Bir süredir Amerika'nın NATO vasıtası ile kotarmak istediği "Füze kalkanı sistemi" tartışılıyordu!

Türkiye'nin bir takım çekingelerinin olduğu söyleniyordu!

Sağda solda Türkiye'nin kurulmak istenen füze kalkanı sistemi nedeni ile komşularıyla arasının bozulmasını istemediği söylenip duruyordu!

Sanki füze kalkanı sistemine karşıymışız gibi bir hava estiriliyordu!

Derken bayramın son günlerinde Lizbon'da konuyla ilgili olarak NATO üyesi ülkeler bir araya geldiler!

Bu toplantı öncesinde Batı'dan gelen çarpıcı bir açıklama özellikle dikkat çekiciydi!

Bu açıklama oldukça kısa ve bir hayli netti!

Ve açıklamada "Türkiye ABD'ye hayır diyemez" deniliyordu!

Batı'da "Türkiye ABD'ye hayır" diyemez düşüncesi hakim iken Türkiye'de farklı bir hava estiriliyor ve Türkiye'nin endişelerinin giderildiği ifade ediliyordu!

Lizbon'daki toplantıda Cumhurbaşkanı Gül ile ABD Başkanı Obama'nın dört dakika(!) özel görüştükleri de büyük bir iftihar vesilesi gibi takdim ediliyordu!

Sonunda "NATO zirvesinde büyük uzlaşı" başlığı altında sistemi bütün ülkelerin kabul ettiği haberleri basında yer aldı!

Zirvede neler olup bittiğini zamanla öğreneceğiz!

Batı'lı çevrelerin iddia ettiği gibi Türkiye mi ABD'ye hayır diyemedi yoksa Türkiye'nin endişeleri gerçekten giderildi mi bunu öğrenmek için zamana ihtiyaç var!

Bu tartışmaların devam ettiği ortamda dikkat çeken farklı bir uyarı daha geldi!

Erbakan hocamız konuyu değerlendirirken "Gavur kalkanından bize bir hayır gelmez" demek suretiyle yapılan işin yanlışlığına dikkatleri çekiyor ve Müslüman ülkelerin kendi savunma kalkanlarını kurmaları gerektiğine işaret ediyordu! Bu tür kalkanların ülkemize yarar değil zarar vereceği aşikar değil mi?

Amerika birlikte hareket edip de ne zaman kârlı çıktık ki şimdi bu iş ülkemiz ve milletimizin hayrına olsun?

Erbakan hocamız her zaman olduğu gibi yine doğru olanı, yapılması gerekeni işaret etmiş bulunuyor!

Türkiye'nin kimi endişeleri giderilmiş olabilir ama bu kimi endişelerin giderilmiş olması daha büyük risklerin altına girilmediği anlamına gelmez ki!

Bizce bu iktidarın en önemli zaaflarından biri Amerika ile birlikte hareket etme hevesleri! Amerika ile birlikte hareket edilince her şeyin güllük gülistanlık olacağı varsayılıyor ama hiç de öyle olmuyor!

BOP (Büyük Ortadoğu Projesi de) böyle bir varsayımdan yola çıkılarak desteklenmemiş miydi? Dileriz bu proje de aynı sükut-u hayal yaşanmaz!

Ama Batılı çevrelerin tespiti kulaklarımızdan hiç gitmiyor!

"Türkiye'nin Amerika'ya hayır diyemeyeceği" varsayımı bile başlı başına bir endişe kaynağı değil mi?