Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Su ve insan

Su ve insan

Dünyevi nimetlerin en gereklisi, en azizi SU ismi verdiğimiz nimettir..
Onun içindir ki, büyükler memnunluk ifade ederken küçüklere: Su gibi aziz ol derler..
Ben geçmiş yıllarda müteaddid defalar “Suların hikayesi”ni yazdım..
“Suları ıslatamadım” isimli kitabım oldu..
Savaştayım elli yıldır
Ömrüm geçti boşalt-doldur
Anlamadım bu ne haldir
Birgün silah çatamadım
Suları ıslatamadım..
Eğer sular ıslanmış olsaydı hasbelkader yukarı mevkilere tırmanan kör köstebekler, topal kaplumbağalar layık oldukları yerlerde bulunurlardı..
Görüyorsunuz,
Hiç kimse esas durması gereken yerlerde durmuyor.. Tabii bu haller Türkiye’nin kaybına sebebiyet veriyor..
Ve demişdim ki;
Belemişler kablara, uyutmuşlar suları
Ve sermişler iplere, kurutmuşlar suları
Dalmışlar eğlencenin lüzumsuz oyununa
Ya toprakta, ya gökte unutmuşlar suları..
Ah can sularımız, temizlik nimetlerimiz, dünyamıza hayat veren bizleri hayata bağlayan sularımız ah!..
Unuttuk sizi..
Sanayi zehirlerini boşalttık üstünüze..
Tetkik edildiğinizde basil, bakteri, çeşitli mikropların kaynadığı tehlike menbaı oldunuz..
AZİZliğiniz kalmadı maalesef..
Dolaylı yollardan serzenişte bulunmak bana düştü:
Elimle musluğunu açtığım sular yandı
Yürüyerek içinden geçtiğim sular yandı
Boyu üç yılı aşan sabır orucu tuttum
İftar vakti olanda içtiğim sular yandı..
O yangının bile farkına varamadı “Türk büyüğü” unvanlı zevat..
Keşke oruçlarımız gerçekten oruç olsaydı..
Sahtesine bile tahammül edemedi insan kılıklı yaratıklar..
Su gibi aziz olasınız duası yapacağımız çocuklar sanki tertemizler mi?
Sigara, içki, uyuşturucu kullanma yaşı onbire düştü diyorlar.. Büyük bir yalan.. Çocuklar annelerinin karnında her çirkefe alışıyorlar..
Doğmadan ölen zavalıllarımız..
Sular aşka gelir coşar HAK diye
Başın taşa vurur vurur HU çeker..
Rüzgar dağdan dağa koşar HAK diye
Arada bir durur durur HU çeker..
Hayali bile mükemmel..
Ya bir de gerçek olsalar feda etmeyeceğimiz ne var?
Sularımız kar olup, yağmur olup yağdıkları gibi tertemiz, duru, berrak olsalar ne isterdik..
Çocuklarımız melek misali doğdukları gibi günahsız olabilseler..
Su gibi aziz olanlarımızın sayısı her yıl artsa..
Siz o zaman görecektiniz Türkiye’yi..
Hayallerimizi dahi zincirlemişler utanmadan, sıkılmadan..
Düşünce çözücüler “ilkesel, milkesel” perdeli çirkinlikleri yedirip, yutturmak için kırtlağımızı sıkıyorlar..
Su geçmez oluyor kırtlağımızdan..
Kar bu sene istediğimiz derecede yağmadı..
Yaz gelsin de görün su kıtlığını..
Suç “sendeydi” esasen “ötekindeydi” amma, “hiç bende olmadı” türünde yönlendirme, üzerine yıkma edepsizliklerini..
Bilhassa sonbaharda su muharebelerine şahit olma ihtimali kuvvetli..
Ben derim ki,
Neden filemizde aramayız suç varsa.. Neden seviyesizliğimizin fonksiyonu olmasın?
Su gibi aziz çocuklar doğuran annelere selam, saygı, başarılar temenni ediyorum..
=====================
Huzurlu bir dünyaya hasret çektirir oldu
Şerden cesaret alan İsrail dayılığı..
Malumdur her pisliği himayesine aldı
Adaletten nasipsiz ABD ayılığı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi