Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Dünya hali!

Dünya hali!

İşte bu kadar basit. Parti kapatma davası ve Ergenekon çetesi yetti, artık ne Irak’la ilgilendiğimiz var ne de Filistin’le.. Sahi Kudüs’te neler oluyor? Gazze’de işler ne alemde?
Amerikan Gaziler Bakanlığı’nca yeni ilan edilen, fakat gazetelerde çok da yer bulamayan bilgiye göre, iki Irak savaşında, bu güne kadar radyasyon zehirlenmesinden ölen asker ve gazi sayısı 73.846 olmuş.
Düşünebiliyor musunuz, 73.846 Amerikalı.. Bu sayının 2010 yılına kadar 200.000 olacağı tahmin ediliyor... Bu sonucu hazırlayan sebep ise Amerikan ordusunun kullandığı "seyreltilmiş uranyum"dan yapılmış zırh delici mermiler. Bu güne kadar Amerikan ordusunun kullandığı seyreltilmiş uranyum sebebi ile operasyon düzenlenen bölgelerdeki radyasyon zehirlenmesinden etkilenen toplam asker sayısı 1.000.000 civarında.
Bunların üretimi, taşınması, kullanılması ve kullanıldığı hedeflerdeki etkisi ve kullanıldığı bölgedeki kalıcı ve rüzgarla savrulması sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar durumu daha da vahim bir hale getiriyor..
Unutmamak gerekir ki, Vietnam savaşında ölen Amerikan askeri sayısı 58.000 idi. Sakat Amerikalı asker sayısı ise 100.000 den fazla.. Hiroşima ve Nagazaki'de 300 bine yakın insan hayatını kaybetti. Truman “Bilim tarihinin en büyük kumarını oynadılar ve kazandılar.. İki milyar dolarlık bir kumar!” diye yorumluyordu bu olayı. Savaş sonrası dünyayı bu kadrolar kurdu. Madem sıcak savaş kötüydü, alın size soğuk savaş dediler.. İkisi yetmediği için bir 3. Dünya Savaşı başlattılar, aynı ülkenin çocuklarını sağ-sol diye birbirine kırdırıp, onların kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet ürettiler..
İşte bugünkü darbeciler, çeteciler, kontrgerilla, özel harp, derin devlet bu savaşın kanlı bir mirası olarak önümüzde duruyor..
1960’larda bizde şehir meydanlarında “Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir, her görüldüğü yerde ezilmelidir” diye tabelalar asılıydı.. Amerikan Haberler Merkezi yayınları dağıtılırdı mekteplerde. “Barış gönüllüleri” vardı daha önce. Amerikan süttozundan sütler içerdik.. VOA’dan haberler dinlenirdi “Bizim Radyo”ya karşı sağ kesimde.. Amerikalılar “Barış İçin Atom” broşürleri dağıtırlardı derneklere..
Kovboy filmlerinde, topraklarını işgal ettikleri Kızılderilileri vahşi olarak göstermemişler mi idi bize?.. Beyaz Adam, aslında “Tom Amca” olmamızı istiyorlardı..
Şimdi kalkmış bize demokrasi dersi veriyorlar.
Neymiş, İran’da atom bombası varmış.. Onun için İran’ı vuracaklar..
Peki İsrail’deki atom bombaları ne olacak?
Peki ya şimdi sizin yaptıklarınız?
Düşünebiliyor musunuz, Irak’ta simdiye kadar kullanılan seyreltilmiş uranyumla radyasyon bulaştırılmış mermilerle, ülkeye 1.820 ton radyoaktif nükleer atık atılmış. Hiroşima’ya atılan bombada 64 kg. uranyum vardı (Hiroşima’nın 28.000 misli). Irak’ta harbin başından bu yana sakat doğumlar % 600 artmış durumda. Şii-Sünni, Türkmen- Kürt, Arap bölgesi farketmiyor ve bu etki gidip gelenler, hava hareketleri ile özellikle Suriye ve Türkiye’yi, İran’ı yakından ve ciddi bir şekilde olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.. Yakın gelecekte bölgede ciddi kanser patlaması bekleniyor.. (Bununla ilgili siteye girip Afganistan’dan örnekler gorebilirsiniz: http://liberty.hypermart.net/cgi-bin/blogs/voices.php/2006/04/29/death_made_in_america)
Bölgede bir insanlık dramı yaşanıyor. Amerika bizim kardeşlerimiizi öldürürken kendi çocuklarını da öldürüyor.. Irak’a giden askerlerin tümünde kanser riski var.. Bölgede görev yapan er-subay, hepsinin ruhsal durumu bozuk, intihar eğilimi yüksek. Uyuşturucu ya da aşırı alkol kullanıyorlar. Şiddet eğilimi taşıyorlar ve cinsel sapıklık hali sözkonusu.. Irak askerleri özellikle kimyasal silahlar ve radyasyonlu silahlar konusunda daha büyük bir risk altında bulunuyorlar. çünkü özellikle bu tür riskli işlerde onları görevlendiriyorlar.
Aynı durum Afganistan için de sözkonusu..
Bu bir insanlık suçu ve bu konuda BM, İKö ve AB, Arap Birliği’nin sesi çıkmıyor.
Sahi Saddam’a Halepçe’de kullanılan kimyasal silahları kim vermişti?
Afganistan ve Irak savaşlarından sonra ABD ordusu, navlun maliyetlerini düşürmek için mermi çaplarını küçülttü. öldürmek yerine yaralamayı tercih ediyorlar. Böylece yaralıların tedavisi ekonomik kaynaklarını tüketiyor ve yaralı bir askeri güvenli bölgeye taşımak iki askerin cephe gerisine çekilmesine sebep oluyor.. Askerlerin mermi ve silah taşıma kapasitesi artırılıyor böylece..
Evet bu uranyum havaya dağılıp dünyaya yayılıyor, tabii önce bize ve civarımıza. Ama bizim çevrecilerden ya da Greenpeace gibi örgütlerden, ya da HRW gibi örgütlerden bir ses çıkmıyor her nedense..
Böylece Amerika hem kendi ordusuna giren zenci, ispanik ve de geri zekalı, şiddet eğilimi taşıyan, saldırgan tiplerden kurtulurken, Ortadoğudaki "zaralı ve geri kalmış/İnsanımsı" 2. sinif "antichirist/Anti Semit" halkları da temizlemiş oluyor herhalde!
çete, darbe, parti kapatma, irtica ve terör, Sarıkız, Ay ışığı, Ergenekon, özden örnek, 28 Şubat, faili meçhul olaylarını bir de bu bilgiler ışığında değerlendirin bakalım, ne göreceksiniz?
Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi