Taha Akyol

Taha Akyol

Komplo mantığı

Komplo mantığı

ATEŞLİ tartışmayı dün bir TV kanalında izliyorum. Biri her taşın altında cemaatin olduğunu anlatıyor... Öbürü her taşın altında derin devletin, Ergenekon’un bulunduğunu söylüyor.
Bir yığın olayı da örnek veriyorlar; bağlantısı kanıtlanmamış olayları...
Biri öbürüne itiraz ediyor; “nereden çıkarıyorsun bunu?”
Öbürü cevap veriyor:
- Besbelli kardeşim; kime yaradı bu?! Kime yaradıysa, arkasındaki güç odur!
Cemaatin her yere sızması cemaate yaramış, koca bir imparatorluk haline gelmişti. Öyleyse cemaat her yere sızmıştı!
Bu lafları ispat sanıyor.
Öbürü derin devletin PKK’yı yönettiğini söylüyor. İspatı?.. İspatı açık, “çatışma derin devlete yarıyor!”
O da bu lafları ispat sanıyor!
Ufak Kürt fraksiyonlarında, Kemal Burkay’da da vardır bu komplo kafası, mesela “Öcalan devletin ajanı” derler... Devletin işine yaramasa İmralı’da nasıl konuşurmuş böyle?!
Onlar da bu lafları ispat sanıyorlar! AİHM kararlarını, İnsan Hakları Sözleşmesi’ni, avukatlar hakkında açılan davaları falan bilmiyorlar. Hem bütün başbakanlar, bütün adalet bakanları derin devletin kuklaları olabilir mi?!

Kime yaramış... mış?
Bu “kime yaradı?” tekerlemesini dinlerken Başbakan’la Kılıçdaroğlu’nun atışmalarını hatırladım. Kılıçdaroğlu’na göre 27 Nisan Muhtırası iktidarın tezgâhıydı, Başbakan’la Büyükanıt Dolmabahçe görüşmesinde muhtıra için anlaşmışlardı!
Ne biliyorsun?
“Muhtıra AKP’ye yaradı mı? Oylarını artırmadı mı?!”
Öyle oldu ama bu asla anlaştıklarının kanıtı olamaz. Evvela, Başbakan’la Büyükanıt’ın görüşmesi, muhtıradan bir hafta sonraydı! Bundan başka, muhtıra ile Çankaya konusunda AK Parti’ye gözdağı verilmek istenmiş, öngöremedikleri şekilde halkın tepkisini çekerek sonuç olarak iktidarın oylarını artırmıştır.
Ve Başbakan’ın polemiği: “Baykal’a kurulan tuzak kime yaradı?”
Elbette Kılıçdaroğlu’na yaradı ama bu, tuzağı Kılıçdaroğlu’nun kurdurduğunun kanıtı olamaz.
O tuzağı kimlerin ne amaçla kurduğunu bilmiyoruz. Ama Kılıçdaroğlu’nun o aşamada liderliği aklından geçirmediği kesin. Neticede lider değişikliğiyle CHP güçlendi.

Beklenilmedik sonuçlar
Bilim felsefecisi Karl Popper, geleceği göremeyeceğimizi ve bu yüzden geleceği planlamanın mümkün olmadığını anlatır. Hayatta “niyet edilmemiş sonuçlar” (unintended consequences) çok daha fazladır, gelişmeler planlandığı gibi sonuçlanmaz. Komplo teorileri de totaliter siyasi projeler de, “niyet etmedikleri sonuçlar”la karşılaşmaya mahkûmdurlar. Onun için komplo teorileri de totaliter projeler de gerçeklikten uzaktır.
Böyle olduğu için, “sonuçlar”ın kime yaradığına bakarak, “sebepler”in kimler tarafından tezgâhlandığı hakkında hüküm veremeyiz. Çünkü fiziksel bilimlerin dışında, insani alanda sonuçlar, sebepler tarafından öngörüldüğü şekilde olmazlar; öyle olması istisnaidir.
Bizde son on yılda, özellikle ABD’nin Irak işgalinden beri komplo düşüncesi neredeyse bir tutku haline geldi. Bu yüzden mahkemelik bir olayı hukuki ölçülerle, sosyal ve siyasi bir meseleyi sosyoloji, siyaset bilimi gibi disiplinlerin metotlarıyla düşünmeden, hemen “ardındaki güç” hafiyeliğine kalkıyoruz.
Bu yüzden de olaylara ‘gizli güçler’in esrarengiz savaşları gibi bakıyoruz, “sorun analizi” ve “sorun çözme” mantığıyla bakmakta yetersiz kalıyoruz. Komplo tutkusu çok zararlı oluyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi