M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Kaliteli Dinsiz ve Ateist

Kaliteli Dinsiz ve Ateist

Dinsizin, ateistin kalitelisi olur mu?.. Dinsiz ve ateist, Müslümanın nazarında kötüdür ama onların da kalitelisi olabilir.

Bu memlekette dinsiz ve ateist var mı? Elbette var. Miktarları ne kadar? Sayıları büyük değil ama bazıları çok okumuş, hayli kültürlü ve ağırlıkları var.

Dinsiz ve ateist (negatif de olsa) kaliteli olursa ne olacak?..

Çok olumlu şeyler olur.

Kaliteli dinsiz veya ateistte adalet ve insaf duygusuz olacağından, Müslüman çoğunluğun temel insan haklarına karşı çıkmaz, aksine onların haklarından ve hürriyetlerinden yana çıkar.

Kaliteli dinsiz ve ateist üzerinde yaşadığı vatanın, içinde yaşadığı halkın dirliği, selameti, huzuru, barış içinde yaşaması, uzlaşı içinde bulunması için çalışır; bu saydığım değerleri berhava etmez.

İngiltere'de, Norveç'te, İsveç'te kaliteli dinsizler ve ateistler var. Onların, insanların en temel hak ve hürriyetinin din, inanç, inandığı gibi yaşamak hürriyeti olduğunu biliyor, bunu kabul ediyor ve bu hak ve hürriyete aykırı tutum sergilemiyor.

Dikkat buyurunuz, "Kaliteli dinsiz ve ateist" dedim, hepsini kasd etmedim. Kalitesiz olanlar elbette adalete, insafa, sosyal barış ve mutabakata aykırı fikirler ileri sürebilir, işler yapabilir.

Türkiye'nin adalete kavuşması, selamet bulması, felaha erişmesi için bütün kesimlerinin düzelmesi, vasıflı olması, medenî olması gerekir.

Tabiî ki öncelikle çoğunluğu oluşturan Müslümanlar vasıflı olacaktır.

Şöyle bir Türkiye düşünelim:

Sünnîler kaliteli, Alevîler kaliteli. İki kesim can ciğer... Farklılıklara rağmen gül gibi geçinip gidiyorlar.

Sağcılar kaliteli, solcular kaliteli.

Dinciler kaliteli, laikler kaliteli.

Herkes kaliteli.

Kalitesizler, aşırılar, mutassıplar (bağnazlar) azınlıktalar, marjinaller ve ağırlıkları yok.

Böyle bir Türkiye'de bugün olduğu gibi fitne fesat olur mu? Elbette olmaz.

Ordunun üst/kurmay tabakası kaliteli olursa hiç darbe planı ve teşebbüsü yapılabilir mi?

Bu ülkenin insanları nasıl kaliteli/vasıflı olabilir?

Bu iş önce eğitimle olur. Sonra, halk üzerinde dehşetli etkisi olan medya ile olur. Âile terbiyesi ile olur.

Müslümanları en fazla hangi kurum kaliteli ve olgun hale getirir?Tarikatlar?.. Hangi tarikatlar?.. Gerçek ve doğru tarikatlar... Tarikatlar gerçek olmayanı, bozuğu var mıdır?.. Elbette vardır.

Bugün Türkiye'de kanunen tarikatlar yasak mıdır? Evet yasaktır ama fiiliyatta yasak değildir, göz yumulmaktadır.

Masonluk nasıl serbestse, İslam tarikatları da serbest bırakılmalıdır. Serbest dedim, başıboş demedim. Tarikatların zabt u rabt altına alınması şarttır.

Tarikat şeyhlerinin hepsinin geçerli icazetleri ve ehliyetleri olmalıdır.

Tarikatlarda para toplama olmamalıdır.

Holding gibi tarikatlar olmamalıdır.

Tarikatlar siyasete karışmamalı, siyasetin üzerinde olmalıdır.

Tarikatlar Şeriatın sınırları için İslamî ve insanî faaliyet yapmalıdır.

Tarikat dedim ya, birtakım Vehhabîler yine öfkelenip saldıracaklardır. Vehhabîler tasavvuf ve tarikata şirk ve küfür damgasını vururlar. Tarikatlar, tekkeler, zâviyeler, toplu zikir bir Türkiye'de, bir de Suudî Arabistan'da yasaktır.

Türkiye coğrafyasına İslam tarikatla gelmiştir... Tarikatla yayılmıştır... Tarikatı yasaklarsanız İslamî gelişme durur ve bugünkü gibi bin türlü kötülük, fitne fesat çıkar.

Tekrar ediyorum: Rasgele tarikat ve tasavvuf değil, Kur'anın zahirine, Sünnete, fıkha, Şeriata uygun ve mutabık tarikat ve tasavvuf.

Ahmed Yesevîlerin, Şah Muhammed Bahaüddin Nakşibendîlerin, Mevlânaların, Abdülkadir Geylanîlerin, Ahmed er-Rufaîlerin, Hasan eş-Şâzelîlerin, Hacı Bayramı Velilerin, Akşemseddinlerin, Şabanı Velilerin, Aziz Mahmud Hüdaîlerin, İmamı Rabbanîlerin, Ubeydullah Ahrarların ve diğer pîrlerin, mürşidlerin, büyüklerin (kaddesAllahu esrarehum) velilerin tasavvufu...

Bugün Türkiye cadı kazanına dönmüştür. Toplumun bir kısmı sanki çıldırmıştır. İslamî kesimde bin türlü teseyyüb (kötülük) ve kokuşma müşahede edilmektedir. Bunlar nasıl izale edilecektir? Bunlar nasıl ıslah edilecektir?..

Düzelme ve ıslah ancak tasavvuf ile olur. Gerçek tasavvuf, doğru tasavvuf ile... Maalesef o da yasak.

* (İkinci yazı)

Müslümanlar Nasıl ve Nelerde Birleşmelidir?

TÜRKİYE Müslümanları nasıl birlik ve beraberlik içinde, müttehid, müttefik ve muzaffer olabilir? Bu hayatî ve çok önemli sorunun cevapları aşağıdadır:

1. Başlarına ehil, lâyık, vasıflı, âlim, fazıl, ahlaklı, faziletli, dirâyetli, firâsetli, mücâhid fi sebilillah, zâhid, kâmil, bilge bir reis seçerler, ona biat ve itaat ederler, onun (ehliyetli ve mu'temendanışmanlarıyla) hazırlayacağı tahrir (hürleşme) programında kendilerine düşen/verilen vazifeleri yerine getirirler.

2. Bütün maddî imkanlarını olgun ve vasıflı medenî/şehirli Müslüman elemanlar yetiştirmek için uygun ve geçerli bir plan ve program dahilinde harcarlar.

3. Cemaat, hizip, fırka asabiyetini terk edip Ümmet şuuruna sahip olurlar.

4. Bir tashih-i itikad seferberliği başlatırlar.

5. Beş vakit namazı cemaatle eda ederler.

6. Zekatları Kur'ana,Sünnete, icmâ-i ümmete, fıkha, Şeriata uygun olarak öncelikle fukara ve mesâkîn-i müslimîne ve diğer hakkedenlere verirler.

7.Dinin kesinlikle yasaklamış olduğu lüksü, israfı, sefahati, gıybeti, çekişmeyi bırakırlar.

8.Her türlü fuhşiyyatı (azgınlıkları) alenen işlemeyi terk ederler.

9. Dünya işlerini adaletli bir şekilde yürüttükleri ve dünyayı Şeriata uygun bir şekilde imara devam ettikleri halde âhirete dönük olurlar.

10. Emr-i mâruf ve nehy-i münker yaparlar.

11. İslam ahlakının ilkelerine sımsıkı riayet ederler.

12. Niyetleri, iradeleri, teşebbüsleri, baskıları ile Türkiye'yi dünyanın en temiz ve şeffaf, en âdil ve güvenli ülkesi haline getirirler.

Kurtuluş İslamî edebiyatla olmaz. Kurtulmak için doğruları bilmek, onları hayata uygulamak gerekir.

Haram yemenin yaygın, yoğun ve genel olduğu Müslüman bir toplum kurtulmaz, iflah olmaz.

Endülüs Müslümanları bir ara, o devirdeki insanların en medenîsi idi. Bugünkü Müslümanlar da bu devrin en medenî, en âlim ve fâdıl, en kâmil, en güzel, en ahlaklı, en fazla iyi şeyler yapan insanları olmalıdır.

Bilhassa itikad sahasında bid'atlara batmış, namazı terk etmiş, fısk ve fücuru alenen ve âşikâre işleyen, faize gömülmüş olan, zenginleri lüks ve israf sergileyen, birbirinden kopuk bir sürü hizbe ve cemaate ayrılmış bulunan, din hizmetlerini genellikle hobi haline getirmiş olan Müslüman bir toplum kurtulmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi