Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Buna gülünmez ağlanır

Buna gülünmez ağlanır

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın CHP’ye ittifak önerisinde bulunduğunu okumuşsunuzdur...

Ben okudum, çok güldüm.

Selahattin Bey, herhalde, SHP dönemindeki “mutlu birlikteliğin” tekrarlanmasını istiyor.
Bu mutlu birlikteliğin, DEP milletvekillerinin derdest edilip parlamentodan çıkarılmasıyla sonuçlandığını, “mutlu birlikteliğe” taraf olan sosyal demokrat partinin de bu nahoş hadiseyi toleranslı ve mütebessim bir çehreyle izlediğini ya (yaşı yetmediği için) hatırlamıyor, ya da hatırlamak

istemiyor.

Dahası, CHP’yi, “ittifak yapılabilir” sol bir parti sanıyor.

Kılıçdaroğlu’nun cevabına daha çok güldüm.
Kemal Bey, ittifak teklifine hoş bakmıyor... “Hele bir tek başımıza iktidara gelelim... Bakalım... Değerlendiririz...” filan gibi laflarla, işi imkânsız geniş zamana

yayıyor.

Demek istiyor ki, “Önder Sav’dan ve sair unsurlardan kurtulmuşuz. Rüzgârımızı yakalamışız... Şu an Sosyalist Enternasyonal toplantısındayız... Hayırlısıyla Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın mezarını ziyaret edip rüzgârımıza rüzgâr kattıktan sonra tek başımıza iktidardayız. Dolayısıyla, Kürt partisiyle ittifak yapmaya ihtiyacımız yok.”

Kılıçdaroğlu böyle diyor, daha doğrusu demeye getiriyor ama yeni Kürt politikasını emanet ettiği Genel Başkan Yardımcısı Mesut Değer başka şeyler söylüyor.
Eskiden, “Kürt sorunu yoktur, feodalite soru vardır” diyen arkaik sosyologları danışman tutarlardı... Bununla da kalmaz MHP’liden daha MHP’li, ulusalcıdan daha ulusalcı, statükocudan daha statükocu bir görüntü sergilerlerdi. Tazyik Doğu’dan geldiğinde “İlk Kürt raporunu biz hazırladık” diye övünürlerdi, tazyikin yönü

değiştiğinde kendi hazırladıkları raporu

inkâr ederlerdi.

Bu politikanın bir de “yenisi” varmış.

Henüz müşerref olamadık ama herhalde iyi bir şeydir...
Ne olduğunu henüz bilemediğimiz bu politikanın mimarı Mesut Değer, Selahattin Demirtaş’ın ittifak teklifine karşı, dünya mizah tarihine geçecek şu harika teklifi

getiriyor:
“Bütün sol partilerle DP, ANAP, Sayın Abdüllatif Şener’in kurduğu Türkiye Partisi’nin CHP çatısı altına gelip Türkiye’nin önemli sorunlarında ellerini taşın altına koymaları gerektiğini düşünüyorum. Bir blok olarak söylemiyorum bunu. Ama CHP’ye destek vererek, CHP içinde yer alarak, CHP saflarında siyaset yapmaları, olması gerekendir diye

düşünüyorum.”

Nasıl?

Eğlenceli, değil mi?

Mesut Bey, Türkiye’de kaç adet sol parti olduğunu düşünüyor acaba?
Hadi DP’yi “malulen sol” sayabilir... Çünkü bu partinin genel Başkanı olacak zat, “Yerel seçimde oyumu Kılıçdaroğlu’na verdim” demiş, diyebilmiş bir

adamdır.

Latif abi de, Nazım düşkünlüğü ve şarap bilgisiyle “arkaik sol” muamelesi görebilir.

Başka?
Hem, neden CHP çatısı altına

girsinler ki?

Kuş mu konduruyor CHP?

Kendisi kalmayı bile başaramamış partiler CHP çatısı altında ne söyleyebilir, yeni ne vaat edebilir?

Mesut Değer kerhen de olsa yeşil ışık yakıyor ama Yalovalı Muharrem İnce daha ketum... “İttifak” sözcüğünü duymak dahi istemiyor.

Diyor ki, “BDP önce solcu olsun, sonra ittifak önerisiyle karşımıza çıksın...”

Buna da gülünür ama gülmeyeceğim.

Dramatik şeylere gülemiyorum artık, yaşım ilerledi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi