Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

İşin başında meslek liseleri ikinci sınıf algılanıyor

İşin başında meslek liseleri ikinci sınıf algılanıyor

Bu köşede zorunlu eğitimin 8 yıla çıkartılmasına değil ama kesintisiz uygulanmasına hep karşı çıktım. Sürekli okuyucularım bunu bilirler. Çünkü, kesintisiz 8 yıllık zorunlu eğitimin meslek liselerinin önünü kestiğine, bunun ise sanayide ara eleman sıkıntının doğmasına hatta pek çok meslekte ustaların çıkar bulmakta zorlanmasına sebep olduğunu vurguladım. Bu noktaya nasıl gelindiği artık herkesçe biliniyor. 28 Şubat sürecinin hakim güçleri sırf imam hatiplerin önünü kesmek için zorunlu eğitimi kesintisiz olarak 8 yıla çıkardılar. Şimdilerde zorunlu eğitimin kesintisiz olarak ana sınıfı ile birlikte 13 yıla çıkartılması gündemde. Milli Eğitim Bakanı bu düşüncesini geçtiğimiz günlerde açıkladı. Bana göre tüm çocukların ille de 13 yıl zorunlu olarak okumasının istenmesi bir dayatmadır, demokratik değildir.

Bakanın son açıklaması ise düz liselerin 2013 yılından itibaren kaldırılacağını bu liselerin Anadolu lisesi haline getirileceğidir. Düz liseler ile anadolu liseleri arasında ki fark ne? Bu fark Anadolu liselerinde eğitimin yabancı dil ağırlıklı verilecek olması. Peki eğitim sistemi içinde yabancı dil eğitimi konusunda başarılı olunduğu söylemek mümkün mü? Bugüne kadar ki uygulamanın başarılı olduğunu söylemek mümkün değil. Bu meselenin ABD'den öğretmen getirerek falan da çözüleceğini sanmıyorum. Buna rağmen çözülmesini arzu ederim. Çünkü artık günümüzde en az bir lisan bilmeyen gençlerin üniversite bitirmiş olmasının fazla bir anlamı kalmadı.

Yapılan açıklamadan anladığımız kadarıyla ilköğretim son sınıfta öğrenciler sınava girecekler. Bu sınav anadolu lisesinde okumaya hak kazananları belirme sınavı olacak. Tüm ilköğretim okulu mezunları sınavı kazansalar bile anadolu liselerine kontenjan sebebiyle giremeyeceklerine göre geriye kalanlar ne olacak? Onlar da meslek liselerine devam edeceklermiş. Yapılan açıklama bu. Yani Anadolu lisesini kazanamayan meslek lisensine yönlendirilecek.

Anadolu lisesine değil de meslek lisesine gitmek isteyen öğrenci girdiği sınavda ille de başarısız olmak durumunda mı? Yani bildiği halde sorulara cevap vermemesi mi gerekiyor? Elbette bu soruya verilecek cevap vardır. Ancak açıklamanın şekli ve basında yer alan hali "Sınavı geçemeyen meslek lisesine" şeklinde oldu. Daha işin başında meslek liseleri kabiliyetsizlerin/başarısızların gideceği okullar gibi takdim edildi. Bu haksızlık değil mi? Daha şimdiden meslek liselerine gidecek olanların başarısız oldukları ilan edilmiyor mu? Görülen o ki Milli Eğitim için önemli olan Anadolu liseleri, meslek liseleri ise açıkta kalan öğrenciler için bir açık kapıdan ibaret. Bir diğer ifade ile anadolu lisesini kazananlar birinci sınıf, kazanamayıp meslek liselerine gidenler ikinci sınıf öğrenciler olmuyor mu?

Peki bu anlayışın doğru kabul edilmesi mümkün mü? Kim neye göre bir meslek lisesi öğrencisini anadolu lisesi öğrencisine göre daha az değerli ilan edebilir? Bu memlekette meslek sahiplerinin yeri meslek sahibi olmadıkları halde bir üniversiteyi bitirmiş olanlardan daha gerilerde mi olacak? Kısacası anadolu liseleri ile meslek liseleri birer farklı statünün mü adıdır?

Maksat bu olmayabilir ama Sayın Bakanın açıklamasının bir gazetede "Sınavı kazanamayanlar meslek liselerine" başlığı altında verilmiş olması böyle bir statü farklılığını akla getiriyor. Bu bakımdan getirilecek sistem anadolu lisesi sınavını kazanamayanlar için meslek liselerini mecburi istikamet haline getirmek yerine bu seçimi öğrencinin kendisine bırakmak, gerekirse sınavın buna göre yapılmasıdır. Bu arada Bakan Çubukçu'nun 'Meslek lisesinde okumak istemeyene çözüm bulunacak' şeklindeki ifadesi de düşüncenin daha olgunlaşmadığını gösteriyor. Öyle ise açıklama yapmakta niçin acele edilir? Mesele tam manasiyle olgunlaştırıldıktan sonra kamuoyuna açıklansa daha iyi olmaz mı? Bu arada eğer meslek liselerinde okuyan öğrencilere kendi dalları ile ilgili olarak üniversite kapısı açılmayacak olursa ortaya kast sistemine benzer bir yapılanma çıkacak demektir. Bizden söylemesi. Maksadımız eleştirmek değil meselenin bütün detaylarına dikkat çekmektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi