Aziz Üstel

Aziz Üstel

19 Temmuz 2011 sabahı ülkenin genel manzarası

19 Temmuz 2011 sabahı ülkenin genel manzarası

Türkiye 18 Temmuz 2011 günü sandık başına gidecek.

Ve ertesi sabah, ‘gaflet, dalalet hatta ihanet’ içinde olanların oylarıyla, yani bidon kafalı, cahil, göbeğini kaşıyan adam ve kadınların sandıklara üşüşmesi(!) sonucu, AK Parti’nin yüzde 41’le dört yıl daha, bir başına iktidarda kaldığını göreceğiz.

Göreceğiz çünkü, CHP’nin oyları yüzde 25, MHP’nin oyları ise yüzde 14’ü geçemeyecek.

Neden?

Çünkü bu iki partinin de yönetimleri seçim kazanmak istemiyor.

Bırakın seçim kazanmayı, seçim nasıl kazanılır sorusunun yanıtını dahi bilmiyor!

Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa gezisi sırasında, kendisine yöneltilen parti programıyla ilgili soruya bakın nasıl yanıt veriyor:

“Arkadaşlar çalışıyor. Ekim ya da Kasımda, ekonomi programımızı açıklayacağız.”

Şimdi, CHP kaç yıldır muhalefette?

Tam sekiz yıldır. Yani bu sekiz yıllık sürede CHP, ekonomi programını açıklamamış!

Ekim ya da Kasımda açıklayacak... O da ‘arkadaşların’ çalışması biterse! Her kimse bu arkadaşlar, habire çalışıyorlar! Son bıraktığımda türban konusunda kafa patlatıyorlardı; sonucu açıkladılar. Eşarbı kaydırarak takmanın çözüm olduğunu bildirdiler! Ne demekse?

Ekonomiyle ilgili söylemlerini merakla bekliyorum. Hadi ekonomi üzerinde çalışıyor arkadaşlar. Peki güvenlik, AB’yle görüşmeler, İsrail, Ortadoğu Ülkeleri, Rusya, Türki Devletlerle ilişkiler, yani dış politika konusunda çalışan ‘arkadaşlar’ var mı? Onların çalışmalarını da bekliyorum. Ya Ergenekon, Gladyo, darbe gibi konularla ilgili çalışma yapan arkadaşlar? Onları da merak ve de heycanla bekliyorum!

Bu arada, olağanüstü Kurultay’a gidecek mi CHP? Deniz Bey’in istediği tüzük değişikliği ne olacak? Ve tabi Kılıçdaroğlu’nun hemen hemen hiç katkısı olmadan seçilen Parti Meclisi ve politbüroyla mı seçime gideceksiniz? Gideceksiniz çünkü Önder Sav, seçim için hazırlık yapmaya başladıklarını söyledi. Demek ki CHP değişmeyecek, Bu da ne demek? Seçim sonuçları değişmeyecek demek!

MHP oylarıysa, Sayın Taha Erdem’in çok güzel anlattığı gibi ‘artmıyor, zaten var olduğu bölgede yoğunlaşıyor...’ MHP Yönetimi ve parti politikasının değişmesi şart. MHP’nin ‘korku’ siyasetini terk etmesi gerek. Neden mi? Çünkü halk korkmuyor? Niye korksun ki gerçek dışı öcülerden birader?!



BDP boykotu fos çıktı

BDP’nin çocuklar üzerinden siyaset yapma girişimine velilerle öğrenciler karşı çıktı, deniyor. Sadece Hakkari ve Şırnak’da boykot etkili olmuş. İşin ilginç yanı, bu yılki katılım, boykota rağmen, yüzde 75’e tırmanmış. Geçen yılsa bu sayı yüzde 70 dolaylarındaymış. Önce referandumda boykot diye ortaya çıktı BDP. Salt marjinal illerde boykota kulak asıldı. Tunceli’den Şanlıurfa’ya kadar sandıklara koştu halk. Sonra ilk öğrenimdeki çocukları sürmeye kalktı BDP, satranç tahtasındaki yemlik piyonlar gibi ama şah mat oldu! Bundan sonra neyi boykot edecek?

Sebzeyi örneğin? Ya da eti? Otomobile binmeyi? Islık çalmayı? Düğünlerde oynamayı? Aman merak etmeyin, uzlaşmayı yenilgi sayan bu kafa yapısı egemen oldukca BDP’ye, boykot edecek yeni birşey bulur nasılsa!


Fatmagül’ün suçu çok!

Siz eğer reyting adına bir tecavüz sahnesini ballandıra ballandıra dört dakika yayınlarsanız suçlusunuz! Hem çocuklar hem de gençler, bu dizilerde gördüklerinden etkileniyor hatta örnek bile alıyor kimi davranışları! Örnek almasalar da, sıradan bir olaymış gibi görebiliyorlar. Tecavüz sıradan bir olay haline getirilir mi?! Eğer dört dakika, akşamın sekizinde yayınlarsan getirilir! RTÜK’den çare bulmasını beklemeyin. Çünkü RTÜK’ün yaptırım gücü yok. ‘Türk aile yapısına aykırıdır’ maddesini kullanarak sahnenin çıkmasını istese bile, mahkeme “Türk aile yapısı derken kimi temel aldınız?” diye sorar. Hadi “gençlerin ruhsal gelişimini olumsuz etkiliyor” deseniz, mahkemenin ne diyeceği belli: “Hangi gençleri?”

Yani yasalarda ciddi boşluklar var. RTÜK’ün şu anda yapabileceği tek şey, yayıncı kuruluşları arayıp, uyarmak, o kadar!

Sorumluluk yapımcılar ve yayıncılarda.

Onlara soracaksınız, kendi çocuklarının bu sahneleri izlemesine izin veriyorlar mı diye! Veriyorlarsa eğer... O zaman yapacak birşey yok!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi