Ne vekillerimiz varmış ama!..

Ne vekillerimiz varmış ama!..

“Buluttan nem kapmak” deyimini doğrular ve bizzat ispatlar nitelikte bir eyleme şahit olduk... CHP Aydın Milletvekili Fatih Atay, dün milletvekiline hiç yakışmayacak bir davranış sergiledi.
30 Ağustos Zafer Haftası törenleri sırasında, devletin valisine karşı son derece saygısız ve yakışıksız bir davranışta bulundu. Sadece valiye değil, orada toplanan bütün devlet erkanına ve vatandaşa karşı aynı saygısızlığı sergilemiş oldu. Fatih Atay, valinin kendisine ördek dediğini ve kendisinin de bu şekilde hesap sorduğunu ileri sürüyor. Breh, breh!.. Ne hesap sorma imiş ama... Eğer sayın milletvekili gerçekten hesap sorma medeni cesaretine sahipse, böyle tören alanında, devletin mehabetine zarar verecek şekilde ve izleyen vatandaşı rencide edecek biçimde değil, usulüne uygun tarzda hesap sorar.
Öncelikle bunun medeni şekli şudur: O ilin milletvekili sıfatıyla pekâlâ valilik makamına gider ve vali ile nezaket kuralları dairesinde konuşur. Bir parlamenter olarak kendi görev sınırları çerçevesinde söyleyeceklerini söyler, valinin kendisine yönelik bir tavrı varsa, bunun yanlışlığını orada yüzüne karşı ifade eder. Daha da olmadı, bu işi yasal zeminde sürdürür. Vali hakkında İçişleri Bakanlığına şikâyette bulunur. Meclis’te soru önergesi verir. Daha da olmadı dava açar...
Ama bunları yapmayıp, devletin resmî bir töreninde, kendince devletin valisini zor duruma düşürmek için, son derece kaba biçimde; “Senin burada ne işin var?” diye sormak, yahut “Sen padişah mısın?” gibi absürd laflar söylemek bir milletvekili için hiçbir şart altında mazur görülecek hareket değildir. Siyasi şov yapmak için böyle ucuz, basit ve çirkin yöntemlere başvurmak çok ayıp şeydir. Bu sayın milletvekili, o protokolde valinin devletin en üst düzeydeki temsilcisi sıfatıyla törene en son geleceğini bilmiyor mu? “Niye geç geliyorsun, herkes seni beklemek zorunda mı?..” gibi saçma sapan sorular soruyor. Eğer hakikaten bilmiyorsa, böyle cahil bir kimsenin parlamentoda görev yapması büyük talihsizliktir.
Aksi halde bu davranış biçimi, öncelikle şahsı için daha sonra da partisi adına, utanç verici bir eylemdir. Bu yakışıksız eylemden ötürü kendisi dilemezse, partisi devletten ve halktan özür dilemeli bu konuda gerekli işlemi de hızla yapmalıdır.
Aydın Valisi ile ilgili olarak CHP’nin bir sıkıntısı pekâlâ olabilir. Vali yanlış da yapmış olabilir... Ama “Vali ile ilk karşılaşmamda bana ördek demesinin hesabını sordum...” gibi, tuhaf bir yaklaşımla, devletin resmî törenini berbat etmek, ne bu vekilin, ne de başka bir kimsenin hakkı ve haddidir. Doğrusu dün Aydın’da yaşanan olay, tek kelime ile rezalettir. Bunun hesabı sorulmalıdır. Aksi halde “Devlet” ve “Devlet Töreni” mefhumları çok büyük zarar görür. Yani bu olay öyle, protokole dahil iki şahıs arasında cereyan etmiş basit bir tartışma değildir.
Milletvekili sıfatını taşımak, kural tanımazlık ve devletin şahsiyetine karşı saygısızlık etme hakkını kimseye vermez. CHP’nin en fazla şikâyet ettiği “dokunulmazlık” bu şekilde, kendi üyeleri tarafından istismar ediliyorsa, burada durup bir düşünmesi lazım. Bakalım nasıl bir tavır sergilenecek?..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi