Diyarbakır’da bir Cumartesi...

Diyarbakır’da bir Cumartesi...

Yurtta ve dünyada, darda kalmış, afet görmüş insanların yardımına koşan, bu koşu esnasında, dil, din, ırk, coğrafya gözetmeyen Deniz Feneri Derneği’nin yöneticileriyle Diyarbakır’da güzel ve hayırlı bir gün geçirdim..
Deniz Feneri’nin bir müddetten beri yardıma muhtaç ailelere yönelik başlattığı bir çalışma var.. İsmi; Gezici Giyim Mağazaları Projesi.. Türkiye çapındaki bu projenin 28. mağazası Cumartesi günü Diyarbakır’da açıldı.. Ancak, Diyarbakır’daki mağazanın diğer illerdeki mağazalardan şöyle bir farkı var.. Bu mağazadaki ürünlerin önemli bir kısmı Diyarbakır Valiliği’nin girişimleriyle açılan ve özürlülerce işletilen atölyelerde üretiliyor..
Deniz Feneri’nce Diyarbakır’da 1200 dar gelirli aile tespit edilmiş.. Bu aileler mağazanın açık bulunacağı 45 gün içerisinde randevulu bir şekilde mağazaya çağrılarak istedikleri giyim kuşamı alabilecekler.. Buna ayakkabı da dahil..
Uzatmayalım, Cumartesi sabahı Atatürk Havaalanı’ndan kalkan uçakla başladı yolculuğumuz.. Benimle birlikte bazı gazeteci arkadaşlar da davet edilmişlerdi.. Ayrıca; Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz, Yönetim Vekili Recep Koçak, Trakya Bölge Sorumlusu Nurullah Bayhan, Erzurum Sorumlusu Ali Karayılan ve Deniz Feneri Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü, hizmet ehli Bekir Kaplan kardeşim de seyahatte hazır bulundular..
Diyarbakır’a saat 08.30 gibi indik.. Diyarbakır’ın meşhur ve gözde mekanlarından “Kahvaltıcı Kadri”de yöre mamüllerinden oluşan güzel bir kahvaltı yaptık.. Ardından bizi Diyarbakır’da karşılayan Deniz Feneri Gönüllülerinin marifetiyle, Valiliğin çizdiği yol haritası çerçevesinde faaliyette bulunan Bedensel Engelliler Derneği’nin çalıştırdığı 2 atölyeyi ziyaret ettik.. Biri konfeksiyon, diğeri ise ayakkabı üretiyor.. Deniz Feneri iki atölyenin de ayakta durmasını sağlıyor.. Bağışçıların verdiği kumaşlar atölyeden etek, ceket, bluz olarak çıkıyor.. Böylelikle de atölye çalışanları para kazanıyor.. Hele ayakkabı atölyesi.. 2 kişi çalışanı kalmışken, Deniz Feneri’nin verdiği siparişler neticesinde aynı atölyede şu an 27 kişi çalışmaya başlamış.. çarpın bu sayıyı 6 ile, 7 ile, 150-200 kişinin karnı doyuyor.. İşte size toplumsal dayanışma..
özürlüler atölyelerinde samimiyet vardı, edep, saygı ve şefkat vardı.. Gerçekten çok duygulandım.. Daha sonra da Deniz Feneri gezici mağazasına geçtik..
Mağaza, Diyarbakır surları karşısındaki Trafik Caddesi’nde bulunuyor.. İçeride muhtaç ailelere dağıtılması planlanan 100 bin parçadan müteşekkil giyim eşyası var.. Bunun 40 bini özürlüler atölyesinde imal edilen ürünler..
Açılış saat 14.00’te gerçekleşti.. Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu açılışı onurlandırdı.. Vali Bey’i İstanbul-Bağcılar’da Kaymakamlık yıllarından tanıyoruz.. Ardından Siirt Valisi oldu.. 7 aydan bu yana da Diyarbakır Valisi olarak görev yapıyor, Hüseyin Avni Bey!.. “çalışkan, vatanına milletine aşık, ülke insanını iyi tanıyan, insanlarla rahat diyalog kurabilen, şefkatli bir kişiliği var.. Diyarbakır gibi önemli bir vatan parçası için doğrusu iyi bir tayin olmuş..”
Diyarbakır eşrafından ve de 22. dönem AK Parti milletvekillerinden Fehmi Uyanık da açılışa gelen davetlilerdendi.. Fehmi abiyle ilk defa tanıştım.. çelebi bir insan.. Benim Vakit gazetesi mensubu olduğumu öğrenince, herkesin içinde şunları söyledi: “Sami Bey, güne başlarken öncelikli olarak yaptığım iki şey var.. Birincisi; tıraşımı olurum.. İkincisi ise VAKİT gazetesini okurum!..” Bu söz üzerine elbette ben de keyiflendim ve Fehmi Uyanık abiyle bir kere daha kucaklaştık..
Açılışa katılanlar arasında AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahim Hattapoğlu vardı... Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Burhan Sümer vardı.. Fatih Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Turunç da açılıştaydı.. İsmail Hakkı Bey, aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Yardım Koordinatörlüğü görevini yürütüyor..
Deniz Feneri’nin Şanlıurfa ve Erzurum’daki gönüllüleri de açılıştaki yerlerini almışlardı.. Ya Diyarbakır’lılar?.. Koşup gelmişlerdi açılışa.. Bir de işitme ve konuşma özürlü Sinan isimli bir genci tanıdım.. Sinan kırk yıllık aktörlere taş çıkartır!. Acayip taklit ustası. Yaptığı şovlarla herkesi kırdı geçirdi.
Açılışta ilk konuşmayı yapan Genel Başkan Engin Yılmaz, Deniz Feneri’nin gerek ülkemizde gerekse de dünyanın çeşitli coğrafyalarında neler yaptığını kısaca anlattıktan sonra sözlerini şöyle noktaladı: “Biz artık sadece dağıtmak değil, balık tutmayı öğreten bir müessese olma yoluna da girdik.. Bunun için köylerde hayvancılıktan ziraate, şehirlerde ise meslek edinme kurslarından atölye çalışmalarına kadar önemli projeler yürütüyoruz!.”
Daha sonra Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun konuşması ve ardından kurdelanın kesilmesiyle mağazanın resmi açılışı yapıldı..
Açılışın ardından Genel Başkan Engin Yılmaz, Yönetim Vekili Recep Koçak, Diyarbakır gönüllüsü Songül çelik Hanımefendi ve bendeniz, Diyarbakır’ın önemli radyolarından Doğan 21 FM’de canlı yayına katıldık. Engin Bey çalışmalar hakkında bilgi verdi, biz de günün mana ve ehemmiyetini içeren düşüncelerimizi aktardık.. Daha sonra da canlı TV yayınları gerçekleşti..
Diyarbakır’ın değerli Valisi Hüseyin Avni Mutlu, kafilemize akşam yemeği ikramında bulundu.. Diyarbakır’ın nezih mekanlarından biri olan Kaburgacı Selim Amca’da Diyarbakır mutfağının lezzetini test etme imkânı bulduk.. Aynı zamanda sıkı bir Galatasaray taraftarı olan Vali Beyle de Galatasaray-Trabzonspor müsabakasını izledik.. Yemekle birlikte hem maçı takip ettik, hem de sevgili İstanbul’umuzdan anlattık.. Ayrıca, zat-ı âlilerinin İstanbul’daki talebelik yıllarından, nostalji yapmayı da ihmal etmedik..
Ve ardından, Vali Beye, Diyarbakırlı dostlarımıza veda edip 22.30 uçağıyla ait olduğumuz yere, bir başka ifadeyle, “aziz İstanbul’umuza” döndük...
Netice-i kelam; bir günlük Diyarbakır seyahatini daha da özetlersek; “Diyarbakır halkı, Deniz Feneri’nin Diyarbakır’lı muhtaçlara gösterdiği hamiyetli davranıştan oldukça memnun kaldı..”
Böyle gördüm..
Sebep olanları bir kere daha tebrik ediyorum..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi