Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Ne yapabilirim?

Ne yapabilirim?

2,5 yaşındaki kızıma tuvalet alışkanlığı kazandıramıyorum. Diğer iki kızım bu yaşlarda tuvalete gitmeye başlamışlardı ve onlarda hiç zorlanmamıştım. Ama bu kızım daha farklı... Sürekli altını ıslatıyor. Anlatıyorum tuvalete götürüyorum yapıyor ama az sonra sanki hiçbir şey öğretmemişim gibi yine altını ıslatıyor. İnanın bu durum aramızda bir savaşa dönüştü ve birbirimizle cedelleşiyoruz. Az önce altını değiştiriyorum, ona anlatıyorum ama anlattığım şeyden hiç bir şey anlamıyor. Lazımlık aldım, kendisiyle aynı yaşta olan kuzenini bize getirdim ama kızım hâlâ inatlaşıyor. Ben de bazen kendimi tutamıyor ve ona vuruyorum. Burada hata yaptığımı kabul ediyorum ama benim de bir sabrım var ve kızım gerçekten sabrımı zorluyor. Bu konuda bana neler tavsiye edersiniz? B. Y.

Ödüllendirin

Tuvalet eğitimi konusunda, çocuğun yaş ve gelişim süreci olarak bu eğitimi almaya müsait olması gerekir. Uzmanların bu konuda belirlediği süreç 18-22 aylardır. Bu süreçten önce tuvalet eğitimine başlamak olumlu bir sonuç vermeyebilir. Ancak sizin kızınız da iki buçuk yaşında ve bu eğitimi almaya uygun. Anladığıma göre bu durum aranızda bir cedelleşmeye dönüşmüş ve çocuk anlatılanların aksini yapıyor ve bu savaşta dediğini yaptırmaya çalışıyor. Bunun için öncelikle çocukla cedelleşmekten vazgeçin. Ona uygun bir dille "Artık büyüdüğünü ve büyüklerin tuvalete gittiklerini, kendisinin de tuvalete gidebileceğini" anlatın ve bu konuda onu cesaretlendirin. Tuvaletini yaptığında onu ödüllendirin, sevdiği bir şeyler alın ya da sözel olarak takdir edin ve olumlu cümlelerle ona cesaret verin. Kızınızı kuzeniyle ya da diğer kardeşleriyle mukayese etmeyin, onu kendi içinde değerlendirin. Altına yaptığında ona kızmayın, öfkelenmeyin, ne yapması gerektiğini uygun bir dille anlatın. Çamaşırlarını kendisi giyip çıkarması için gerekli becerileri kazanmasına yardımcı olun.

Hata mı yapıyorum?

İki kız babasıydım ama iki yıl önce geçirdiğimiz bir kazada büyük kızımı kaybettim. Şimdi küçüğüm dokuz yaşında. Diğer kızımın vefatından sonra bütün ilgi ve sevgimi küçüğe verdim. Hatta onu biraz şımarttım da denebilir. Ama işlerim o kadar yoğun ki, kızım gün içinde sık sık telefonla arıyor ve ona yalan söylemek zorunda kalıyorum. İş ortamı müsait olmadığından, yok dedirtiyorum ya da kızıyorum. Yoğun bir iş temposuyla çalışıyorum, ortam onunla uzun uzun konuşmaya müsait değil. Ama çocuk işte, laftan anlamıyor. Kızım anneden çok bana düşkündür, her şeyini benimle konuşmak ister. Bu güzel bir şey ama ona yeterince vakit ayıramıyorum bilmiyorum hata mı yapıyorum? Ş. Y.

İzah edebilirsiniz

İfadenizden anladığım kadarıyla, büyük kızınızın vefatından sonra bütün sevginizi küçük kızınıza vermişsiniz. Bu tür durumlarla sık sık karşılaşıyoruz. Gerçi anne baba için ölen evlat unutulmuş değildir ama diğer çocuğa daha çok ilgi göstererek, teselli bulmaya çalışırlar. Bir anne baba için evlat acısı dünyanın en büyük acısıdır bu bir gerçek. Bu noktada acınızı paylaşıyor ve sizi anlayabiliyoruz. Ancak ne olursa olsun, çocuklarımıza, sınırlarını öğretme, düzen ve disiplin bilinci verme konusunda bazı ölçülerimiz olmalı ve bunu çocuğuma vermeliyiz. Yani çocuğunuza durması gereken noktayı öğretmeniz aslında sizin onu daha az sevdiğinizi göstermez. Bu nedenle çocuğunuza yapması ve yapmaması gereken davranışları izah edebilirsiniz.

Yoğun bir iş ortamında çalıştığınız için kızınızın telefonlarına cevap veremiyorsunuz. Bu konuda ona karşı dürüst olmaya çalışın. Yok dedirttiğiniz zamanlarda kızınız bunun yalan olduğunu anlayabilir ve size olan güveni sarsılabilir. Bunun yerine, "Şu an müsait değilim, iş ortamı konuşmak için uygun olmuyor, akşam eve geldiğimde konuşuruz..." türünden cevaplar verebilirsiniz. Sizin için zor da olsa doğruyu söyleyin.

Kızınızın anneyle de aynı şekilde iyi ilişkiler kurması noktasında teşvik edebilirsiniz. Ayrıca onunla geçirdiğiniz vakitlerde rahatsız olduğunuz durumları onun anlayabileceği bir dille ifade edebilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi