Engin Ardıç

Engin Ardıç

En geri uğurlamacı bizim uğurlamacı

En geri uğurlamacı bizim uğurlamacı

Bir kısım muhalif basının bilerek ve isteyerek abarttığı "yumurta tantanası" içinde konu kayboldu gitti: Asker uğurlama konvoyları...
Ülkemiz faşistlerinin başlıca eğlencelerinden biridir.
Başka bir ülkede duyulmamış ve görülmemiştir, 1914 yılında Berlin'de "nach Paris" diye, Paris'te de "a Berlin" diye haykırarak cepheye asker uğurlayanlar hariç. 1939'da bile savaşa bu kadar keyifle girmediler.
Bu konvoylar "sevk dönemlerinde" piyasaya çıkarlar, gürültü ederler, kimi zaman kaza da yaparlar, sonra unutulurlar.
Geçen hafta bir genç kızı öldürdüler.
Yok, kız hamile değilmiş, Ergenekon örgütüne servis veren basın mensupları kız hamile olmayınca herhalde fazla üzülmemişlerdir.
Minibüs devrilmiş, kız camdan sarkıp bayrak sallıyormuş, minibüsün altında kalmış, yaşı on altı.
"Sermaye" tarafından ya da "gerici iktidarın polisi" tarafından değil, "geri kalmışlık" tarafından öldürülmüş.
Her zaman ölümle sonuçlanmasa bile, bu tür uğurlama konvoyları klakson çalıyorlar, kafa ütülüyorlar, trafiği tıkıyorlar. Maytap da patlatılıyor, çatapat da, kimi zaman silah da atılıyor.
Polis de "kabahat cezası" kesmekten başka bir şey yapamıyor.
Polis çaresiz kalınca amirleri devreye girdiler ve ilk önce Bolu ilimizde bu tür konvoylar yasaklandı. Diğer illerde de arkası gelebilir.
"Yasaksever" faşistler herhalde bunu anlayışla karşılayacaklardır! Bakalım demokrat geçinen basın faşistlerinden de "insanların gürültü etme ve trafiği kilitleme hakkını" savunmaya kalkacak kimse çıkacak mı? Ay yoksa vicdanları mı karardı?
Asker uğurlama, eskiden ayrılık, hüzün, burukluk, gözyaşı demekti... "Gitgide vakit kalmıyor, çığlık çığlığa trenler" falan diye edebiyatı da yapılırdı. İbibikler ötene kadar katlanılması gereken zorlu bir dönem başlıyordu.
Şehirli için de bu böyleydi, köylü için de.
Sonra, belli bir kesim tarafından "zevke" dönüştürüldü.
Çok seviniyorlar çocukları askere gittiği için...
Hayrola, savaş mı var da biz farkında değiliz? Memleketi Yunan mı bastı?
Acaba oturmasını kalkmasını, sağa sola dönmesini öğrenecek diye mi seviniyorlar? Kendileri evde öğretemedikleri için...
Yoksa öldürecek ve ölecek diye mi?
İyi ama bu herkese nasip olmuyor ki, şehitlik şerbetini içmek var ama sabahlara kadar patates havuç soymak da var işin içinde. "Kürt öldürecek" diye mi seviniyorlar yoksa?
Öyle ya, Yunan'la aramız iyi, Fransız kurşunu uzun zamandır değmiyor adama, İngiliz artık buralara bulaşmıyor, Rus'la barıştık, kiminle dövüşecek bu çocuk?
Peki günün birinde "zorunlu askerlik" kalkınca neye "nümayiş" yapacaklar?
Üniversite öğrencisi kılığına girip liberallere yumurta atsalar olmaz, kart kaçarlar.
Maçta adam bıçaklayınca da kulübe ceza geliyor...
Eskisi gibi kolaylıkla komünist de vuramıyorlar sokak ortasında, zaten Devlet Bahçeli yasakladı.
Ermeni vursalar, bakın o çocuk o gün bugündür içeride... Fotoğraf çektirirken iyi de, sonrası var... "Bomba koymak" gibi daha büyük işlere Ergenekoncu ağabeyleri bakıyorlar, onlara kalmaz, hem bunun öteki kadar fiyakası da yok. Çünkü gizli.
Bu hamiyetli vatan evlatları kurtlarını nereye dökecektir efendiler?
Bu adamlara bir kaşınma olanağı sağlanmayacak mıdır?
Ne diyorsunuz basının postalcı çocukları? Hadi canım, ömrünüzde hiç mi faşist olmadınız yani? Vicdanınızı karartmayın, açın önünü çocuğumuz ölecek diye sevinenlerin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi