Erdal Şafak

Erdal Şafak

Tunus devriminin sanal askerleri

Tunus devriminin sanal askerleri

Anlaşıldı; bundan böyle dünyanın neresinde bir olay patlak verse, kaldırılan -yoksa "Atılan" mı dememiz daha doğru olur?- her taşın altında medyanın rolü aranacak.
Özellikle de internet medyasının. Sosyal paylaşım ağlarının. Yani, "Facebook"un, "Twitter"in, YouTube"un. Hatta SMS'lerin. Hatta, bir yere kadar "Web" sitelerinin...
Önümüzde iki somut örnek var: 2009 Haziran'ında İran'da cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra çıkan olaylarda rejim muhaliflerinin ya da Mahmut Ahmedinecad karşıtlarının sanal âlemdeki mesajlaşmalarla buluştukları, sokaklardaki kargaşanın "Siber dünya" dan yönetildiği iddia edilmişti. En azından kısmen doğruluk payı olmalı ki, İran yönetimi internet medyasını tümüyle bloke edince ve "Siber militan" avı başlatınca, kargaşa bıçak gibi kesiliverdi.
Ama o tarihte ne "Twitter" vardı, hatta ne de "Facebook"...
Şimdi var. O yüzden geleneksel medyayı sıkı sıkıya gözaltında tutan Tunus Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali ve onun polis devleti, bir noktadan sonra ipleri elinden kaçırdı.
Filtrelemeye kalktı, başaramadı.
Bloke etmeye çalıştı, olmadı.
Tam tersine, insanların öfkelerini, isyan duygularını daha da kamçıladı. En soğukkanlı, en sabırlı vatandaşları bile göstericilerin safına itti.
İş oraya vardı ki, internetçileri "Hacklemeye" çalışan kamu sansürcülerinin siteleri "Hackleniverdi" sonunda.
Bir önemli ayrıntının altını çizmek gerekiyor: Tunus'ta Bin Ali'ye karşı isyanı sanal âlem, sosyal paylaşım ağları başlatmadı. Tetikleyici etken işsizlik ve yoksulluk oldu. Ama olayların yayılması, önüne geçilemez boyutlara varması sanal militanların sayesinde oldu.
Ve ne yazık ki, 31 yıl boyunca Habib Burgiba'nın, 24 yıl boyunca da Zeynel Abidin Bin Ali'nin nefes bile aldırmayan sansürüyle reflekslerini yitirmiş, uyuşmuş, yandaşlaşmış geleneksel medya ne olayları kavrayabildi, ne kavradığında inisiyatif kullanabildi, ne Bin Ali firar ettikten sonra bile işini dürüstçe, objektif kriterlerle yapabildi.
O kadar ki, Bin Ali'nin tatlı canını Cidde'ye atmasından üç gün sonra bile Tunus gazetelerinin internet sitelerinde hâlâ devrik Cumhurbaşkanı'nın demeçleri, konuşmaları, mesajları duruyor. Hem de manşetlerde. Özellikle de bizim iki gün önce yazı konusu yaptığımız mesajı: "Sizi anladım..."
Ama sansürün -hiç değilse şimdilikfiilen ortadan kalkması sayesinde, o manşetlere gelen okur tepkilerini görebiliyorsunuz. Ve içiniz sızlayarak okuyabiliyorsunuz.
Tunuslu meslektaşlarıma gerçekten acıdım, acıyorum.
Bir yandan da seviniyorum. Zira internet medyası, sanal âlem, en acımasız, en nefes aldırmayan diktatörden bile güçlü olduğunu kanıtladı. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler için müthiş bir güvence.
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erdal Şafak Arşivi