Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Bir sınır var!..

Bir sınır var!..

Haberi görmüşsünüzdür.
Bizim gazete geçtiğimiz cumartesi vermişti.
İç burkucuydu, çok hüzünlüydü!
Güney Kore'nin en ünlü tv programcılarından biri intihar etmişti. 63 yaşındaki Yun He'ye "mutluluk vaizi" ve "umudun annesi" deniyordu.
Kocasıyla birlikte ölü bulundukları otel odasında bir de şöyle bir not vardı: "İki yıldır hastalığım nedeniyle çektiğim acılardan usandım. Böyle yaşamak istemiyorum. Sevgili kocam bu hayattan tek başıma göç etmemi istemedi. Hoşça kalın."


***

Çoy Yun He kendi halinde bir ev kadınıyken yazdığı kitaplarla bir anda meşhur olmuştu.
Güzel insandı!
Kim bilir kaç kişiye televizyon programları ve kitaplarıyla umut aşılamıştı! Kim bilir ne çok insanı intiharın eşiğinden döndürmüştü!
Ama işte bir "sınır" var!
Yeni çağa özgü popüler "mutluluk vaazları" nın...
Kadim inançların ezilip bozulması ve manevi yanlarından soyutlanmasıyla ortaya çıkan "pozitif ol/pozitif düşün" tarzındaki akımların...
Gelip şiddetle çarptığı sert ve yüksek duvarlar var!
Ve hepsinden önce insan bedeninin sınırları var!
Yani acı, ağrı ve hastalık var!

***

Okurlarına hep "fiziksel ve ruhsal olarak bir çöküntü içine girdiğinizde içinizdeki umut düğmesine basmayı unutmayın, basın ki yaşama yeniden sımsıkı sarılasınız" diyen Yun He kendi hastalığında o "düğme"yi bulamamış!
Bulamaz.
Çünkü böyle bir "düğme" yok! Umut, bir makine ürünü değil! Bir inanç, bir tür dua, bir süreç ve zorlu bir eylem!
Ama gayet iyi biliyoruz ki, Medyayı da esir alan popüler mutluluk öğretileri tuzu kuru bir yaşam tarzına dayalı. Beden, hastalık ve ağrı neredeyse bir hayalet gibi tanımlanıyor bu öğretilerce.
Kötü ve tatsız ihtimaller hiç hesaba katılmıyor.

***

Uzun konu...
Ama şu kadarını söyleyerek konuyu kapatayım.
Mutluluk ve umut her şey değildir. Hayat onlardan çok daha büyüktür.
İnsan yaşarken...
Bedenini ve ruhunu birbirinden ayırıp bunlardan sadece birini "mutlu" kılamazsınız!
Modern Batı Düşüncesi'nin farklı kültür ve inançları ezerek bütün dünyaya yaydığı bu "virüs" yok edilmelidir.
Ve konu hastalık ve musibetlerse eğer...
İnsan "sığınacak yer" arar ama tıp da bütün kibirine karşın çok sınırlı bir alandır.
Bunun için arkası boş, cilası hoş popüler öğretiler yerine insanlığın binlerce yıllık vahiy geleneklerine de kulak verilmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi