Mehmet Barlas

Mehmet Barlas

Kartelci demokratlar ve ırkçı hümanistler özgürlükçü oldu...

Kartelci demokratlar ve ırkçı hümanistler özgürlükçü oldu...

Değişime uyum kolay değil...
Ancak değişime karşı koymak da imkânsız.
Başbakan Erdoğan Habertürk'de Yiğit Bulut'a "Medya kartelini biz sona erdirdik" derken, kartelli dönemin bittiğini hâlâ kabul etmek istemeyeler medyada yok muydu sanki?
Dünyanın gerçekten demokrat toplumlarında "Kartelci demokrat" diye bir kavram olabilir mi acaba?
Denizcilikte "Poyraz lodos" diye bir rüzgârdan söz edilebilir mi?
Düşünün ki medya kartelinin patronları anlaşınca "Akşam"ın dağıtımı durdurulmuş ve gazete batırılmıştı.
"Derin Ankara"dan emir gelince ortak manşetler atılır, istenmeyen yazarlar susturulur, düzmece andıçlarla gazeteler kendi yazarlarını suikastlara hedef gösterirlerdi.
O dönemin tetikçileri şimdi çok sesli ve rekabetçi medya ortamından rahatsızlar.
Ahmet Kaya'yı medyatik linçe hedef kılanlara "Irkçı humanist" mi diyeceğiz şimdi?

Bir günde şişen balon
Ama çaresi yok.
Şişirdikleri balonlar ertesi gün ellerinde patlıyor.
Her şey gibi bu referandum kampanyası da tarih olacak.
Tarihin taslağını yazdığı ileri sürülen biz gazeteciler bile, şu anda "Güncel"i oluşturan ayrıntıları yakın gelecekte hatırlamayacağız.
Ancak bu kampanyanın CHP'nin eski Genel Başkanı Baykal'ın iki gün içinde tasfiyesinin ve yeni Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun kartelci demokratlar tarafından bir gün içinde pazarlanmasının sahnelendiği bir süreç olduğunu herhalde hatırlayacağız.
Acaba referandumun ertesi günü neler olacak?
Bugünden 13 Eylül gününün 12 Eylül gününden farklı bir gündeme sahip olacağını görebiliyoruz.
Kesin olan bir durum var.

Havuzlu villalardan...
Söylemler de beklentiler de değişecek ama iktidar değişmeyecek.
Bugün evet-hayır tercihinde kendilerini Devlet Bahçeli'ye yakın Sezen Aksu'ya uzak bulan, hayır demeyi cesaret ve kahramanlık göstergesi olarak sunan kartelci demokratlar, havuzlu villalarından "Zaten kampanya stratejisi yanlıştı" içerikli eleştiriler yapacaklar.
Yazık...
Etyen Mahçupyan'ın şu analizini asla yapamayacaklar:
"- Eğer yüksek bir 'evet' çıkarsa halkın AKP'ye yönelik beklentilerinin artacağı açıktır. Kendisine imkân tanınmış olan hükümetin ne yapacağı kritik hale gelecek ve eğer reformlara devam edilemez veya bunun somut işaretleri alınamazsa, seçimlerde AKP oyu düşecektir. Buna karşılık hükümetin bu sorumluluğu taşıyacak adımlar atması halinde AKP iktidarı tescillenir...

Reform karşıtı muhalefet...
- Öte yandan eğer 'hayır' oyları daha fazla olursa, kimse AKP'den yeni bir reform veya çözüm adımı beklemez. Ayrıca bu imkân tanınmadığı için hükümet mağdur konuma itilmiş olur ve seçimlerde epeyce yüksek bir AKP oyu ile karşılaşırız.
- 'Hayır'cılar ya bu basit siyaset öngörüsünü yapmaktan bile acizler, ya da - daha gerçekçi olarak - AKP'nin reform yolunda giderek muhalefeti siyaseten bitireceğini öngörüyorlar. Dolayısıyla bu onlar için bir ölüm kalım mücadelesi... Böylesine muhafazakâr bir zihniyetin ve özgürlük korkusu çeken destekçilerinin de doğrusu başka bir şansları yok."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Barlas Arşivi