Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Sen bu raporu kabul ettir, dişimi kıracağım!

Sen bu raporu kabul ettir, dişimi kıracağım!

Müjdeli haberi CHP Diyarbakır İl Sekreteri Mahmut Şevketoğlu’ndan aldık.

Parti, genel başkana bağlı olarak çalışacak bir “Doğu ve Güneydoğu Komisyonu” kurmuş.

Komisyon, “bölge”de (“Kürdistan” demeye dilleri varmıyor) il il dolaşacak, bazı çalışmalar yapacak, yaptığı çalışmaları rapor haline getirip genel başkanın istifadesine sunacak...

Genel başkan da, rapordan aldığı tüyolarla Kürt meselesini çözecek.

Herhalde böyle olacak...

Çünkü Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin meselelerini biz çözeriz. Nasıl çözeceğimizi oy verirseniz görürsünüz” diyor, ser veriyor sır vermiyordu. Kürt meselesinin çözümünü de komisyonun çalışmaları belirleyecektir muhtemelen...

Partinin öncelikli hedefi, 1989 tarihli “Kürt Raporu”nu yenilemekmiş...

İyi bir düşünce...

Fakat, “yenilenmesi” düşünülen rapor biraz ortada kalmamış mıydı?

Kemal Anadol, CHP’nin asla böyle bir rapor hazırlatmadığını, işgüzar bir profesör tarafından “kendiliğinden” hazırlanan raporun, “kendiliğinden” gelip Baykal’ın masasına konduğunu söylemişti. Raporu sahiplenmemişti anlayacağınız...

Baykal da oralı olmamıştı.

Hatta bazı CHP’liler, DGM savcılarınca ceza davasına dönüştürülen raporun “SHP’nin günahları” arasında olduğunu, dolayısıyla “olası” sonuçlardan CHP’nin ve Baykal’ın sorumlu tutulamayacağını söylemişti.

CHP, işte bu raporu yenileyecek...

Eskisinde ne vardı, bilmiyorum ama, “yenisi” hakikaten de yeni unsurlar içeriyor.

Mahmut Şevketoğlu, “Doğu ve Güneydoğu Komisyonu”nun çalışmalarından sonra son şeklini alacak rapor için 15 sayfalık bir “ön rapor taslağı” hazırlamış. Komisyon Diyarbakır’a geldiğinde bunu sunacak... Mahmut Bey’in

taslağında neler mi var? İnanamayacaksınız ama aynen şunlar var:
BİR: Ana dilde eğitim yasal olarak Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına girmeli. Okullarda seçmeli ders olarak okutulmalı. Türklerin de Kürtçe öğrenme hakkı var...

İKİ: Beyaz bir sayfa açılmalı. Genel af getirilmeli. Ceza alan, hapis yatan, mahkûm olan çok sayıda PKK’lı var. Bunlara yönelik “sicil affı” getirilmeli.

ÜÇ: Öcalan’a ev hapsi getirilmeli ya da yurtdışında ikameti sağlanmalı.

DÖRT: Ekonomik yapının düzeltilmesi için bölgede istihdam koşulları oluşturulmalı, GAP ekonomik kazanç kapısı haline getirilmeli.

BEŞ: Taş atan çocuklar bir an önce cezaevinden çıkarılmalı. Taş attı diye bir çocuğun 16 yıl ceza alması dünyada çağdışı ülkelerde bile yok. Bu durum derhal düzeltilmeli.

Mahmut Bey, “CHP özü itibariyle devrimci bir partidir. Bu devrimci adımları mutlaka atacaktır” diyor.

İnşaallah...

İnşaallah bu “devrimci adımları” atar da... CHP ne “özü” itibariyle, ne de “kabuğu” itibariye “devrimci” bir parti değildir... “Evrimci” de değildir. Demokrat da değildir. Liberal hiç değildir...

Nedir?

Bürokrat totaliterliğin kendisini ifade edebildiği yegâne “siyaset kanalı”dır ve Mahmut Bey gibilerin iyi niyetli, bir o kadar da safça çözüm önerilerine karşı “statüko”yu, yani “çözümsüzlüğü” savunmaktadır.

İddia ediyorum:

Mahmut Bey ön taslağını sunsun, komisyon bunu rapor haline getirsin, Kemal Anadol çıkıp diyecektir ki, “Kendiliğinden hazırlanmış, kendiliğinden gelip Kılıçdaroğlu’nun masasına konmuş bir rapor... Bizim bundan haberimiz yok...”

Bunu demezse dişimi kıracağım!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi