmekten kurtulacak. Daha düne kadar “12 Eylül karşıtlığı” üzerinden ekmek yiyenler yapacak bunu...

Görüyor musunuz koalisyonun derinliğini?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi