Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Pazar notları: Sevinçle kardeş sevgiler!

Pazar notları: Sevinçle kardeş sevgiler!

20'li yaşlarımın başlarındayken yanımdan hiç ayırmadığım not defterimi buldum! Çınarcık Kestanelik'teki çay bahçesinde otururken şunu yazmışım defterime: "Çocukluk bitti, çocukça gençlik çağım da bitti. Bildiğim şu ki, hiç çalışmadığım bir ders, yaşam! Şu küçük çay bahçesindeki, biraz ilerde deniz kıyısındaki ve yarın döneceğim şehirdeki her şey tembelliğimi yüzüme vuruyor..." Düşünüyorum da, bu satırların üzerinden onlarca yıl geçti fakat tembellik berdevam!
***

20'li yaşlarımın sonlarındayken düştüğüm birkaç not ise bir defterden kopartılıp kitap arasına sıkıştırılmış çizgili sayfalarda karşıma çıktı. (Gümüşlük'teki bakkaldan alırdım sayfaları hafifçe sarı renkli, kalın çizgili o defterleri.) "Sevilmek... Sevemedim gitti bu duyguyu; kaçacak yer bırakmıyor" diye yazmışım. Sonra bir de şu: "Lale ve Nilgün insana yakışanın denize girmek değil, denize bakmak olduğunu söylediler. Ben kararsızım; bazen denizden çıkmak istemiyorum, bazen de bütün gün ona karşıdan bakmak..." Buradaki Lale, Lale Müldür olmalı! Bodrum yazları... Hayatımın "tarih öncesi!"
***
Çağınüzerinde durmaktan kaçınılan en sert fakat en sıradan çelişkisi çocuk sahibi olmak konusu... Günümüzde çiftler tam olarak itiraf edemeseler de, çocuk değil, bebek istiyor! Merak ve heyecan uyandırıcı; çifti oyalayacak, birbirine bağlayacak capcanlı oyuncaklar olarak bebekler!.. Konuşmalarına bakın anlarsınız; güzel oyuncaklardan bahseder gibiler. Ama kaçış yok! Bu çok sevimli "orijinal bebekler" hızla büyüyor. İşler karışıyor. Hayallerle gerçekler çatışmaya başlıyor.
***

Endişe, korku ve hırs, geçinemediğimiz ama bir türlü de kopamadığımız kardeşlerimiz; neşe ve huzur platonik aşklarımız.
***

Aşk, vahşidir. İlişkiye yabancıdır. Çoğu zaman asosyaldir. O yüzden işte, bazı ilişkiler aşka kurban giderler!
***
Şimdi hediye alma, hediye verme dönemi... Hediye güzel fakat tehlikeli bir şeydir. Yok! Uygun hediye bulmak konusundan söz etmiyorum. Başka bir şey, kastettiğim... Hatırlarım, tanıdığım bir kadın şöyle yakınırdı erkek arkadaşından: "Hediye vermiyor, ayaklarıma zincir takıyor sanki!"
***

Erkeğin sürekli ve genellikle sürprizli biçimde hediye almasını bazı psikanalistler "sevgide erken boşalma" olarak yorumlarlar bunu. Haince bir yaklaşım mı? Belki ama incelikli!
***

Kabullenmesi zor ama bizi ayakta tutan sevgilerimiz değil, sevinçlerimizdir! Ve ne kadar azdırlar. (Başka bir sevgi olmalı, acıyla değil, sevinçle kardeş bir sevgi!)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi