Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Kur Savaşları

Kur Savaşları

1950’li yıllara kadar Dünya savaşlarının yaralarını saran ülkeler, ardından 1990’lara kadar süren bir soğuk savaş dönemine girdiler. Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasının akabinde, içinde bulunduğumuz zamandan itibaren savaşlar bundan böyle bir süre “kur savaşları” olarak devam edecek gibi görünüyor.

Kur savaşları nedir? “Ülkelerin kendi paralarının değerini, yabancı paraların değeri karşısında düşük tutmaya çalışmaları ve bu durumu başka ülkelerle rekabette avantaj sağlamaya çalışmaları” şeklinde özetleyebiliriz kur savaşlarını. (Ülkemize uyarlarsak: Dolar 1,20 TL değil 1,75 TL olsun!)

Peki, ülkeler para biriminin değeriyle oynayarak nasıl bir avantaj sağlarlar? Bir ülkenin parası ne kadar değerli ise o ülkenin diğer ülkelere mal ve hizmet satması da o kadar zor olur. Ülkemize uyarlayarak somutlaştırırsak; Türkiye’de mal imal edip bunu 150 TL’ye yurt dışına satacak firmayı düşünelim. Dolar’ın 1,50 TL olduğu durumda malın yurt dışına satış (ihraç) bedeli 100 Dolar oluyor. Ancak kurların değişmesinin sonucu bizim paramız değerlenirse-yabancı para değersizleşirse, örneğin Dolar 1,50 TL’den 1,20 TL’ye düşerse, yurtdışına o malı satacak firmanın satış fiyatı artık 100 Dolar değil 125 Dolar olacak (150 TL/1,20=125 Dolar). Kurlardaki bu değişiklik sonucu yurt dışına mal satacak firmanın malına durduk yerde %25 zam yapılmış gibi olacak ki bu durumda yurt dışından malı alacak firma büyük olasılıkla alımını iptal ederek kendine başka ülkelerin pazarlarından tedarikçi aramaya başlayacak. Hâlbuki bizim paramızın değeri düşseydi de Dolar değerlenseydi, 1,50 TL’den 1,75 TL’ye çıksaydı mesela, o malın ederi 100 Dolardan 86 Dolara düşecekti (150 TL/1,75=86 Dolar) ve satıcı ülke diğer ülkelere daha çok mal satacak bu durumdan avantaj sağlayacaktı.

Geçtiğimiz yıllardaki ağır ekonomik krizler, ülkelerin faizlerini düşürmelerine yol açtı. Zaten düşük olan faizlerini daha da düşüren gelişmiş ülkelerdeki nakit para sahipleri (sıcak para) faizlerin nispeten yüksek olduğu ülkelere paralarını götürerek o ülkelerden faiz kazanmaya başladılar. Dengeleri alt üst eden de bu sıcak paranın ülkelere girişi oldu. Aslında kur savaşlarını başlatan ülkeler olarak anılan ülkelerin yaptığı savaş değil savunma. Ülkelerine gelen ve getirdikleri yabancı paraları satarak yerli para alan fonlar yerli paraların değerini yükselttiler, tıpkı ülkemizde olduğu gibi. Milyarlarca Doları ülkemize getirerek bunu TL’ye çeviren fonlar TL talebini arttırdı, TL’ye olan yüksek talep, TL’nin değerini arttırdı ve döviz ucuzladı. 100 Dolara satacağı malı şimdi 125 Dolara ancak satabilecek duruma geldi ihracatçımız ve bu yüzden ihracat hız kesti, üretim yavaşladı. Merkez Bankamızın piyasadan Dolar toplamaya çalışarak piyasaya TL vermesinden başka biz bu duruma tedbir almazken başka ülkeler savunmaya geçtiler ve paralarının değerlenmesinin, dövizin ucuzlamasının önüne geçmeye çalışıyorlar.

Ülkemizde yaşanan ve bir süredir şahidi olduğumuz bu durum şimdilerde pek çok ülkede yaşanıyor. Kavgayı başlatan da parası değerlenen ülkelerin bu duruma müdahale etmeleri ve paralarının değerlenmesinin önüne geçmek için tedbirler alması. Bunun için ülkeye giren fonların girişini yavaşlatmak amacıyla vergi konulmaya başlanması bardağı taşıran son damla oldu ve başta Amerika bu durumu kabul etmeyeceğini açık açık ifade etti, bu ülkelerin mallarına ekstra gümrük vergisi uygulanması için kanun taslağı hazırlayarak bu ülkelere gözdağı verdi.

Gözdağı verilen ülkeler arasında biz bulunmuyoruz, zira paramızın değerini düşürerek dövizi pahalı hale getirmek gibi özel bir çabamız yok. Görünen o ki yapılacaklar, Merkez Bankamızın rezervlerini 100 milyar Dolara ulaştırmakla sınırlı kalacak. Ancak bu döviz alım ihalelerinin dahi Merkez Bankası başkanının da dediği gibi, kurları değiştirme etkisi olmayacak muhtemelen ve biz düşük döviz, değerli TL ile yola devam edeceğiz, yani bu kur savaşlarının içinde yer almayacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Deniz Arşivi