Hayrettin Karaman

Hayrettin Karaman

Filmi bir daha izledik (Uyarmıştım)

Filmi bir daha izledik (Uyarmıştım)


Şimdi bakalım; ne demiştik ne oldu: 30 Eylül 2010 Perşembe günkü yazımda: "Anayasanın, bundan önce değiştirilen iki maddesi başörtüsü yasağını da ortadan kaldırıyordu; CHP acilen anayasa mahkemesine başvurarak bu iki maddeyi iptal ettirdi. Son değişikliklere karşı çıktı. Baştan beri başörtüsü konusunun çözüm için gündeme gelmesini istemedi, çözüm teşebbüslerini şiddet ve hiddetle engellemeye çalıştı. Şimdi çıkmış "Ben başörtüsü konusunu çözeceğim ve yeni bir anayasa için hiç beklemeyelim, hemen harekete geçelim" diyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!...

"Oyuna gelmeyelim, bir akrep deliğinden elimizi ikinci kez sokturmak akıl kârı değildir. Eğer anayasanın bütünü değişmeden yine bir başörtüsü yasağını kaldırma düzenlemesi yapılırsa iş -daha önce birkaç kere olduğu gibi- biraz daha çıkmaza girer. Belki de bu isteniyor!"

14 Ekim 2010 Perşembe günkü yazımda:

"CHP ve MHP sözcüleri yaptıkları konuşmalarda çözümü, "üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldırmak" ve bazen de "Kamusal alanda hizmet veren değil de alanların başörtülü olmalarını serbest bırakmak" şeklinde ifade ediyorlar. Eğer çözüm dedikleri, destek verecekleri bu ise "çözüm istemiyorlar, selden kütük kapma peşindeler" demektir."

15 Ekim 2010 Cuma günkü yazımda:

"İyi niyetli siyasetçileri uyarıyorum. Ne zaman bir seçim yaklaşsa başörtüsü konusu "bir oy vasıtası" olarak ele alınıyor; çözüme yanaşmadan olmayacak teklifleri çözüm diye öne sürenler bir yanda, laiklik adına başörtüsüne karşı çıkanları tatmin ederek oy almak isteyenler öte yanda başörtüsü sakızını çiğnemeye başlıyorlar...

"Bu duruma göre çözüm "ergenlik çağına gelmiş kadın ve kızlarımızın nerede olurlarsa olsunlar, mahrem olmayanlar yanında örtünmelerini serbest bırakmaktır." Bu hürriyeti sınırlayan, azaltan, kısan teklifler çözüm değildir; aldanma, aldatma ve oyalamadır.

"Bir de ideolojik muhalefet (İslam karşıtlığı) var. Bunlar da ufukta bir çözüm ihtimali görüldüğünde harekete geçiyor, işi içinden çıkılmaz hale getirmek, kilitlere yenilerini eklemek için başörtüsü konusunu tartışma alanına çekiyorlar. Seçimlerden sonra yeni bir anayasa hazırlanacak ve bu anayasada mümkün olduğu ölçüde demokarsi dışı unsurlar bulunmayacak ya, bu durumda başörtüsü yasağı da anayasaya aykırı olmacağı ve mesele çözüme kavuşacağı için (bundan korktukları için) harekete geçiyor, "tehlike" kapıya gelmeden tedbir almaya çalışıyorlar."

Geldiğimiz noktayı da Murat Aksoy'un dünkü Yeni Şafak'taki haberinden hatırlayalım:

"Başörtüsünde son gelişmeler akla 2007 yılında yaşananları getiriliyor. Başbakan Erdoğan İspanya'ya yaptığı bir ziyarette başörtüsü için "velev ki, siyasi simgedir demiş ve serbest olmalı" demişti. MHP'nin destek vermesi ile üniversiteye başörtülü öğrencilerin girebilmesini yasal güvenceye alan düzenleme 411 oy ile Meclis'te kabul edilmişti. CHP yasayı Anayasa Mahkemesine götürmüş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurraman Yalçınkaya ise AK Parti'ye kapatma davası açmış ve en büyük gerekçesi ise başörtüsü düzenlemesi olmuştur."

Evet, birkaç defa seyrettik bu filmi, çok mu beğendik ki bir daha izliyoruz!?

İyi niyetli siyasetçiler, lütfen başörtüsü konusunu gündeminizden çıkarın ve birçok problemi birlikte çözecek bir anayasanın hazırlanıp kabul edilmesine odaklanın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hayrettin Karaman Arşivi