D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Mahkeme’nin anayasası!

Mahkeme’nin anayasası!

Anayasa Mahkemesi’nin, Osmanlı devrinde kanunların ve uygulamaların şer’i ahkâma uygunluğu konusunda fetva veren şeyhülislâmlığın günümüzdeki ideolojik muadili olduğu söylenir.
Millî Mücadele sırasında ve Cumhuriyet’in ilk döneminde de kanunların “şer-i şerif”e mugayir olmama mecburiyeti vardı.
1924 Anayasası, yani Cumhuriyet’in ilk anayasası, anayasa mahkemesi diye bir kurum tanımaz. Anayasanın ve kanunların yorumlanması yetkisi, onu yapan Meclis’indir!
Bu “mahkeme”yi 27 Mayıs darbesine borçluyuz!
Cuntacılar, Demokrat Parti’nin anayasayı ihlâl ettiği iddiasıyla darbe yaptılar; fakat anayasayı tümüyle değiştirdiler! Millete ve memlekete de nur topu gibi bir “Anayasa Mahkemesi” armağan ettiler!
O tarihten itibaren, anayasanın sahibi Meclis olmaktan çıktı. Millet hâkimiyeti ile anayasanın ilişkisi kesildi. Artık Meclis’in anayasasından değil, belirleyici olan Mahkeme’nin anayasasından söz edilebilir!
Anayasanın sahibi artık Anayasa Mahkemesi’dir... Anayasa bir futbol takımı teşkil edecek kadar kişinin zihnindedir!
1960-80 arası iktidarların eli kolu Mahkeme tarafından bağlandı. Millet iradesi düpedüz hiçe sayıldı. 1980 darbecileri de durumun farkında oldukları için, Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişikliklerini ancak şekilden görüşebileceğini, ‘esas’a giremeyeceğini anayasa hükmü haline getirdiler.
Getirdiler getirmesine de, mağlubiyet ideolojisinin çaresizlik katsayısı arttıkça, hukuk kurumlarını kullanarak sürdürebilmek için çareler arandı ve en iyi formülün Anayasa Mahkemesi olduğu sonucuna varıldı.
Anayasa Mahkemesi 2007’de, meşhur 367 kararını aldı!
Birileri âdeta hukukun üstünde tepindi!
Fakat bu karar, sonucu değiştirmedi. Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildi! Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında bitti!
Mağlubiyet ideolojisini varlık sebebi olarak gören oligarşik kesimler, hükümeti etkisizleştirmek için bu Mahkeme’yi yol edindiler. Mahkeme üzerindeki baskı o reddelere geldi ki, bir aralar Mahkeme’nin bir partinin şubesi gibi çalıştığı şüphesi -haklı olarak- hâsıl oldu.
Daha hürriyetçi bir anayasa talebini seslendirmesi beklenen yüksek mahkeme, hürriyetleri yok etmeye soyundu.
Örtülü kızların üniversitelerde okuma hakkını, olmayan yetkisi ile elinden aldı. Bize göre, yok hükmünde olan bu karara uyulmaması gerekiyordu. İcra bildiğini okumalıydı. Nitekim, artık birçok üniversite başörtüsü yasağını uygulamak için hevesli görünmüyor. Anayasa Mahkemesi bu durumda başçavuşun jipi durumuna düştü!
Son karar: Anayasa Mahkemesi bir daha çizgiyi aştı. TBMM’de kabul edilmiş olan bir metne müdahele etti. Bir “metne” diyoruz, çünkü bu metin henüz halkoyuna sunulup kesinleşmedi. Mahkeme’nin üzerinde konuşacağı nihaî şekli almadı.
Dikkat edilirse Mahkeme çok fazla derine dalamadı. Ufak tefek müdahalelerle yetinmek zorunda kaldı.
Olan şu: Mağlubiyet ideoljisinin son kalesi de düşmek üzere!
Anayasa Mahkemesi’nin yapısına anayasa değiştirilerek müdahale edilmese dahi, birkaç sene sonra, bugünkü gibi ideolojik kararları alamayacak bir kurum haline gelecek.
Nitekim, daha önce her defasında 2’ye karşı 9 olan sonuç, 4’e karşı 7’ye dönüşmüş!
Anayasa Mahkemesi’nin ideoloji bekçisi üyelerine söyleyeceğimiz şu: İdeolojik çöküşün önüne geçmeniz mümkün değil. Türkiye’nin 21. yüzyılda bu ideoloji ile yönetilmesinin, ayakta durmasının imkânı yok!
Türkiye bu referandumdan sonra, anayasada tarafınızdan korumaya alınan, tefsir edilerek alanı genişletilen kutsallık hükümlerini tartışacak. Anayasada tanımlanan meşruiyet ile halkımızın aidiyeti arasındaki görmezden gelinen uçurum bunu zorlayacak. Aidiyete uygun bir meşruiyet tanımlamasına ihtiyaç duyulacak!
O zaman Anayasa Mahkemesi olacak mı, olmayacak mı, bunu şimdiden kestirmek zor!
Kitap hattı:
Osmanlı Padişahları. Araştırmacı Mehmet Emin Gerger “Osmanlı’nın büyüklük sırları”nı araştırıyor. Eser, öğrenim çağındaki gençlerimizin de rahatlıkla okuyup faydalanabileceği şekilde düzenlenmiş. Büyük bir kısmı şair olan padişahların şiirlerine yer verilmiş. Türbelerinin resimleri konulduğu gibi, hayatlarının kronolojisi de eklenmiş. (Gerger Yayınları, [email protected])



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi