Cemal Nar

Cemal Nar

Kürtler Ne İstiyor?

Kürtler Ne İstiyor?

Her şey Cumhurbaşakanı Abdullah Gül’ün “her şey daha güzel olacak” demesiyle başladı gibi. O zamana kadar da konuşuluyordu ama bu kadar üstünde ciddiyetle durulmuyordu devlet olarak.

İki bakış açısı var memlekette. Birisi, “haklarıysa verelim” anlayışıdır.

Diğeri de “hakları da olsa vermeyelim, çünkü istekleri burada kalmaz, şımarır daha fazlasını isterler.”

Onlara göre bunun korkutan en fazlası ise bölünmedir. Yani “Kürdistan” adı altında ayrı toprak ve ayrı devlet talebi.

Bu ciddi bir meseledir. Dönüp onlara soruyoruz: “Bu talep doğru mu?”

Onlar da cevap veriyorlar: “Bunun bize faydası ne?”

Peki ne istiyorsunuz?

Dediklerine bakarsanız, “Türkler için ne varsa biz de onu istiyoruz” diyorlar. “Bu muğlaktır, açın şunu” deyince de tek tek sıralıyorlar:

* Etnik milliyetçiliğe son verilmeli. Kürt varlığı kabul edilmeli. Anayasal vatandaşlık getirilmeli. “Türk” yerine “Türkiyeli” kullanılmalı.

* Yeni bir Anayasa yapılsın ve demokratik hak ve hürriyetlerin güvence altına alınsın, demokratik kurumların güçlenmesi ve ilişkilerde demokratik aktörler seferber edilmesi sağlansın.

* Dilimizi istiyoruz. Resmi dil Türkçe olsun. Ama eğitim dahil bizim dilimiz de hayat sahnesinde olsun.

* Değiştirilen yer isimleri tekrar verilsin.

* Yerel yönetimler bölgeye bırakılsın.

* Kürtçe özel radyo ve tv. olsun. Basın yayın olsun.

* Kuzey Irak’a vize kolaylığı getirilsin.

* Geniş kapsamlı bir af çıkarılsın.

Bütün fırtına ilk maddede koparılıyor. Bize göre gereksiz. Hem de çok gereksiz. Ama ülkedeki bir avuç etkin azınlık, modası çoktan geçmiş bu ilkel düşünceye “din” gibi sarılarak karşı çıkıyor maalesef.

Bunu geçelim ve ayrıca tartışalım. Bundan sonrakilere gelince, peki bunların bize ne zararı var? Kabul etsek ne olur?

Sayın Bahçeli gibi düşünenler bu sözlere inanmıyor ve “arkası gelir” diyorlar. Acaba?

Bence hiç. Hiçbir zararı yok. Belki faydası var. “Acaba”yı da olursa tartışırız. Bir vehime bir ülke kurban edilemez.

İsteklere biraz daha yakından bakalım.

Bu memlekette kim “Yeni bir anayasa ve demokratik hak ve hürriyetlerin güvence altına alınmalı, demokratik kurumların güçlenmesi ve ilişkilerde demokratik aktörler seferber edilmeli” demiyor ki? Bunu tartışmak bile abes.

Gelelim dile, resmi dil Türkçe olduktan sonra vatandaş anadili Kürtçeyi konuşsa ve yazsa bana ne zararı var, sana ne zararı var? Kürtçe Eğitim dili eminolun bu hak verildiğinde fanteziye dönüşecektir.dönüşmesene olur?Resmi dil Türkçe değil mi? Millet olarak anlaşmamıza yetmez mi?

“Ya Kürtçe basın yayın, radyo ve tv? Hangi çağda yaşıyoruz? İstesen de yasaklayamazsın artık bunları! Serbest et de yiğitlik sende kalsın. Hiç olmazsa kontrolü sende olur.” dedik, hükümet bu tavsiyeyi dinledi, bu sorun artık aşıldı.

Değiştirilen isimler bu ülkede asırlardır kullanıldı ve hiçbir tehlikesi olmadı. 60 ihtilalini yapan üç beş tarih ve kültürünü bilmezin eseri bunlar. Bizim köyün adını da değiştirmişlerdi, biz uğraştık, eski adını tekrar kazandık. Bunu burada “Hartlap” başlığı ile yazmıştım. Varsın doğunun insanı da kazansın, kime ne zararı var? Tarihi ilmini öğrenmede üstelik daha yararlı. Tarihte bir olay olmuş, arıyorsun yerini bulamıyorsun. Niye? Darbeciler adını değiştirmiş de ondan…

Vizeye gelince, devletin elinden geliyorsa bütün dünyaya vizeyi kaldırsın, daha iyi değil mi? Avrupalılar pasaportsuz kendi aralarında ülke ülke cirit atıyorlar, biz bırakın vizeyi, daha mayınları temizleyemedik. Yazık, çok yazık. Bunun için kavga etmek akla zarar. Zaten kömşu ülkelerlevizeler kalkarken, Irak’a da kalksa ne olur?

Yeter artık, doğu sorunu başımızın belası oldu yıllardır. Asker bu yüzden devlette haddinden fazla söz sahibi. Demokrasi bu yüzden gelişemiyor. Ekonomi bu yüzden batıyor. Yavrularımız bu yüzden ölüyor, yaralanıyor, sakat kalıyor. Bu yüzden sosyal barış bozuluyor.

Yeter artık, başlamışken bitirin bu işi. Hep beraber bitirelim. Menfaatini de hep beraber yaşayalım.

MHP ve BDPgibi bunu siyasi ranta çevirmek isteyenlere aldırmayın. CHP, HSYK, YARSAV “hayır” kampanyası açtı. Halkın her hak ve özgürlüğüne karşıçıkan bu cepheye haddini bildirelim.

Biz de şehit verdik. Yenilerini vermemek için bağrımıza taş basacak ve barış için gerekeni yapacağız.

Din de, akıl da, tecrübe de bunu emreder. Halk da bunu istiyor.

Varsın bir iki çatlak ses çıksın, zaten hiçbir karar % 100 olarak alınamaz. Siz cumhura bakın. (Bu yazı kısmen daha önce yayınlanmasına rağmen, gündem gereği tekrar sunulmuştur)

www.cemalnar.com

www.ilimistan.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi