Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Sizi hiç bu kadar ateşli görmemiştim

Sizi hiç bu kadar ateşli görmemiştim

Süheyl Batum’u severim... Tanışmam etmem, oturup iki çift laf etmişliğim yoktur ama severim.

Eskiden, “akademisyen” sıfatıyla arzı endam ederdi televizyon ekranlarında. Büyük bir saygıyla dinlerdik ama söylediklerinden bir şey anlamazdık.

Şimdi, “siyasetçi” kimliğiyle çıkıyor karşımıza. Yine dinliyoruz, yine bir şey anlamıyoruz.

Bu arada, Kılıçdaroğlu’yla birlikte siyasete girdi, MYK’ya seçildi, çok iyi etti... İnşallah daha da yükselecek, önce milletvekili, sonra Grup Başkanvekili, sonra Genel Başkan Yardımcısı, sonra da Genel Başkan olacak ama galiba hiç değişmeyecek.

Biraz sabretseydi bu yolu kısaltabilir, genel başkanlığı daha erkenden tadabilirdi. Bence acele etti... Çünkü, “Yerel seçimde oyumu Kılıçdaroğlu’na verdim” diyen DP lideri Hüsamettin Cindoruk apartta bekliyordu. Kafasındaki isim de Süheyl Batum’du.

Bir “şemsiye” oluşumuna gidilebilir; DYP’yi, Anavatan’ı, Yaşar Okuyan’ı, illa ki Latif abi’yi, Yaşar Nuri Öztürk’ü, hatta Cem Uzan’ı işin içine katacak bir “Türkiye Koalisyonu” kurulabilirdi...

Lider koltuğuna da taze dimağ Süheyl Batum oturtulurdu. Gerçi, girdiği ilk seçimde “binde sıfır virgül bilmem kaç oy” alarak tabela partisi koleksiyonunu zenginleştirirdi ama denemeye değerdi. Bu arada, rakip partiye oy verdiğini açıklayarak dünya siyaset tarihinde görülmemiş bir skandala imza atan değerli Cindoruk, referandumda “evet” oyu kullanacağını açıklayan partilileri “ihraç cezasıyla” tehdit ediyor. Hazır konu açılmışken bunu da müjdeleyeyim dedim.

Batum’u, önceki gün, bir televizyon kanalında izledim. Her zamanki gibi çok şey söyledi, ama bir şey anlatmadı.

Bir ara Yaşar Büyükanıt’a sinirlendi.

Büyükanıt muhtıra mı vermiş, ne! Buna köpürüyordu. Demokrasilerde hiç olur muymuş böyle şeyler! Çok ayıpmış! Rezaletmiş! Muhtıra yoluyla darbeye teşebbüs de suçmuş! Büyükanıt derhal yargılanmalıymış! Estekmiş, köstekmiş!

Büyükanıt’ın muhtırası yayınlandığında bu beyefendi susmuştu.

Bu beyefendinin partisi susmuştu.

Bu beyefendinin genel başkanlığını yapan zat susmuştu.

Madem “muhtıra yoluyla” darbeye teşebbüs de suçtur, ortada hazır yapılmış ve teşebbüs aşamasında kalmış yığınla darbe var, birer cümle de onlar için sarf edin...

Mesela, şöyle mevzun bir 12 Eylül ve 28 Şubat çıkışı yapın. “27 Mayıs da çok kötü oldu canım” filan deyin... “Ergenekon” deyin... “Balyoz” deyin...

Büyükanıt’ın suçu, işi teşebbüs aşamasında bırakıp “siyasi iradeye” teslim olması mı?

Bu mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi