Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Bakın şu güzelliklere ruhunuz açılsın

Bakın şu güzelliklere ruhunuz açılsın

Hiç olmazsa ayda 10 gün, 15 gün siyasete batırmayayım kalemimi diyorum, amma bırakmıyor beni asilzade yiğitler...
Eşitlik ve Demokrasi Partisi Genel Başkanı Ziya Halis iki önemli konuya parmak basıyor:
Halk oylamasında “Hayır” çeken sol kesim meğer “tutukluk” yapmış...
Silahla kıyaslanan siyasi hareketi ilk defa duyuyorum... Kimbilir, belki de haklı... Tutukluk yaptıklarına göre ya paslanmışlar, ya da barut meselesinde ihmalkâr davranmışlar...
İkinci konusu daha enteresan:
“Aleviler korkularını yenmeliler” diyor, Ziya Halis...
Bu tavsiye yerine ulaştı mı, ortalıkta dönüyor mu? Çünkü iki tür Alevi vardır... “Ali’siz, inançsız Aleviler” ve dahi inançlı gerçek Aleviler...
Geçmişte yaşadıkları hadiseleri sayıp döktükten sonra demokrasinin geldiğini, artık eskisi gibi korku çekmenin yanlış olacağını belirtiyor.
Amma alışan kudurandan beter olurmuş...
Muhtemelen korktuklarından değil, bazı mekânları ele geçirmiş olmaktan dolayı muhatapları korkutma sevdasına kapılmış olmasınlar...
Olabilir... Çünkü Alevilik niyete göre yenen meyveye benzedi...
¥
Çok isabetli bir sözü var atalarımızın... Zaten isabetsiz söz söylememiş rahmetli geçmişlerimiz...
Derler ki:
“Tilki deliğe sığmayınca kuyruğuna çalı bağlarmış...”
MHP “hayır” oylamasında CHP’nin gölgesinde kalınca, hiç gereği yokken sayın Devlet Bahçeli “Erken seçim” çağrısında bulundu...
Bahçeli yaylalara çıktığında söylerdi ambalajı bozulmamış fikirleri.
Henüz yaylaya filan çıkmadı... Hangi akla hizmet için erken seçime davet çıkarıyor?
Galiba Bursa’da çıktığı yayla şenliğinde “Erken seçim” isteyerek koalisyon ortaklarını zora sokmuştu ve seçim yapıldı, esas zora giren ise MHP olmuştu...
Ben unutmadım...
Türk halkı unutmadı o acelecilikten çıkan sonucu...
Peki şimdi ne olacak sanıyorlar acaba...
Türkiye “Hayır”da direttiği için MHP’ye sınırsız teveccüh göstererek, yenilgi boyasını mı silecek?.. Yoksa çok mu memnun olmuştur Türk halkı “Hayırcı”lardan?..
Benim aklım kafi gelmediği için soruyorum...
İkinci bir güzellemesi ise önümüzdeki Cuma günü, Cuma namazını ANİ harabesindeki camide kılacakmış...
Yaratan Allah namaz kılınan camiye göre mükâfat vermez... Kars’ta da kılınsa, Mars’ta da kılınsa aslolan samimiyettir...
¥
Medyacı Aydın Doğan’ın başpehlivanı Oktay Ekşi tüttürüyor...
Efendim, BM Mavi Marmara Raporu çok ağır ifadeler içeriyor-muş.
Yüreği yanmışların telaşı ve aceleciliği içinde Türkiye’nin Mavi Marmara isimli gemisini milletlerarası sularda çevirerek 9 vatandaşımızı katleden, gemideki pek çok malzemeyi gaspeden İsrail yetkililerine bir akıl veriyor ki, pes doğrusu...
Şu arka çıkmaya bakınız:
“Toparla kendini...”
Aklınızı başınıza toparlayın dese haklı olabilir, mazur görülür, amma herhalde ikinci bir saldırı için toparlanmalarını hatırlatıyor...
Şu ifadeleri yazın bir kenara:
“Ta Karayip denizindeki Trinidad ve Tobago isimli iki adadan oluşan devlette yüksek dereceli yargıç olarak görev yapmış emekli bir yargıç ve savcı, emekli bir İngiliz hukukçusu ve bir Malezyalı bir kadın hakları savunucusu hanımdan oluşan bu kurul-31 Mayıs 2010 gecesi İsrail askerlerinin Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırı hakkında öyle bir rapor yayınladı ki, dirhemini yiyen dağa çıkar...” buyuruyor...
Ben o sözün aslını yazayım müsadenizle... Ağır ifadeler üzerine hep “Dirhemini yiyen it kudurur” derler... Çok doğru.
Fazlasına eğilmeyeceğim...
Zaten dirhemi ne hallere sokmuş İsrail dostlarını... Biz onlara bakalım...
Bir de aleme akıl satarlar ki iğrenmezseniz hazmedebilirsiniz...
Vay be...
==============
Ne odunlar tanıdık ocaklarda üşüyen
Ne kafalar tanıdık sıcaklarda üşüyen
Çok bilgiler edindik şu üç/beş ay içinde
Ne kahramanlar gördük kucaklarda üşüyen.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi