Cemal Nar

Cemal Nar

Namaz Ama Cemaatle 2

Namaz Ama Cemaatle 2

Biz biliyoruz ki namaz cemaatle kılınır. İslam böyle ister. Hem de namaza istekli olarak, canlı canlı kalkılır. Öyle tembel ve üşengeç kalkışlar, olsa olsa münafık kalkışıdır. Nitekim Rabbimiz onları anlatırken, “Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı pek az anarlar.” buyuruyor. (Nisa, 142)

Tabi evde içten gelerek kılmalar, münafıklık değildir. Tembellik her zaman münafıklık değildir. Çünkü münafıklar, ezan okunduğunda herkes namaza giderken kendileri de ister istemez namaza gidiyor ve yalnız olsalardı asla kılmayacakları namazı riyakarlık içinde kılıyorlardı. Ayette ifade edildiği gibi, “İnsanlara gösteriş yapıyorlardı.” Allah’ı hatırlarına getirmezler, zikretmezler, anarlarsa da pek az anarlar ki, o da mecburiyetten ve sadece ağızlarındadır. Çok çirkin bir manzara değil mi?

Oysa evinde kılan öyle değil. Değil amma, yine de bir benzerlik var dış görünüşte. Onlara hiç benzememek, onlardan ve işlerinden nefret etmek varken, bu bile hoş değil. Bu bile ürküntü veriyor insana.

Sevgili Peygamber Efendimiz “Mescide komşu olanın evinde kılığı namaz, namaz olmaz” buyurur. Bu, “hiç olmaz” anlamına değil, “kamil, mükemmel olmaz” manasınadır. Efendimiz dikkat çekmek ve uyarmak amacıyla böyle bir üslup kullanmıştır. Hadis ilminde bu üsluba “terhîb” denir. Tam zıddı ise “terğib”, yani “rağbet ettirme, benimsetme demektir.

Yine şu hadis de aynı gerçeğe işaret eder:

“Ebû Saîd el–Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Mescidlere devam etmeyi alışkanlık haline getiren bir adamı gördüğünüz zaman, onun gerçek mü’min olduğuna şahitlik ediniz.” Allah Taâlâ şöyle buyurur: “Allah’ın mescidlerini, ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başka kimseden korkmayanlar onarırlar. İşte onlar, doğru yolu bulanlardan olabilirler” (Tevbe: 9/18) (Tirmizî, Îman 8, Tefsîru sûre(9). Ayrıca bk. İbni Mâce, Mesâcid 19.)


Ayette geçen “mescidi onarmak, mamur kılmak”, öncelikli olarak onu bina etmek ve harap olan yerlerini tamir etmek gibi maddî anlamında olabileceği gibi, amacına uygun kullanmak, yani içinde namaz, ilim, zikir, vaaz, itikaf gibi işler de manevî açıdan tamir anlamına gelir.

Cami yaptıramıyorum diye üzülmeyin, işlerinizden arta kalan zamanınızı camilerde güzelce geçirin, yeter. Allah Teâlâ’nın iman ve takvanıza şahit olduğuna inanabilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi