D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Anayasa neyin üstünde?

Anayasa neyin üstünde?

“Kanunların esası olan bir kanun!” Anayasa böyle tarif edilebilir mi?
Anayasa esasında, devletin yapısını, işleyişini belirleyen; yönetimle ve hak ve hürriyetlerle ilgili umumî hükümler ihtiva eden bir metin olmalıdır. Yani tam tabiri ile ve 1924 anayasasına verilen adla “Teşkilat-ı Esasiye Kanunu!”
Bunu öztürkçeleştirmek cinayetini işlemekten yana değilim ama, nasıl komik bir başlık çıkacağını görmeniz için deneyeceğim: Temel Örgüt Kanunu!
Türkiye’nin anayasasının tam da böyle olmadığını fark etmek zor değildir. Her halde mevcut anayasa dünyanın en uzun anayasalarından biridir ve bazı maddeleri kesinlikle dünyanın en uzun anayasa maddeleridir.
Anayasa’nın bazı maddelerine bakarsanız, “bu hükümler kanunda düzenlenmeliydi” dersiniz. Yetmez, tüzükte veya yönetmelikte düzenlenmeliydi diyeceğiniz maddeler de çıkar!
Anayasanın dili berbattır! Hele o hiçbir milletvekilinin kürsüde sürçmeden okuyamadığı meşhur yemin metni!
Askeri türkçe ile kaleme alınmıştır!
Maalesef askeri türkçe, 28 şubat metinlerinde de görüldüğü gibi, türkçe sınıflamasında asla güzel türkçe değildir!
Anayasa, 1960’dan sonra kesin olarak kanunların üstünde görülmeye başlanmıştır.
Sebebi basit: Kanunları TBMM yapar. Fakat, 1960 ve 1980 anayasalarını özel olarak oluşturulan Meclisler yapmıştır.
Bu meclislerin halk iradesiyle, millet hakimiyetiyle alakası yoktur ve askerler tarafından belirlenmişlerdir. Anayasa yapıldıktan bir süre sonra dağıtılmışlardır.
Bir daha anayasa yapmak için özel yetkili meclis toplamak da, Türkiye’nin arkaplan iktidar güçlerinin işidir! O yüzden bazı siyasî parti yöneticileri anayasa kurucu meclisler tarafından yapılır gibisinden yaveler çiğniyorlar.
Darbe otoritelerinin yaptığı, yaptırdığı anayasalar, Meclis’in ve Meclis tarafından yapılan kanunların üstünde sayılmıştır.
Anayasaya aykırılık konusunu ele alan özel yetkili bir yüksek mahkeme oluşturulmuştur. Bunun şeyhülislamlığa benzediğini, onun ideolojik versiyonu olduğunu dünkü yazımızda belirtmiştik.
Fakat burada mesele şu: Şeyhülislam, ne Meclis’in, ne de mevcut iktidar güçlerinin yapmadığı bir metni esas alır. O padişahın da, Meclis’in de üstündedir. Elbette kanunların da!
Kur’an ahkâmı, herkesi bağlar!
Darbecilerin anayasası -haşa- laik bir Kur’an mı ki?
Kur’an, 1400 yıldan beri korunan ilahî bir metin.
Anayasa Mahkemesi önce 1960 darbecilerinin metnini, sonra 1980 darbecilerinin metnini değişmez, değiştirilemez olarak gördü. Ona göre hükmetti. Sadece değişmez, değiştirilemez denilen maddelerini değil, onun arkaplanındaki ideolojiyi de öyle gördü.
Fakat ideoloji bitti! 20. Yüzyılın başında dünya sisteminin Türkiye’ye dayattığı mağlubiyet ideolojisinin sonuna gelindi. Bugün olacakları 2007’de yayınladığımız “Mağlubiyet İdeolojisi’nin Sonu” isimli kitabımızda yazmıştık.
Anayasa Mahkemesi son kararıyla mağlubiyet ideolojisinin sonunun geldiğini bir daha doğruladı!
Kitap hattı:
Mehmet Aycı’nın şiirleri. Masamda 9 şiir kitabını birden görünce şaşırdım. Hepsi de Mehmet Aycı’ya aitti. Eski kitaplarının yeni baskılarını yaptığını düşündüm, fakat sadece 4 tanesi öyle imiş. Geriye kalan 5 kitap yeni. Şiir kitabı olarak bayağı hacimli bir toplam herbiri. Mehmet Aycı’yı bu kitaplara bakarak, günümüzün en velut şairi olarak selamlayabiliriz. Resmî işinin yoğunluğu, onu şiirden alıkoyamamış demek ki. Aksine, şiire açık hale getirmiş olmalı. Dil Gölgesi’ndeki şiirlerin tamamı hece vezni ile yazılmış. 20. yüzyılda modernleşme sancıları içinde aruzdan heceye geçtik ve kısa sürede onu da eskittik. Necip Fazıl’ın, Tanpınar’ın, Cahit Sıtkı’nın, Ahmet Kutsi’nin kaldığı yerden Aycı devam ediyor:
Yosun tutan ağaçtan, yol gösteren yıldızdan
bilinmekte yerimiz: toprak çarşısındayız
yaşamak soluverip düşünce yakamızdan
o zaman anlaşılır sahnenin dışındayız
Mehmet Aycı’nın yeni basımı yapılan şiir kitapları: Mor Kitap, Derin, Yakı, Aşk Bir Deniz Rüyası. Yeni şiir kitapları: Bağdat Kitabı, Dil Gölgesi, Bunlar Yazmaz Kitapta, Aramadığım Günler, Yalnızlık Vergisi.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi