Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Babanın rolünü oynuyor

Babanın rolünü oynuyor

Biri 12 diğeri on yaşında iki oğlum var. Eşim kendisi üniversiteyi yarıda bırakmak zorunda kaldığından oğullarımın okumalarını çok istiyor. Çocuklar zor durumda... babaları onlara bu konuda baskı uyguluyor. Büyük oğlum babanın tavsiyelerine uyuyor, çok ders çalışıyor. Sınıfın birincisi, bütün dersleri çok iyi. Ama küçük oğlumun dersleri pek iyi değil. Bu evde çok sorun oluyor. Büyük oğlum da, evde kardeşini çok eziyor ve ona ders çalışması konusunda çok baskı yapıyor. Akşam baba geldiğinde bu baskılar iki katına çıkıyor, çünkü eşimde başlıyor nasihat etmeye. Küçük oğlum çok güzel resim çiziyor ama ders çalışmayı pek sevmiyor. Oğlum, babanın ve ağabeyinin baskılarından sonra çok bunaldı, tırnaklarını yemeye başladı. Tavsiyelerinizi bekliyorum. G.İ

Ortak bir zeminde buluşun

Çocuklar anne babanın tutum ve davranışlarını benimserler ve onlar gibi olmaya çalışırlar. Yani anne baba, çocuklar için adeta birer aynadır... Buna bağlı olarak her nesil geçmiş ebeveyninden izler taşır, onları taklit eder... Bu dönüşüm çocuğun özdeşim gereksiniminin bir sonucudur... Onlar, anne babayı ya da çevrelerinde beğendikleri kimseleri küçük yaşlarda taklit ederler büyüdüklerinde ise bunu kendi zihinsel filitrelerinden geçirerek kendileştirirler. Bütün bunlar doğal bir süreçtir...

İfadenizden anladığıma göre, eşinizin davranışlarını taklit eden büyük oğlunuz kardeşi üzerinde bir tür babalık görevi üstleniyor ve babadan gördüğü şekilde kardeşine baskı uyguluyor. Burada size düşen oğlunuza kendi konumunu ve kendi rolünü hatırlatmak olmalıdır. Hiç vakit kaybetmeden, ona aile bireylerinin rollerini izah edin, kendisinin nerede durması gerektiğini belirtin. Oğlunuz kardeşinizin ağabeyisidir ve ağabeyi gibi davranmalıdır, baba da aynı şekilde uyarılarında katı olmamalı, teşvik edici olmalı ve oğullarına destek vermelidir. Küçük oğlunuzu resimle ilgili çalışmalara yönlendirebilirsiniz, bu alanda daha barılı olabileceğini düşünüyorum. Derslerine çalışması konusunda ise onu sıkmayın ama işbirliği yaparak ortak kararlar alın..
Geride bir şey bırakamadım

45 yaşında bir bayanım. Üniversiteyi kazanmıştım ama başörtüsü sorunu nedeniyle devam edemedim. Evlendim şimdi iki evli kızım var. Kocamla bir sorunum yok maddi durumumuz da iyi. Ama içimde bir boşluk var, bunu çözemiyorum. Sanki bomboş yaşıyorum gibi geliyor. Arkadaşlarım gezmelere gidiyor benim canım hiçbir şey istemiyor, artık yaşlanıyorum ama geride faydalı bir şey bırakamadım. Bu içimi çok acıtıyor. Bu konuda neler yapabilirim? Ü.E

Hedefsiz kişi boşluğa düşer

Her insan geride bir iz bırakarak bu hayattan ayrılmak ister. Yani, insan yarınlara kalabilmek için, sanatsal faaliyetlere katılır, kalıcı eserler üretir, inandığı bir değer uğruna mücadele eder ve savunduğu mesajını insanlığa bir şekilde iletir. Ancak kişinin faydalı bir işle meşgul olması için, önce kendisine hedefler belirlemesi gerekir. Hedeflerimizin olmadığı yerde, varoluşsal boşluğa düşer ve kendimizi çevreden soyutlarız. Oysa inandığımız din bizim her anımızın değerli olduğunu ve ahiretimiz için bu dünyada bir yatırım imkanı bulabileceğimizi haber veriyor. Bu nedenle öncelikle kendinize hedefler belirleyin. Bu bir eğitimle ilgili çalışma da olabilir, sosyal bir çalışma da olabilir... Ama yeteneklerinize uygun tarzda bir şeyler yapabilirsiniz. Kırkbeş yaş hayatınızın en verimli dönemi. Üstelik çocukları da evlendirmişsiniz. Bundan sonra ilimle meşgul olabilir, kitap okuyabilir, eğitim çalışmalarına katılabilirsiniz. İfadenizden anladığıma göre, çocuklar evlendikten sonra, anneliğin getirdiği imkanlar konusunda bir değişim yaşıyor ve bahsettiğiniz sorunların içine düşüyorsunuz. Bu süreçte bir depresyon gelişmiş olabileceğini düşünüyorum, bu nedenle bir psikoterapiste gidebilir ve yardım alabilirsiniz. Kuşkusuz insanın en yakın yardımcısı yine kendisidir. Eğer tavsiyelerimiz doğrultusunda çaba sarf edersiniz sorunlarınızın üstesinden gelebileceğinizi düşünüyoruz. Bu konuda zaman zaman yine duygularınızı bizlerle paylaşabilirsiniz. Selam ve dua ile

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi