Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bugün 23 Nisan!

Bugün 23 Nisan!

Evet evet, bugün 23 Nisan değil mi? Neşe doluyor insan!
Vah benim güzel memleketim.
Hale bakar mısınız, çeteler köşe başlarını tutmuş. İktidar partisine kapatma davası açılmış, Kurtuluş Savaşı yıllarında Hindistan'dan Hilafet Fonu'ndan aktarılmış paralarla, milli burjuva oluşturmak için kurulan İş Bankası'nın yönetiminde yer alan Ana Muhalefet Partisi, çankaya'yı, Meclis Başkanı'nın resepsiyonunu boykot ediyor. TSK da aynı yolda..
Milli Egemenlik ve çocuk Bayramı'nı kutluyoruz.
Anayasa Mahkemesi başörtüsü krizini tartışıyor.
Hani Hilafet TBMM, Cumhuriyet ve Hükümet’in mânâ ve mefhumu içinde mündemiçti!
Hadi, bu yasayı değiştirin bari.
İmamları devlet memuru yapan, dini vakıflara el koyan, hacı-hoca ûnvanlarını yasaklayıp insanları devlet eliyle hacı yapmak için yönetmelik yayınlayan ve hocaları kadrosuna alan bir laik devlet!
Güldürmeyin adamı!
Kurtuluş Savaşı'nı veren ilk meclisi hatırlayın.. Kürsü’nün arkasında “Ve emruhum şura beynehüm” yazıyordu. Kapısında kelime-i tevhid bayrağı asılıydı. Dualarla, hatiplerle, Hacı Bayram Camii'nde düzenlenen bir törenle açılıyordu meclis..
Bırakın bayram yapmayı da Sivas-Erzurum Kongre zabıtlarını açıklayın.
Hadi, yapabiliyorsanız 1. Meclis'in açılış belgeselini yayınlayın!
Yayınlayamazsınız.
Yayınlayacak adamın partisini kapatırsınız. İnsanları şeriat geliyor, laiklik elden gidiyor diye sokağa dökersiniz. “Ordu göreve” diye pankart açar, “topyekûn savaş” çığlıkları atarsınız.. Amiral gemisinin kaptanı, savaş baltalarını çıkartıp savaş borusunu öttürmeye başlar..
Bugün, 23 Nisan'ın Peygamberimizin doğum gününe denk gelmesi sebebi ile tepki gösterip, bunu Cumhuriyet'e karşı bir meydan okuma olarak görenlere inat, buyursunlar baksınlar 23 Nisan nasıl bir günmüş, okuyup öğrensinler! Diyanet de tepkilerden çekinip, Kutlu Doğum Haftası'nın gününü değiştirmiş iyi mi? Ah benim güzel memleketim..
Meclis'in açılışı “Kast-i Mahsusla Cuma Günü”ne alınmıştı. Daha sonra MM Reisi, bilahare de ilk Reis-i Cumhur olacak olan Mustafa Kemal Paşa imzalı tamimi, 1927 yılında “Tayyare Cemiyeti” tarafından 50 bin adet bastırılmış olan Osmanlıca Nutuk’un (O tarihte henüz harf devrimi yapılmamıştı) Birinci Cildi’nin 272 ve 273. sayfalarında bu durum şu şekilde aktarılıyordu: “Tel: Gayet Müstaceldir. Ankara, 21/4/1920 Acele tezkere. Kolordulara (K.O. 14 Vekâletine). Fırka 61 Kumandanlığı'na, Refet Beyefendi'ye, Bilumum Vilâyata, Müstakil Livalara, Müdafaai Hukuk Heyeti Merkeziyelerine, Belediye Riyasetlerine
1) Bimennihilkerim Nisan’in 23’üncü Cuma günü, Cuma namazını müteakip Ankara’da Büyük Millet Meclisi küşat edilecektir.
2) Vatanın istiklâli, makamı refii hilâfet ve saltanatın istihlası gibi en mühim ve hayatî vezaifi ifa edecek olan bu Büyük Millet Meclisi’nin yevmi küşadini Cuma’ya tesadüf ettirmekle yevmi mezkûrun mebrukiyetinden istifade ve bilumum meb’usini kiram hazarati ile Hacıbayram-ı Veli Camii Şerifi’nde Cuma namazı eda olunarak envari Kur’an ve salâttan da istifaza olunacaktır. Badessalât lihyei saadet ve sancak-i şerifi hamilen daireyi mahsusaya gidilecektir. Daireyi mahsusaya dahil olmazdan evvel bir dua kıraatile kurbanlar zebholunacaktir. İş bu merasimde camii şeriften bedile daire-i mahsusaya kadar Kolordu Komutanlığı’nca kıtaati askeriye ile tertibatı mahsusa alınacaktır.
3) Yevmi mezkûrun teyidi kutsiyeti için bugünden itibaren merkezi vilayette vali Beyefendi hazretlerinin tertibile hatim ve buharii serif tilavetine bed’olunacak ve hatm-i şerifin son aksamı teberrüken Cuma günü namazdan sonra daire-i mahsusa önünde ikmal edilecektir.
4) Mukaddes ve mecruh vatanımızın her köşesinde aynı suretle bugünden itibaren buharî ve hatemati şerife kıraatine suru edilerek Cuma günü ezandan evvel minarelerde salavat-ı şerife okunacak ve esnayı hutbede hilâfet maabimiz padişahımız efendimiz hazretlerinin nam namii humayunu zikredilirken zati sevketsimati padişahlarının ve memaliki şahaneleriyle bilumum tebaai mülûkânelerinin bir an evvel naili halâs ve saadet olmaları duasi ilâveten tezkâr olunacak ve Cuma namazının edasından sonra da ikmali hatmedilerek makam-ı muallayı hilâfet ve saltanatın ve bilcümle akşamı vatanın halâsi maksadile vuku bulan mesaii milliyenin ehemmiyet ve kutsiyeti ve her ferdi milletin kendi vekillerinden mürekkep olan bu Büyük Millet Meclisi’nin tevdî eyleyecegi vezaifi vataniyeyi ifaya mecburiyeti hakkında mev’izeler irat olunacaktır.
Badehu halife ve padişahımızın, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin halâsi, selâmeti ve istiklâli için dua edilecektir. Bu merasim-i diniye ve vataniyenin ifasından ve camilerden çıkıldıktan sonra bilâd-ı Osmaniye’nin her tarafında makam-ı hükûmete gelinerek Meclis’in küsadından dolayı resmen tebrikât icra edilecektir. Her tarafta Cuma namazından evvel münasip surette mevlid-i serif okunacaktır.
5) İş bu tebliğin hemen nesrü tamimi için her vasıtaya müracaat olunacak ve şerian en ücra köylere, en küçük kıtaat-ı askeriyeye, memleketin bilûmum teşkilat ve müessesatın iblağı temin edilecektir. Ayrıca, büyük levhalar halinde her tarafa talik ve mümkün olan mahallerde tabi ve teksir ve meccanen tevzi edilecektir.
6) Cenab-ı Hakk’tan muvaffakiyet-i kâmile tazarru olunur.
Heyet-i Temsiliye Namina.. Mustafa Kemal”
Cumhuriyet, birilerinin elinde nereden nereye geldi..
Bugün tarihi bir vak'ayı bir belgesele bile dönüştüremeyen insanların, bu konunun hatırlanmasından bile utanç, elem ve öfke duyuyorlarsa, o günü kutlamalarının ne anlamı olabilir.
Bu tarih bizim tarihimiz.. Tarih övgü ya da sözgü kitabı değildir.. Tarihten ders alınır..
Kurtuluş Savaşı'nı veren Meclis, böyle bir meclisti, Kuvayı Milliye'nin devamı olduğunu söyleyen siyasi kadroların bu geçmişinden utanmamaları gerekir.. Kurtuluş Savaşı'na anlam ve ruh katan direnişe yabancılaşanlar, hatta o inancı düşman belleyenler, ondan utananlar, o şehidlerin manevi miraslarına ihanet içinde değiller midir?
“Cumhuriyet'in ve milletin üssül esası dindir. Din-i mübini İslâm'dır.” Hâl böyle iken, o gün savaşılan düşmanın zihniyetini, yaşam tarzlarını kendileri için yaşam tarzı olarak kabul edenlerin kendilerini, bu milleti kendisi yapan ve onu başkalarından ayıran, alâmeti farikaları olan temel özelliklerine karşı bu denli yabancı hissetmelerinin sebebi ne olabilir sizce!
Onlar cahildirler, bilmiyorlar, bilmediklerini de bilmiyorlar.. öfkeleri ise akıllarını zalil etmiş gibi sanki..
23 Nisan’ı kutlarken, 23 Nisan 1920'nin imanına, ruh mimarisine ve mirasına sadık olanlara selam olsun! Milli egemenliğe karşı tehditler ve tuzakların her tarafı kapladığı günümüzde “Milli Egemenlik” bayramınız mübarek olsun! Selam ve dua ile..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi