Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Delikanlılık mı? / Serserikanlılık mı?

Delikanlılık mı? / Serserikanlılık mı?

Üç/dört yıl önce bana şu soru tevcih edilmiş: “Hanefi Avcı’yı nasıl bilirdiniz?”
Delikanlı adamdır, merttir, siyasi kalıplara girmeyecek derecede tarafsız bir idarecidir cevabı vermiştim..
Maalesef bir hüsn-ü zannım bugün başıma kakılıyor..
Benden 6 yaş büyük bir hemşehrim, müşterek hemşehrimiz Hanefi Avcı için yaptığım değerlendirmeden dolayı, soruyor:
Sessiz durduğu halde tam Anayasa değişikliği referandumu gündeme hakim olunca siyasi muhtevalı kitap yazmak, bir nevi ‘Hayır’cı esnafın reklamını yapmak dürüstlük mü, mertlik mi, delikanlılık mı?
Doğrusu ben de hayret etmekteyim..
Hanefi Avcı hemşehrimi tanıdığımı zannederdim.. Onun içindir ki sorulduğunda tezkiye ederdim..
Zurnanın zırt dediği noktada akıl almaz iddialarla ortaya çıkmak, delikanlılık olmasa gerek..
Bakıyor musunuz?
“Senin delikanlı dediğin adam, Serserikanlı çıktı..”
Bir garip ve hiç duymadığım benzetme çıktı karşıma..
Yine de çok düşündüm..
Sevgili Hanefi Avcı partisiz olabilir, partili olabilir, fikirlerini açıkça söyleyebilir, amma Doğu Perinçek ile, Yalçın Küçük ile, Tuncay Özkan ile, Dersimli Dede ile, Ergenekon sanıkları ile aynı safta olması mantığımın kabul edeceği bir husus değildir..
Acaba delikanlılığın ifrat derecesi “Serserikanlılık” mıdır?
Yakıştırmasam bile aklımda derin rahneler açtığını söylemeden geçemeyeceğim..
Derler ya;
“Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste..”
AKP’nin kahramanlığından değil, karşı tarafta duranların çekilmez hırslarından dolayı memleketin bağrına ateşler düştü.. Bu ateşi söndürmek hepimizin birinci vazifesidir.. Çünkü Türkiye ihmale gelmeyecek kadar önemli olan kendi ülkemizdir..
Apo ve şürekası, Devlet Bahçeli ve el öpenleri, Dersim Dedesi ve mezhepçi yandaşları, Cindoruk, şeytan moruk ve diğerleri yan yana..
Manzara bu..
Önce kendimden örnek vereyim:
Ben 10 yıldır hiçbir partiye oy vermedim.. Bundan sonra da vermeye niyetim yoktur.. Ancak referandum için kesinlikle “Evet” diyeceğim..
Sebebini uzun uzun izah etmeyeceğim..
Sevmediklerimin yanlarında bulunmaktan, onlarla beraber aynı karta onların “Hayır” mührünü basmaktan korkunç derecede nefret ediyorum..
AKP çok iyi bir yolda mı?
Hayır.. Öyle bir iddiada bulunmadım, bulunmam da düşünülemez..
Tepeden tırnağa politize olmuş, ekseriyetle de mezhepçi bir görüş noktasında bulunan YARSAV’cılarla, “İstemezük”çü parti CHP mensupları ile aynı potada buluşmamak için EVET diyeceğim..
Sevmediklerini “hain” ilan etmekten başka sevilecek bir görüşü olmayan Devlet Bahçeli ile beraberliği Allah bana nasip etmesin..
Abdullah Öcalan’ın emanetçiliğini yapan BDP kandırmacıları ile nasıl beraber olabilirim ki?
PKK eşkıyalarına muhalefetimden dolayı Evet oyu vermek boynumun borcudur..
Darbeci askerlerle aynı yolun yolcusu olamayacağım.. Hele de Tuncay Özkan, Oktay Ekşi, Yılmaz Özdil, Oray Eğin, iri gazetenin maruf hergelesi, Mengigiller ailesi ve dahi Yalçın’giller aşireti ile hiçbir noktada birliğimizin olmadığını göstermek için EVET diyorum..
Varlığı ile Türk milletine zarar verdiğine inandığım bazı emeklilerin ve ıskartaya çıkmış şişirme büyüklerin nerede bulunduklarını bildiğim için EVET açıklaması yapıyorum..
Mesela; Süleyman Demirel, Sabih Kanadoğlu, Emin Çölaşan, Semra Özal, beni EVET’e zorlayan simalardır..
Tek başıma olsam da hayırsızların ‘Hayır’ tercihine katılmayacağım.
Ben EVET diyorum..
Vesayet altında gördüğüm hukukumuzun hürriyete kavuşması dileği ile EVET-EVET-EVET!..
=================
Orta yerde devlerin cüceleşme dalgası
Solda mezhepçilerin yüceleşme dalgası
Sağda saman savuran, el öptüren kelekler
Kapıda gündüzlerin geceleşme dalgası..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi