Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Neyin kavgası

Neyin kavgası

Her ülkede her zaman bazı sorunlar vardır. Ancak bunları iki ayrı kategoride incelemek gerekir. Birincisi asıl sorun, ikincisi bunlardan kaynaklanan ikinci derecede sorunlar. Mesela biz Kürt sorununu her zaman önemsedik ve bunun geleceğimizi etkileyeceğini düşündük. Burada Kürt sorununun önemsiz olduğunu söylemiyorum ama onun daha büyük bir projenin aracı olduğunu düşünüyorum.

Dünyaya yön veren büyük güçler herhangi bir halkın hakları ve talepleriyle ilgilenmezler ancak bunları bir kenara not edip gerektiğinde kendi projelerinin gerçekleşmesinde bir araç olarak kullanırlar.

Türkiye dünyadaki güç dengelerinde gözardı edilemeyecek kapasitede bir ülkedir ve büyük güçler ülkemizdeki her soruna bizi kendi projelerine uygun hale getirmek için müdahale ederler. Ülkemizde yaşanan darbelerin hepsini, komplo teorisi üretiyor ithamını göze alarak, bu açıdan değerlendirdim.

Dünyada yeni bir denge kurulduğunu ve bir dünya savaşının sonuçlarıyla kıyaslanacak değişiklikler yaşayacağımızı ifade ettim ve savaşın sonucunu belirleyecek meydan muharebesinin ülkemizde gerçekleşeceğini söyledim. Yani Türkiye’nin konumu yeni dengenin biçiminin belirlenmesinde etkili olacaktı.

Sürekli sorun yaratan ve gerçekleşen her isteklerinin arkasından yenilerini ileri süren Kürt siyasetçiler Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır seyahatinin en iyi şekilde gerçekleşmesini sağladılar. Bunun anlamı cumhurbaşkanmızın etkili olacağı bir siyasi iktidarla uyum içinde olacaklarıdır.

Bunu yadırgamıyorum sadece Kürt siyasetçilerin tercihlerinin ne olacağını gösterdiğini söylüyorum. Bu cumhurbaşkanlığı seçiminde BDP’nin tercihini de belirlemektedir.

Türkiye’nin vizyonu, başkanlık sistemine geçersek daha güçlü bir biçimde hissedilecek olan cumhurbaşkanlığı seçimi ile belirlenecektir. Bu nedenle tüm çabalar bu seçime odaklandı.

CHP ve MHP tüm eleştirlerini Erdoğan’ın şahsına yöneltiyorlar ve izlenen politikalardan daha çok onun kişiliğini itibarsız kılmaya uğraşıyorlar. Bu, cumhurbaşkanlığı seçimi ile belirlenecek Türkiye imajının nasıl olması gerektiği konusundaki düşüncelerini ifade etmektedir.

Sözlerimin hiçbiri ne bir eleştiri ne de bir tercihtir. Sadece durum tespiti yapmaya çalışıyorum.

Kürt sorununun sınırları çizilmiştir. Eğer uygun bir yönetim olursa bugüne kadar sağlanan kimlik ve kültür talepleri yeterli olacaktır. Eğer yönetimi benimsemezlerse ne versen yetmeyecektir ve en uç çözüme razı olsak bile çatışmayı tercih edeceklerdir.

Ancak daha büyük bir sorun her çözümü geçersiz kılabilir. Artık dünyadaki güç odaklarını tanımlayamıyoruz. Mesela bir tek ABD’den ve onun politikasından söz etmek mümkün değil. Orada birbiriyle çatışan güçler var ve henüz kimin kazandığı belli değil. AB muhtemelen dağılacak ve onların ortak bir politikasından söz edemeyiz. Her ülke kendi hesabına projeler uyguluyor. Bu nedenle iç politikamızda etkili olanlar çok sayıda ama hepsinin etkileri sınırlı. Türkiye eğer yönetimde birlik ve bütünlük sağlayabilirse sorunlarını çok kolay çözer ve üzerinde oyun oynanan bir ülke olmaktan kurtulur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi