Yolları açık, seferleri kutlu olsun

Yolları açık, seferleri kutlu olsun

Numan Kurtulmuş liderliğindeki Halkın Sesi Partisi (HAS PARTİ) dün resmen kuruldu. Amblemi "Osmanlı Güneşi" veya "Medeniyet Güneşi". O güneş gibi parlar ve Türkiye'ye, İslam dünyasına, bütün dünyaya ışık saçar inşaallah.

Partinin kurucular kurulu listesinde altını çizdiğim isimlerden bazılarını burada anmak isterim.

* * *

Dr. Cihangir İslam. Tıp literatüründe saygın bir yeri olan ortopedi uzmanı. Yazar. Mazlum-Der'in kurcularından.

Van'da Tabip Odası Başkanı iken bir gün çocuğunun okuduğu okula davet edildi. Başarılı öğrencileri ödüllendirmek ve velilerini taltif etmek için bir tören düzenlenmişti. Törende Cihangir İslam'a da söz verildi. Cihangir İslam kürsüye çıktı ve şöyle bir şey söyledi: "Başarının yüceltilmesini ve en önemli kıstas gibi gösterilmesini doğru bulmuyorum. Keşke başarıdan ziyade erdem üzerinde dursaydınız. 'Çocuğunuz derslerde çok başarılı' yerine 'Çocuğunuz haksızlığa hiç tahammül edemiyor, çocuğunuz itilip kakılan çocuklara sahip çıkıyor, çocuğunuz okul harçlığını yoksul arkadaşlarıyla paylaşıyor' gibi şeyler duymayı tercih ederdim."

Cihangir İslam'ı Numan Kurtulmuş'un yanında görmek sürpriz olmadı. Değil mi ki Numan Kurtulmuş, dünyanın bütün mazlumları, mağdurları ve yoksulları için bir "kurtuluş soluğu" olmaktan söz ediyor?

"Siyasi partiler için put kırma teknikleri"nin şairi Alper Gencer de Numan Kurtulmuş'un yanında. Numan Kurtulmuş o şiiri okumuş, hislenmiş, telefon açıp 'Gel bu yürüyüşte beraber olalım' demiş. Öyle tanışmışlar. Ve Alper Gencer hiç aklında yokken kendini siyasette buldu. Şiir gibi, değil mi? Böyle bir 'referans'la parti kurucusu olmak, böyle bir 'referans'a itibar eden bir lider bulmak...

Yeni partinin kurucuları arasında Mehmet Bekaroğlu da var. Mehmet Bekaroğlu: Ortadoğu halkları arasındaki psikolojik duvarları yıkma sürecinin başlangıcı diyebileceğimiz Doğu Konferansı girişiminin sözcüsü. Ebu Zerr-i Ğıffari'nin Türkiye siyasetindeki izdüşümü. Güzel abimiz.

Ve devrimci hocamız Hayri Kırbaşoğlu...

Ve Kürt meselesinde, Alevi meselesinde hikmetli bir 'otorite' olarak öne çıkan Müfit Yüksel...

Ve Bosna'sıyla Filistin'iyle bütün kadîm coğrafyamızın ihyasına dönük sivil inisiyatiflerle özdeşleşen, Mavi Marmara'lı Mustafa Yahya Coşkun...

Ve hepsini ayrı ayrı anlatmaya kalksam bu köşeyi çatlatacağım daha pek çok kıymetli dostum, ağabeyim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi