Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Baykal ne diyor?

Baykal ne diyor?

Cumartesi, CHP için "kader günleri"nden birisi haline gelmiş bulunuyor.

Kurultay, Parti Meclisi'ni yenileyip, Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığını pekiştirmek ve onun etrafında bütünlük sağlamak amacıyla toplanıyor ama gelişmeler hiç de o yönde gözükmüyor.

Blok liste-çarşaf liste tartışması, oldukça derin bir çatlağın su yüzüne vuran kısmı haline gelmiş bulunuyor.

Kılıçdaroğlu'ndan sonra merkeze yerleşenler, blok liste ile dikensiz gül bahçesi kurmayı hesaplarken, dışlananlar tasfiye edilme kaygısına sürüklenmiş durumdalar.

Buna bir de, kadrolaşmanın ve tasfiyenin "Yeni CHP" tartışması ile bağlantı kurularak yapıldığı iddialarını eklediğinizde, ortaya dört başı mamur bir ana muhalefet sancısı çıkmış oluyor.

Tartışmanın Kılıçdaroğlu ayağı kadrolaşma ve tasfiyenin merkezinde gözüküyor. Eli güçlü.

Eli güçlü çünkü 2011 Haziran'ında yapılacak genel seçimlerde milletvekili listeleri onun elinden geçecek.

Hele bir de, Parti Meclisi tekeli sağlanırsa, alın size kral gibi bir yönetim.

Bu kral gibi yönetimin, CHP gibi bir partide sancı doğurmama imkânı yok. Hele, yakın geçmişte yaşananlardan sonra...

Baykal bir kaset operasyonu ile düşürülmüş, onun yerine Genel Sekreter Önder Sav marifetiyle Kemal Kılıçdaroğlu getirilmiş, sonra Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin marifetiyle Önder Sav'ı tasfiye etmiş ve şimdi kurultayla Parti Meclisi'ni de ayıklama operasyonunun pimi çekilmiş... Kafalar, kollar, bacaklar gidiyor, sancısız olur mu?

En sancılı isimlerden birisi şüphesiz Deniz Baykal.

Onun hâlâ kaset ukdesinden kurtulmuş olduğu düşünülemez. Kim yaptı bunu? Bilmem kaç yıllık siyasi kariyer bir kasetle heba olsun, bunu hazmetmek kolay mı?

Baykal orada, CHP grubunun üçüncü-beşinci sırasında otursun ve uysal bir öğrenci gibi olan biteni seyretsin, CHP tarihine de, "Malum kasetle tasfiye olan insan" notu ile geçsin.

Baykal, içinde yaşadığı bu isyanı, son günlerde kurultay mücadelesi ile dışa vurmaya başlamış bulunuyor. Bu noktada kurultayı, CHP için ve tabii kendisi için bir dönüm noktası olarak görüyor ve bu anlamda değerlendirmek istiyor.

Özetle taleplerini sıralıyor:

-Yeni yönetim CHP'nin kokusunu yukarıya yansıtmalı.

-Tepeden inme değil, tabana dayalı bir yönetim oluşmalı.

-Parti yönetimi, kapalı devre ve özel ilişkilerle değil, aşağının isteğine göre şekillenmeli.

Bunların her biri, içinde derin eleştiriler taşıyan talepler.

"CHP'nin kokusunu yukarıya taşımak" dediğinde, yukarıda CHP kokusu taşımayan bir kadrolaşma bulunduğu eleştirisi ortaya çıkıyor, "tepeden inme olmamalı, kapalı devre olmamalı" dediğinde, partinin kapalı devre yöntemlerle elden çıktığı eleştirisi ortaya çıkıyor.

Deniz Baykal, blok listeye karşı çarşaf liste talebiyle ortaya çıkarak, eleştirilerine yansıyan kaygıyı, kurultayın ana gündemi haline getirmeye çalışıyor.

Kendisine soruluyor:

"- Deniz Bey... Kurultay, yeni Parti Meclisi'ni çarşaf liste ile değil de blok liste ile seçerse... Ne olur?.. Kıyamet mi kopar?"

Cevabı şöyle:

"- Partide bir kimlik, çizgi, doğrultu gerginliği yaşanır. Bugünkü sorunlar korkarım daha da derinleşir."

Ne demek bu?

Kılıçdaroğlu yılların CHP'lisi, onun önereceği isimler kadim CHP'liler değil mi?

Bu durumda Baykal'ın bahsettiği, "partide kimlik, çizgi, doğrultu gerginliği yaşanır" sözü neyin nesi oluyor?

Evet, Baykal ısrarla bunu söylüyor.

Baykal'ın konuşmalarına bakılırsa CHP üzerinde etnik ve mezhebi boyutları bulunan bir operasyon yapılıyor, kendisinin tasfiyesi bu operasyonun uzantısı, bu kurultayda da, genel başkanın etrafı operasyonu yürütecek sonradan CHP'lileştirilmiş kadrolarla tahkim edilecek! Baykal'ın, daha önce de İslami çevreden bazı yazarlara "Kendisinin CHPyi Alevileştirmeden koruduğu" yönünde açıklamalar yaptığı kulislere yansımıştı.

Baykal şu anda bu operasyonun mahiyetini bütün açıklığı ile ortaya koymuyor. Örtülü ifadeleri tercih ediyor. Ama bu iddiaların yeni tartışmaların pimini çektiği muhakkak.

Baykal'ın yıpranmış siyasi kişiliğine bakmadan, ana muhalefet partisinin kim tarafından nasıl bir operasyona hedef hale geldiğinin ortaya çıkarılması, CHP'lilerden öte, Türkiye'nin de meselesi olmalı.

Kılıçdaroğlu neye tekabül ediyor, birlikte hareket ettiği simalar neye tekabül ediyorlar ve CHP hangi Türkiye projesinde nereye oturuyor?

Kurultay şöyle veya böyle geçecek.

Ama biz, önümüzdeki süreçte, herhalde "Yeni CHP"nin kodlarını çözmekle meşgul olacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi