Kemal Belgin

Kemal Belgin

Ağır faturanın, ağır başarısı!

Ağır faturanın, ağır başarısı!

Fenerbahçe, 1998’den bu yana futbolcu ve teknik adam transferi için harcadığı 550 milyon doların karşılığını nihayet alabildi. Bu rakam, bizzat günün başkanı tarafından bundan yaklaşık altı-yedi ay önce Yüksek Divan Kurulu toplantısında açıklanmıştı. Tabii ki bu süreçte lig şampiyonlukları vardı ama, asıl amaç ezeli rakibin Avrupa'da yapabildikleri idi… Yani Fenerbahçe 1964’ten bu yana -ki, o sene Kupa Galipleri’nde çeyrek finale kadar çıkabilmişti- Avrupa’da bir türlü başarı yakalayamıyordu.

Şimdi Fenerbahçe’nin elinde ezeli rakibinin Şampiyonlar Ligi’nde elde ettiği puan rekoru da var. Galatasaray’ın iki sene üst üste gruplardan, bir sene de ikinci gruptan da çıktığı süreçten bu yana ülke futbolunda elle tutulur bir başarı gözlenemiyordu. Fenerbahçe bunu da yaptı. Bu başarıda en büyük pay sahibi hiç kuşkusuz, Aurelio’nun önce Deniz’le, sonra da Selçuk’la kurduğu ikili ön libero timidir. Kimseye futbol oynama hakkı tanımadıkları gibi, öne doğru da tam bir Avrupalı gibi çıktılar. Önceki akşamki CSKA zaten Fenerbahçe’ye rakip olamazdı. Onlarda bu sezon ilk defa maça çıkan oyuncular bile vardı. Ama Fenerbahçe’de bu ön libero timi sayesinde çok rahat oynayan bir savunma bulunuyordu. Bu defa kenar adamlarını da özellikle öne geçtikten sonra çıkarmayıp, garantiye gittiler. Hoş PSV’nin İnter’i yenmesi mümkün değildi, zaten öyle de oldu. Semih inanılmaz bir pas duvarı ve rakip savunmayı açan oyunu ile öne çıktı. Alex, ilk goldeki üçlük atış örneği vuruşu ve Uğur’a Semih’le girdiği pas alış verişinden sonra attırdığı golle, çok koşmadan, öne çıkmadan maça damga vurdu. Uğur Boral ise Carlos fazla çıkmayıp arkayı garanti altına almaya çalıştığından öne kolay gitti ve iki gol yaptı.

Sonuçta Fenerbahçe bu gruptan çıkmayı anasının ak sütü gibi hak etti. Zaten normali de İnter’le birlikte yükselmesiydi. Hep söyler, hep yazarım; futbolda ve bütün spor dallarında şansa da ihtiyaç vardır. Fenerbahçe böyle bir grup çekerek şansını yükseltti, tabii ki oyun sistemini de ilerletti. Şimdi de bana göre Porto’yu çekecek. Nasıl bundan önceki kurayı bildiysem, bunu da bileceğim herhalde… Neden mi? Eh, Zico’nun şansı o kadar büyük ki… Haa takıma verdiği hiçbir şey yok mu? Eh, Aurelio’yu milli takıma seçildikten sonra beş maç oynatmayan oydu. Kezman kırmızı kart görmese Semih hiç oynamayacak ve belki de Fenerbahçe son yedi sekiz maçında bu kadar çıkış yapamayacaktı… Hiç mi katkısı yok? Var tabii ki… En azından sistemi iki ön liberoya döndürerek Daum’un büyük yanlışını yapmadı…
Ya sonrası? Fenerbahçe, Porto’yu çekerse, daha doğrusu Manchester, Barcelona ve Milan’dan biriyle eşleşmezse, Şampiyonlar Ligi’nde bugüne kadar hiçbir takımımızın yapamadığını yapabilir… Tebrikler… Ülke sizinle gurur duyuyor... Çünkü hem para, hem fazlaca puan kazandırdınız…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi